| Bir sonraki şey, ayrıntılı ve açıklayıcı bir şekilde düşünmemiz gerek. | TED | الشيء التالي, نحتاج ان نفكر باسهاب و نحتاج ان نفكر باسلوف تفسيري. |
| Hatırladığım bir sonraki şey, kahrolası külotumla caddede koşmamdı. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي عرفته أني كنت أركض في الشارع على ركبتي الملعونه |
| Bir sonraki şey, hepimiz onların yeni çok gizli sistemini test etmek üzere yeniden görevlendirildik. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي تعرفه ، تمّ تعيين اختبار أعمى مضاعف ضد النظام الجديد السري |
| Bu mükemmel, huh? Olacak olan diğer şey, deli doktoru tarafından tekrar değerlendirilmem. | Open Subtitles | هذا عظيم ولكن الشيء التالي الذي سأعرفه أنني سأعاقب من قبل قسمي مجددا |
| Sonrasında hatırladığım tek şey bir yer altı hücresinde uyandığım. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه أني إستيقظت في زنزانة تحت الأرض |
| Bir dahaki sefere ağzından çıkan açıklama olsa iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون تفسير هو الشيء التالي الذي تقوله. |
| Sonra Bir baktım ki, kurban hakları konusunda polisi motive eden uzman olmuşum. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي عرفته هو انني أصبحت خبيراً في التحريض لحقوق ضحايا الشرطة |
| Daha sonra onun kollarında olduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | الشيء التالي الذى أعرفه أنني كنت بين ذراعيه |
| Bir bakmışsın, televizyonda yayınlıyorlar. | Open Subtitles | الشيء التالي أنهم سيعرضون الأمر كله على التلفاز |
| Biliyorum sonraki şey, bir yerde içindeyim ve o... | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه .. أنني بداخل شيء و هو |
| Hatırladığım bir sonraki şey ertesi güne uyanmamdı. | Open Subtitles | و لكن الشيء التالي الذي اذكره كان الاستيقاض في اليوم التالي |
| Her şey yolunda, Rodney, söylemen gereken bir sonraki şey ne? | Open Subtitles | لا تستطيعين لا بأس رودني, ما الشيء التالي الذي يفترض أن تقوله؟ |
| Bir çukur gibi bir şeye takılmış olmalıyım çünkü hatırladığım bir sonraki şey, balçıkla kaplı olarak bir mağarada uyanmaktı. | Open Subtitles | لابد أنني وقعت في حفرة أو شيء ما لأن الشيء التالي الذي عرفته استيقظت في كهف، مغطى بالوحل |
| Gizli bir hükümet ajanı olduğumu söylersem savurduğu bir sonraki şey ben olurum. | Open Subtitles | صحيح، أذكر أنني عميل حكومي سري، وسأكون الشيء التالي الذي تقذفه. |
| Bilmen gereken diğer şey, voleybol oynamak için bir adada karaya oturacağıdır. | Open Subtitles | الشيء التالي كما أظنك تعلمين أنه سيحطم السفينة على بعض الجزر للعب كرة الطائرة |
| Çünkü hatırladığım diğer şey... karanlıkta uyanmaktı. | Open Subtitles | لأن الشيء التالي الذي أتذكره هو إستيقاظي في صندوق السيارة وتعلمون, أنا |
| Sonrasında, soğukta dışarıda ve çıplak ruhumla karlardaydım. | Open Subtitles | الشيء التالي عرفت كنت في البرد والثلج القاسي روحي الصغيرة العارية |
| Sonrasında hatırladığım, burada uyandığım. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أتذكره، أني استيقظت هنا |
| Bir dahaki sefere çatını özleyeceksin herhalde. | Open Subtitles | أظن الشيء التالي الذي ستشتاق إليه هو سطح بيتك |
| Bir baktım kameraların önündeyiz. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه أننا كنا امام الكاميرات. |
| Daha sonra hatırladığım şey, kendimi gemide bulduğumdu. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه وجدت نفسي على السفينة |
| Sonra Bir bakmışsın, alelade bir müzede tavandan asılmışsın gelen geçen çocuklar da mahrem yerlerine bakıyor. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي تعرف، أنت تتدلى من السقف في متحف والأطفال ينظرون إلى أعضائك الخاصّة |
| İnsanlara makine gibi muamele etmek bilimsel ve felsefik olarak isabetli olabilir, fakat bu yöntemle bir kişinin yapacağı sonraki şeyi tahmin etmek istiyorsanız, bu vakit kaybıdır. | TED | معاملة الناس كألآت.. قد يكون فلسفيا وعلميا أمر دقيق.. ولكنه مضيعة للوقت والجهد.. أذا أردت الجزم بما هو الشيء التالي الذي سيقوم به هذا الانسان. |