| Yemeğini yemeyen o küçük çocukla, nasıl gurur duyacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر في كم فخرها بذلك الصبي الذي لم يأكل عصيدته. |
| Dövdüğün çocukla seni çeksem ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في صورة جميلة لك مع الصبي الذي أصبته؟ |
| Ve ödevlerini yapmayan o çocuk büyüdüğünde dev bir moron olmuş. | Open Subtitles | وذلك الصبي الذي لم يكن ينجز فروضه أصبح غبياً عملاقاً |
| Kızların, sperm vericisi olarak seçtikleri o çocuk bu anlaşmayla daha mutlu gibi. | Open Subtitles | حسناً, هذا الصبي الذي اخترنه الفتيات ليكون الأب, يبدو سعيداً بدون مسئوليات |
| Kurt diye bağıran çocuğun hikâyesini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف عن الصبي الذي بكي "ذئب" ؟ |
| Kurt diye bağıran çocuğun hikâyesini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف عن الصبي الذي بكي "ذئب" ؟ |
| Ben kışın ormana gidip, baharda ıslık çalarak dönen çocuk değilim. | Open Subtitles | أنا مثل الصبي الذي ذهب الى الغابة في الشتاء و يعود في الربيع يُصفِّر |
| Şu bulduğun çocukla ilgili her şeyi anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تخبرني كلّ شيء عن ذلك الصبي الذي وجدته. |
| Şu inşaat alanında bulunan kutuya tıkılmış çocukla ilgili haber yapıyoruz. | Open Subtitles | أنا هنا في موقع البناء. للمؤتمر الصحفي عن الصبي الذي عثر عليه بالصندوق. |
| - Ve bugün kaçırılan çocukla ilgili elinizde bilgi mi var? | Open Subtitles | ولديكِ معلومات حول الصبي الذي إختُطف هذا الصباح؟ |
| Boğulup ölen çocukla ilgili kızınızla konuşmuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع ابنتك عن الحادث مع الصبي الذي اختنق حتى الموت. |
| Ama annem için filmin, geçmişe gidip annesiyle takılan bir çocukla ilgili olmasını sevdim. | Open Subtitles | ولكن أحببت أن أمي، لها، وهذا ما كان الفيلم حول، الصبي الذي يعود في الوقت المناسب ويعلق خارجا مع والدته. |
| Bana şahinini şefkatle eğiten çocukla ilgili anlattığın hikâyeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر تلك القصة التي اخبرتني بها ذات مرة عن الصبي الذي يدرب الصقر بالرافة؟ |
| Borg kostümlü o çocuk bana mahsus çelme taktı. | Open Subtitles | ذلك الصبي الذي يرتدي زي "البورج" أسقطني بشكل متعمد. |
| Ama annesiyle televizyon izleyen o çocuk anne, büyükanne ve teyzeleriyle ve teyzeleriyle, bugün oyuncu olan adamla aynı değil. | Open Subtitles | لكن ذلك الصبي الذي كان يشاهد التلفاز مع أمه... أمه وجدته وعماته... ... |
| Ama annesiyle televizyon izleyen o çocuk anne, büyükanne ve teyzeleriyle ve teyzeleriyle, bugün oyuncu olan adamla aynı değil. | Open Subtitles | لكن ذلك الصبي الذي كان يشاهد التلفاز مع أمه... أمه وجدته وعماته... ... |
| Ben kışın ormana gidip, baharda ıslık çalarak dönen çocuk değilim. | Open Subtitles | أنا مثل الصبي الذي ذهب الى الغابة في الشتاء |
| Nucky, gittiğim zamanki o çocuk değilim. | Open Subtitles | لم أعد ذلك الصبي الذي رحل |