| şirketin ilk 10 yılına ait bütün kayıtlar burada. | Open Subtitles | جميعُ سجلاتِ الشركةِ لأول 10 سنوات موجودة هنا |
| şirketin işe aldığı tüm ayaktakımıyla hayvanlardan bizi ayıran tek şey bu kurallardır. | Open Subtitles | مَع كُلّ حثالة القوم الشركةِ وظفته هي فقط قواعدُ تفصلْنا عنْ الحيواناتِ. |
| Giren paranın çıkmamasını sağlarsanız bu şirket için tasarruf anlamındadır. | Open Subtitles | أَو أنت تَتّخذُ قرار الذي يَجْلبُ مال في وأنت ليس من الضروري أن تَصْرفُه، هو مدّخرات إلى الشركةِ. |
| - Size şirket sırlarından bahsedemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ الكَلام معك حول عملِ الشركةِ. |
| Audrey ve yeni müvekkili Serena'ya, ve şirkete kazandıracağı tüm paraya. | Open Subtitles | هذا لأودري وزبونها الجديد سيرينا، وكُلّ المال الذي ستجلبه إلى الشركةِ. |
| SAS sistemini tasarlayan Netcorp şirketi ekibinde bulunduğunu öğrendim. | Open Subtitles | أخبروني بأنّك كنت المُساعدِ التقنيِ مِنْ الشركةِ الصافيةِ، المسؤولة عن الإس أي إس. |
| Boş konuşmanızı böldüğüm için üzgünüm, ...ama Diane'in sana olan bağlılığından dolayı, ...bu şirketin mezarını kazdığını biliyor muydun? | Open Subtitles | آسف للمُقَاطَعَة كَلام بلباقة، لكن تَعْرفُ الذي ديان يَحْفرُ قبرَ هذه الشركةِ بسبب ولائها إليك؟ |
| Bu şirketin sahibi ne sensin ne de Diane, ...ama o sahibiymiş gibi davranıyor. | Open Subtitles | لكن هذه الشركةِ لَمْ يُمتَلكْ بواسطتك أَو ديان، وهي تُعالجُها مثل هو. |
| Bir hafta öncesine kadar bu şirketin ismi neydi, biliyor musun? | Open Subtitles | تَحْبُّ المعْرِفة الذي تلك الشركةِ دُعِيتْ حتى قبل إسبوع فقط؟ |
| şirketin ilk 10 yılına ait bütün kayıtlar burada. | Open Subtitles | جميعُ سجلاتِ الشركةِ لأول 10 سنوات موجودة هنا |
| Sierra Springs'i şişeleyen şirketin ürünü. | Open Subtitles | هي مُمتَلَكُ بنفس الشركةِ ذلك يُعبّئُ فصولَ ربيع Sierra. |
| Bana geldin ve şirket görev suistimalini açıklamazsa bizi savcılığa şikayet edeceğini söyledin. | Open Subtitles | جِئتَ لي،و قُلتَ إذا الشركةِ لَمْ تعلنْ سوءَ تصرف مهني ستُبلغُ عنا للمدّعي العام |
| Yine de aynı şirket ile üçte birinin tüketimini yönetiyor. | Open Subtitles | ورغم بإِنَّهُ يَستطيعُ الصَرْف تقريباً ثُلثه بنفس الشركةِ. |
| şirket Crenshaw Heights'a taşınıyor. | Open Subtitles | إنتِقلت الشركةِ إلى مرتفعاتِ كرينشو. |
| - Gaz hattının bakımını yapan şirketle aynı şirket görünüyor. | Open Subtitles | وهو يَنْظرُ مثل نفس الشركةِ تَبقي خطوطُ الغازَ. Hodges: |
| Kafalarımızı ve kalplerimizi bu şirkete verirsek, üretken oluruz. | Open Subtitles | وأنا أَعْرفُ بأنّ إذا وَضعنَا عقولنا وقلوبنا معاً في هذه الشركةِ فأننا سنتطور أَعْرفُ ذلك |
| Anladığım kadarıyla kusurlu malzeme ürettiği için şirkete dava açılmış. | Open Subtitles | أَفْهمُ بأنّ هناك a دعوى ضدّ الشركةِ لصناعةِ الأجهزةِ المعيبةِ. |
| O adamın çalıştığı şirkete gideceğiz. | Open Subtitles | سَنَذْهبُ إلى تلك الشركةِ الذي عَملَ لحسابها. |
| Bu şirketi devralmak için bazı şeytani anlaşmalar yaptın. | Open Subtitles | تبرم بعضُ صفقات الشيطانِ للسَيْطَرَة على هذه الشركةِ |
| Dün sabah ilgili şirketi satın aldım | Open Subtitles | لذا صباح أمس، إشتريتُ مصلحة مسيطرة في تلك الشركةِ |
| işimi seiyorum. bu şirketi de ben asla patronumu dolandırmadım. | Open Subtitles | احبُّ شغلَي، وهذه الشركةِ. انا لَنْ اخْدعَ رؤسائَي، |
| Dikkatli olmamız gerektiğini anlıyorum ama yönettiğimiz Şirketten gizlenmemiz biraz garip. | Open Subtitles | افهم بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَكُونَ حذرون، لكنه غريب الأختباء مِنْ الشركةِ التى من المفترضَ أن نديرها |
| Şirketteki her ortağa 100,000$'a patlayan iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | - هذه صفقة موفقة صفقة موفقة يُكلّفُ كُلّ شريك في هذه الشركةِ 100,000$ |