| Bu sürecin arkasındaki faktörler çeşitli ve karmaşık, ancak yaşlanma, en nihayetinde hücre ölümü ve bozulması ile oluşur. | TED | إن العوامل المحرّكة وراء هذه العملية متنوعة ومعقدة، ولكن الشيخوخة هي في نهاية المطاف ناجمة عن موت الخلايا وخللها. |
| Nasıl bir hormon yaşlanma hızının sonucunu değiştirebilir? | TED | كيف يُمكن لهرمون ان يؤثر مُعدل الشيخوخة |
| Gerçekten çok ilginç, mantıklı bir şekilde, ... ... hala gençler, eskisi kadar ... ... Yaşlılık hastalıklarına yakalandıkları da olurdu. | TED | ذلك مثير للاهتمام فعلاً, وله دلالة بطريقة ما. أنهم ما يزالون شباباً إذاً لمذا يُصابون بأمراض الشيخوخة ختى يكبرون |
| Hiç daha uzun süre genç kalmayı ve yaşlanmayı ... durdurmayı istediniz mi? | TED | هل رغبتم يوماً في البقاء شباباً مُدة أطول وتأخير الشيخوخة |
| Alt katlarda yaşlılıktan ölüp, seni bir daha görememek mi? | Open Subtitles | أن أموت من الشيخوخة في الطابق السفلي، ولن أرآك ثانية؟ |
| Ama yaşlı olduğu için ölmedi. Bir okul otobüsü çarptı. | Open Subtitles | لكنه لم يمت من الشيخوخة ضُرب من قبل حافلة مدرسية |
| Genlerimiz tarafından kontrol edilen bu durumun ... ... yaşlanmaya neden olduğu söylenir. | TED | انه يقول ان الشيخوخة مُتحمكم بها من قبل الجينات وبخاصة الهرمونات |
| yaşlanma etkileri olduğu bilinen birçok farklı protein vardır. | TED | هناك العديد من البروتينات المختلفة التي من المعروف انها تؤثر في الشيخوخة |
| Eğlence olsun diye onun resmi üzerine saçlarının dökülmesi, yaşlanma ve kilo alma programlarını uygulayıp nasıl göründüğüne baktık. | TED | وقمنا بعرض هذه الصورة لاجل التسلية اذ طبقنا تأثير الصلع، الشيخوخة والوزن بواسطة البرمجيات لمشاهدة كيف سيبدو. |
| Bu yüzden bu yaşlanma işini tam kavrayamadıysanız kendinize kızmayın. | TED | لذا، إن كنت قد شعرت قط أنك لا تقدر هذا الأمر المسمى الشيخوخة لا تقس على نفسك. |
| Sosyologlar bu durumu yaşlanma paradoksu olarak tanımlıyorlar. | TED | الآن، يطلق علماء الاجتماع على هذا الأمر اسم مفارقة الشيخوخة. |
| Ergenlik dönemlerinden Yaşlılık dönemlerinin sonuna kadar, insanları gerçekten mutlu ve sağlıklı tutan şeyleri görmek için incelesek nasıl olurdu? | TED | ماذا لو استطعنا دراسة الناس من سنّ المراهقة إلى سنّ الشيخوخة لمعرفة ما يُبقي الناس سعداء وفي صحة جيدة؟ |
| ...ama bu biraz Yaşlılık için ilaç bulmaya benziyor. | Open Subtitles | لكن ذلك مثل محاولة لايجاد علاج لمرحلة الشيخوخة. |
| Yaşlılık arkanızdan iş çevirir, ve sonraki bildiğiniz şey: | Open Subtitles | تتسـلّل الشيخوخة إليك وما تعرفه بعدها هو أن تسأل .. نفسك وأسال نفسى |
| Böylece, bizde yaşlanmayı kontrol eden gen için yola çıktık. | TED | لذلك خططنا للبحث عن جينات تتحكم في الشيخوخة |
| Bunun anlamı, bu alıcının normal fonksiyonu ... ... yaşlanmayı hızlandırır. | TED | ذلك يعني أن الوظيفة الطبيعية لمُستقبل الهرمون هو تسريع الشيخوخة |
| Zelenka bir plan bulana kadar, yaşlılıktan öleceğim. | Open Subtitles | سأموت بفعل الشيخوخة قبل أن يفكروا في خطة مناسبة |
| Önce yaşlılıktan dedik, sonra iş çığrından çıktı. | Open Subtitles | في البداية ظننا أن الشيخوخة هي السبب ثم خرجت الأمور عن السيطرة |
| Yani yaşlı kan faktörleri yaşlanmayı hızlandırabilir. | TED | وعليه هناك عوامل بالدم المسن تسرع من الشيخوخة. |
| Yaşlanmayla ilgili araştırma hakkında yaşlanmayla ilgili düşüncelerimizde ve yaşlanmaya bağlı hastalıkları nasıl iyileştirebileceğimiz hakkında devrim yaratacak bir gelişmeyi paylaşacağım. | TED | سأشارككم تطورا مذهلا في أبحاث الشيخوخة ما قد يصنع ثورة في نظرتنا إلى الشيخوخة وطريقة معالجتنا للأمراض المرتبطة بالشيخوخة في المستقبل. |
| İkimiz de yaşlanıp ölmüş olabilirdik. | Open Subtitles | لربما لقينا حتفنا على حد سواء بسبب الشيخوخة |
| İhtiyarlık yaklaştıkça yakmaya başlar. | Open Subtitles | الشيخوخة يجب أن تحترق وتهذي في نهاية اليوم |
| yaşlanmaktan korktuğunu söylüyor. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّها خائفةُ من الشيخوخة و الكبر |
| Yine de Yaşlanmak o kadar da basit bir şey değil. | TED | في النهاية، الشيخوخة ليست أمرا رائعا. |
| Şu anki görüntüsünü oluşturmak için hızlandırılmış yaşlandırma programı kullandık. | Open Subtitles | لقد استخدمنا برنامج تسريع الشيخوخة لتخليق صورة مما يبدو علبه شكله الآن |
| İçgüdüsel olarak Yaşlanmanın ne demek olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعرف بديهيًا ما الذي تعنيه الشيخوخة. |
| Bir progeria hücresi öte yandan progerin olarak adlandırılan bu zehirli protein yüzünden bu yumrulara ve şişliklere sahiptir. | TED | خلية مرض الشيخوخة المبكرة، من ناحية أخرى، بسبب هذا البروتين السام الذي يدعى بروجيرين لديها هذه الكتل والمطبات . |
| Bunaklık bu olsa gerek. | Open Subtitles | لابدُ انّها الشيخوخة. |
| Bu, Zeus'un kehanetlerini bıraktığı için sonsuz bir yaşlılığa, körlüğe ve işkenceye dayanması için lanetlediği bir hakem olan Phineas'tı. | TED | لقد كان هذا فينياس، عرّافٌ حلّت عليه لعنة زيوس ليتحمّل الشيخوخة والعمى والتعذيب الذي لا نهاية له من جراء نبوءاته. |