| Bu egzoz borusu o kadar paslı ki, ben... Bir görebilsem. | Open Subtitles | إن ماسورة العادم يعلوها الصدأ إذا تمكنت فقط من الرؤية |
| Artık daha fazla tıbbi ilaç merhemi ve paslı eski arabalar olmayacak. | Open Subtitles | لا مزيد من معالجات الصدأ ولا مزيد من السيارات القديمة الصدأة |
| Kuşlar böcekleri yer, arabalar kuşları, Pas arabaları yer ve yeni inşaatlar pası. | Open Subtitles | الطيور تأكل الحشرات، السيارات تأكل الطيور والصدأ يأكل السيارات والبناء الجديد يأكل الصدأ. |
| Sonunda oraya, aşağıya indim, bu eski, paslanmış dairesel şey, gerçekten çok ürkütücü ve garip olan iki yatak vardı. | TED | وبالأخير لما نزلت له, كان حجرة دائرية يملؤها الصدأ, وسريرين, وأشياء مقرفة وغريبة. |
| Oturun, çocuklar. Kulağımızın pasını atalım ve müzik yapalım. | Open Subtitles | حسناً، اجلسوا بمقاعدكم دعونا نتخلص من الصدأ ونبدأ |
| Tanrım, çok ses var. Kulaklarım çok hassastır. Paslanmaz çelik. | Open Subtitles | يا الهي، هذا قوي، قنوات أذناي حسّاستين معدن ضد الصدأ |
| Şimdi, izin verirseniz, birinin derisini güzelce yüzmeyeli... uzun zaman oldu. Aletlerim biraz paslanmıştır. | Open Subtitles | والآن عن إذنكما، منذ مدّة لمْ أسلخ شيئاً، والأدوات أصابها الصدأ |
| Beni, vadilerle ve paslı arabalarla ümitlendirme. | Open Subtitles | لا تعذبني بقصص الوديان والسيارات شديدة الصدأ |
| Çok paslı. Belki de ıslak bir bezle temizlemeliyiz. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الصدأ هنا ربما يجب ان نمسحه بقطعة قماش مبللة |
| - Olabilir, paslı kova! - Ah, bu ne cüret! | Open Subtitles | أيمكنك ذلك, يا أيها الدلو الصدأ كيف تجرأ |
| Ve bu Pas temizlenene kadar, ne hale gelecek... nasil duracak. | Open Subtitles | حتى ان يزال الصدأ هكذا سوف يكون ، هكذا سوف يبقى. |
| Ve öbürünü de sadece Pas tutuyormuş. | Open Subtitles | و الآخر كان فقط مثبتاً في مكانه بسبب الصدأ |
| Vücutlarındaki Pas kuru kan renginde. | Open Subtitles | و الصدأ يملئ أجسادهم. إنه لون الدم الجاف. |
| O omuzluklarınızdaki pası sileceğiz... ve sonunda galip geleceğiz! | Open Subtitles | نحن سنهز الصدأ خارج بطانات الكتف هذه و سنصبح الفائزين |
| O omuzluklarınızdaki pası sileceğiz... ve sonunda galip geleceğiz! | Open Subtitles | نحن سنهز الصدأ خارج بطانات الكتف هذه و سنصبح الفائزين |
| Biraz paslanmış, ama tipik Tasker kalkışı böyle olur. | Open Subtitles | أعتلاه الصدأ قليلا لكن هذه علامة أقلاع طيران تاسكو |
| Muhtemelen turbo pompalarının pasını temizlememiz gerekecek. | Open Subtitles | الأغلب أنّ علينا إزالة الصدأ من مضخّات التربو. |
| Paslanmaz çelik olmalı. | Open Subtitles | بل من فولاذ يقاوم الصدأ، ضدّ الصدأ. |
| Top işe yaramaz. Orada çoktan paslanmıştır. | Open Subtitles | إنه غير مُجديّ ، الصدأ متراكم فوقه |
| Çok güçlü bir tür. Hızlı yayılıyormuş. Çünkü pasa ilave bir şey daha bulaşmış. | Open Subtitles | كانت سلالة فتاكة، وتنتشر بسرعة، لأنّ شيئا أصابها بالعدوى بجانب الصدأ. |
| Cinayet silahını bulursak ve tırnak izlerindeki pasla eşleştirirsek Kelly'yi silahla ilişkilendirebiliriz. | Open Subtitles | أذا وجدها و طابق الصدأ الموجود على أثار الخدوش عندها يمكن ربط كيلي بسلاح الجريمة |
| Ve sonra araba kendisi sadece paslar | Open Subtitles | ثم السيارة نفسها فقط الصدأ بعيدا |
| Sekiz mississippi, dokuz mississippi, on mississippi ve yana dön! Pastan kaç! | Open Subtitles | ثمانية ميسيسبي، تسعة ميسيسبي، عشرة، ربع دقيقة إغلاق لتجنّب الصدأ. |
| Üçüncü paslanma kurbanı, bir kadın. | Open Subtitles | هناك ضحية ثالثة لمرض الصدأ إمرأة |
| Arkeologların Spartalı zırhında demir bulduklarını biliyorum, bu da paslanmayı açıklar. | Open Subtitles | وأنا أعرف أن علماء الآثار وقد عثروا على آثار من الحديد في الدرع الأسبرطي و الذي يفسر الصدأ |