| Bir gün, kötü lanetlerin dile bile getirilmediği bir kasabada yaşayacağım. | Open Subtitles | في يوم سأذهب لأعيش في بلدة حيث اللعنات الشريرة مجرد قصة |
| Bileği incindi ve burnu kanadı diye bana kötü kız muamelesi yaptılar. | Open Subtitles | لذا أنا أُعامل كأنني الشريرة فقط لإنه عنده رسغ مخلوع وأنفه تدمي |
| Önümdeki, kötü cadı gücün de yok olsun, sen de yok ol git.. | Open Subtitles | أيتها الساحرة الشريرة التي أمام ناظريّ اقهري نفسكِ و اقهري ماقد تكوني عليه |
| şeytani yanım o kapıda ve onu durduracak gücüm yok. | Open Subtitles | ذاتي الشريرة تقف وراء ذلك الباب ولا أملك أن أمنعها |
| şeytani cadı, Paris'in tüm yurttaşlarının ruhunu... ölümcül bir tehlikeye attı. | Open Subtitles | هذه الساحرة الشريرة وضعت كل روح في باريس في خطر مهلك |
| Ve dahası, bazı durumlarda Dünya'da ateş şeytan betimlemesiyle bağlantılı hale gelmiştir. | Open Subtitles | وفي مرحلة ما على الأرض.. أصبحت النار مرتبطة بصورة شيطانية بالأشياء الشريرة |
| kötü Kalpli Kraliçe bölümüne kadar okurdu... çünkü sen çok korkardın. | Open Subtitles | ماعدا انها تجاهلت الجزء الاخير الخاص بالملكة الشريرة لانكي خفت جدا |
| Evet, şu anda kötü üvey anneyim ve beni dinlemenizi istiyorum. | Open Subtitles | , الآن أنا زوجة الأب الشريرة و أريدكما أن تنصتا إليّ |
| Tamam, mesanesinin içine kanser için, evine de kötü kader için bakın. | Open Subtitles | جيد فتّشوا أحشاءها بحثاً عن الخلايا الشريرة ومنزلها بحثاً عن الأرواح الشريرة |
| İşin aslında iyi cadı kötü cadıymış ve kötü cadı ise bir erkekmiş. | Open Subtitles | تبين ان الساحرة الطيبة هي الساحرة الشريرة والساحرة الشريرة كانت في الواقع رجلا |
| Tanrı'nın ilahi gücü adına... Dünyadaki tüm şeytanlar ve kötü ruhlar, cehenneme gitsin. | Open Subtitles | بواسطة القوّة الإلهيّة، إلقِ في جهنم، إبليس وجميع الارواح الشريرة في هذا العالم. |
| Bizim işimize yaramaz. kötü, parlak kubbesinin içerisindekilerle yine de ilgileniyoruz. | Open Subtitles | الأفكار الشريرة التي تختمّر في رأسه الأصلع في ذلك هي الفائدة |
| kötü ruhları defetmesi için yatağımın hemen yanımda tutmamı söylerdi. | Open Subtitles | قال لي بأن أحتفظ به تحت سريري لأطرد الأرواح الشريرة |
| - 16. yy. geleneklerine göre kötü ruhları kovma temelli bir tatil. | Open Subtitles | إنّها عُطلة مبنيّة على تقليد من القرن السادس عشر لطرد الأرواح الشريرة. |
| Tanrının hizmetçisi olarak konuşuyorum, kötü ruh bu kişiye bağlanmasın. | Open Subtitles | كخادم لله، ارحلي أيتها الأرواح الشريرة لا تتصلي بذلك الشخص |
| şeytani cadı, Paris'in tüm yurttaşlarının ruhunu... ölümcül bir tehlikeye attı. | Open Subtitles | هذه الساحرة الشريرة وضعت كل روح في باريس في خطر مهلك |
| Bu şeytani dev tütün şirketini... 100 milyon dolar cezalandıralım diyenler "he" desin. | Open Subtitles | جميع الحضور الذين يريدون ان يغرمو شركة التبغ الشريرة 100مليون دولار فليقل اااي |
| Ancak bu şeytani yaratıkların gelişi başıma gelen en güzel olaydı. | Open Subtitles | و لكن وصول هذه المخلوقات الشريرة هو أفضل شيء حصل لي |
| Annem öldü benim. şeytan bir üvey annenin eline düştüm. | Open Subtitles | امي توفيت , زوجه ابي الشريرة هي من تعتني بي |
| Karanlık ruhların sadece yer altında pusuda beklemediklerini düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر بأن الأرواح الشريرة لا تتربص تحت الأرض فحسب |
| kötülük doğuran sistemlerin gücüne yurta ve dünyada karşı duralım, olumluya odaklanalım. | TED | لنقاوم سلطة الأنظمة الشريرة في الداخل وفي الخارج، ولنقم بالتركيز على الإيجابيات. |
| Babamla temas kuracak olan bazı çömezlerle, habis ruhlarla... sekreterlerin sekreterleriyle ve çeşitli diğer... ayakçılarla temas kurmayı başardım. | Open Subtitles | - استطعت الاتصال ببعض الخوارق ، الارواح الشريرة سكرتيرات السكرتيراتِ ، وانواع اخرى كثيرة ستجعنى اتصل بأبي |
| Rakunlar vakit kaybetmeden Hortlak Operasyonu'na hazırlanmaya başladılar. | Open Subtitles | الراكون بدء بشكل مباشر بالتدريب لتحضير لعملية الروح الشريرة |
| Ama şeytanlar kazansa bile bunu görmek için orada olamayacaksın. | Open Subtitles | لكن حتى لو انتصرت الكائنات الشريرة فلن تتواجد لرؤية ذلك |
| Ne yazık ki, bu sapkın kişilerin karşılaşması için sayısız fırsat mevcut. Ve bir kez Zalim bir eylem yaptılar mı, ikisi bunu ortak bir tavır olarak görüyor ve normal aktivitelerden sıkılmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | لسوء الحظ هناك فرص غير معدودة لتقابل أصحاب العقول المختلة ، وبمجرد ان يحققوا أفعالهم الشريرة |
| Kocaman bozuk para kavanozları uğursuz dik yamaçtan aşağı yuvarlanıyor. | Open Subtitles | و مرطبات العملة العملاقة حتى الشوارع المنحدرة تسلقتها الرؤوس الشريرة |
| Başrahip ve arkadaşları şeytanın bu duvarların ardında faaliyet gösterdiğine inanıyorlar. | Open Subtitles | الشيطان يقوم بأفعاله الشريرة من داخل هذه الجدران هو |
| Dünyayı gezerek üvey annesi, tanrıların kraliçesi Hera'nın emri altındakilerle savaşırdı... | Open Subtitles | جاب الأرض مقاتلا أتباع زوجة أبيه الشريرة هيرا ملكة الآلهة المتسلطة |
| Orası tam da beni yenmek üzereyken senin görünüşündeki iblis ortaya çıktı. | Open Subtitles | نسختك الشريرة ظهرت تماماً في الوقت الذي كاد ذلك المكان بالقضاء عليّ |
| Eskiden çok iyiydin, ama şimdi Batı'nın ahlaksız Cadısı gibisin. | Open Subtitles | أنت تستخدم ليكون لطيفا جدا، والآن أنت ساحرة الغرب الشريرة. |
| Melekleri, şeytanları ve onların kahrolası kıyametlerini boş ver. | Open Subtitles | أعني تباً للكائنات السامية و الشريرة و نهاية العالم التي يزعمونها |