| Ama doğru şeyi yapmak, herkesin menfaatini korumak değil midir? | Open Subtitles | ولكن أليس فعل الصواب هو ما يصب فى مصلحة الجميع؟ |
| Arjantin hükümeti tavsiyeme kulak verip, doğru şeyi yaptığı için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد فقط لأن حكومة الأرجنتين اهتمت بنصيحتي و فعل الصواب |
| - Ama doğruyu, yanlışı bildi... ve ortalığı biz karıştırdık. | Open Subtitles | و هو يعلم الصواب من الخطأ و لكننا ملخبطين جدا |
| Aldığımda seni ararım. Bir kereliğine de olsa doğru olan şeyi yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | سأتصل بك عندما احصل عليها كنت فقط احاول عمل الصواب ، لمرة واحدة |
| Fakat herkes için en doğrusunu yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكني مهتم فقط بفعل الصواب بالنسبة إلى الجميع. |
| Kim olduğumuzu tercihlerimiz belirler ve her zaman doğru olanı yapmayı seçebiliriz. | Open Subtitles | الأختيار هو ما يجعلنا ما نحن عليه و يمكننا دوماً أختيار الصواب |
| Yıllarca izole yaşaması doğruyla yanlışı ayırt etmesi için gereken yeteneği edinmesini engellemiş. | Open Subtitles | السنوات التي قضاها في عزلة لم تجعله يتسلّح بهذه الأشياء خاصّة الحكم على الخطأ من الصواب. |
| Sadce bunun şu anda yapılacak en iyi şey olduğunu düşünüyorum | Open Subtitles | أنا اشعر أن هذا هو الصواب الذى يجب فعله الآن وحسب |
| Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. | Open Subtitles | لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب |
| John sen delisin, ama sen ama ben doğru şeyi yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | جون يمكنه أن يعتقد أنك مجنونة ولكن أنت تدرين أنك فعلت الصواب |
| Eğer son birkaç dakikam kalsa, doğru şeyi yapmayı denerim. | Open Subtitles | إن كان لدي لحظات متبقية في حياتي، سأحاول فعل الصواب |
| Bu doğruyu yanlışı ayırt edemeyen cahil birisi için nazik bir dildir. | Open Subtitles | وهل الكلام المهذب يكون مع بائع جوال، لايستطيع التفرقة بين الصواب والخطأ. |
| Tabiat bir öğretmene dönüşür parıltılı bir rehberlik sağlar, doğruyu yanlıştan aydınlatır. | Open Subtitles | حيث تُصبح الطبيعة مدرستك فتمدك بالأدلة الساطعة لتميز بها الصواب عن الخطأ |
| doğruyu ve yanlışı ayırt etmek için telif hakları uzmanı olmak gerekmez. | Open Subtitles | لاتحتاج أن تكون خبيراً في الممتلكات الفكرية لتعرف وتميز بين الصواب والخطأ |
| Hanımefendi, bence kalbinizi dinleyip doğru olan şeyi yapmaya çalışın. | Open Subtitles | سيدتي, اعتقد انة يجب ان تلجئي إلي قلبك لمحاولة فعل الصواب |
| Zor olduğunu biliyorum, ama doğru olan şeyi yaptın. | Open Subtitles | .أعرفى ان هذا كان صعباً ولكنكِ فعلت الصواب |
| Lois, Liza bile yanlış yapıyorsa, kim doğrusunu yapıyor bilemiyorum. | Open Subtitles | لويس .. إذا كانت ليسا مخطئة فأنا لا أريد أن أعرف ماهو الصواب |
| Ayrıca, doğru olanı yaptın. Ortak hiçbir şeyimiz yoktu, hatırladın mı? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك فعلتِ الصواب نحن ليس بيننا قواسم مشتركة، أتذكرين؟ |
| doğruyla yanlışı ayırt edemez. | Open Subtitles | في عالم تنقلب فيه موازين الصواب والخطأ على عقبيها |
| Buraya gelmekle, iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum. | Open Subtitles | لستُ متأكّداً إن كنتُ قد فعلت الصواب بحضوري إلى هنا |
| Bunu binlerce kez konuştuğumuzu ve Londra'ya gitmenin en doğrusu olduğuna karar verdiğimizi biliyorum. | Open Subtitles | لا , أنظر , أنا أعلم أننا تحدثنا كثيراً في هذا الموضوع وإتفقنا أن سفرك إلى لندن هو القرار الصواب |
| Ama bence, yapılması gereken doğru bir şeydi. | Open Subtitles | ولكن من ناحيتي كان الشئ الصواب لاقوم بفعله |
| Benim gibi adamlar dövüşün haklı olmakla değil hayatta kalmakla ilgili olduğunu bilir. | Open Subtitles | رجال مثلي يفهمون أن القتال ليس بشأن الصواب. لكنه بشأن من يبقى بالنهاية. |
| - doğru şeyi yapıyoruz, değil mi, Hi? | Open Subtitles | أعتقد أنه ناثين الأبن نحن نفعل الصواب, أليس كذلك يا هاي؟ |
| Kainattaki tum varliklar, Dogru ile yanlisi ayirabilirler, Mark. | Open Subtitles | كل كائن في الكون يعرف الصواب من الخطأ مارك |
| Politik doğruculukla ilgili merak ettiğim bir şey soracağım: Politik doğruculuk ne zaman diğer insanlar hakkında, saygı göstererek ve onurlarını koruyarak konuşmak yerine susturmayla eş anlamlı hale geldi? | TED | لدي سؤال حول الصواب السياسي، ولدي فضول: منذ متى أصبح الصواب السياسي مرادفا لإسكات، مقابل طريقة نتحدث بها عن الآخرين أن نحترمهم ونحفظ كرامتهم؟ |
| Neden toplum, neyin iyi neyin kötü olduğunu dayatmak zorunda ki? | Open Subtitles | لماذا ينبغي للمجتمع أن يملي عليهما.. ماهو الصواب و ماهو الخطأ؟ |
| Ben söylemeden de doğru ile yanlış arasındaki farkı bilsinler istedim. | Open Subtitles | حتّى يعرفوا الفرقَ بين الصواب و الخطأ دون الحاجة إليّ لأخبرهم |