| Arabayla vurup kaçma olayımız, tüfekle vurup sıvışmaya dönüştü. | Open Subtitles | حادثة الصدم و الفرار أصبحت حادثة إطلاق و هروب. |
| vurup kaçma olayı için yeterince kanıtımız var. | Open Subtitles | لدينا ما يكفي لتهمة الصدم و الفرار |
| Ollie öldürüldü, çünkü Chris ona vurup kaçmadan bahsetmişti. | Open Subtitles | ( أولي ) قتل لان ( كريس ) أخبره عن الصدم والهرب |
| Çarpıp kaçma kurbanının parmak izlerini araştırdım. | Open Subtitles | بحثت عن بصمة الضحية في قضيتك الصدم و الفرار |
| Ülkemizde yayalara Çarpıp kaçma oranını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أن حوادث الصدم والفر بمعدل الوباء في هذا البلد؟ |
| Cooper'ın vurup kaçma olayı gibi. - Operasyon büyüyerek devam etti. | Open Subtitles | ،)مثل حادثة الصدم والهرب لـ(كوبر .والعملية تتواصل وتنمو |
| Cooper'ın vurup kaçtığı olay. Muhtemelen başkaları da vardı. | Open Subtitles | ،)حادثة الصدم والهرب لـ(كوبر .على الأرجح أنّه توجد حوادث أخرى |
| Birleşik Devletlerdeki trafik kazalarının yaklaşık %11'i Çarpıp kaçma biçimindedir. | Open Subtitles | ما يقرب من 11 ٪ من جميع الحوادث المرورية في الولايات المتحدة الصدم والهروب |
| Çarpıp kaçma olayındaki tanıklığını ekleriz. | Open Subtitles | و أنكِ عرفتِ أنه بوسعك المساعدة و نقدم إفادتك بشأن حادث الصدم و الهرب |
| Bu o Çarpıp kaçmalarla mı ilgili? | Open Subtitles | هل هذا بخصوص حوادث الصدم و الهرب؟ |
| Kanser, hafıza kaybı, arabayla Çarpıp kaçma. | Open Subtitles | نحن في عالم "دراماورلد"، rlm; حيث السرطان، فقدان الذاكرة، الصدم والهرب |