| Kötü bir haberim var. avcı, kara atmacıyı da getirmiş. | Open Subtitles | أخبار سيئة , لقد أحضر الصياد هذا الصقر الأسود معه |
| Millet, telefonlarınızla konuşmaya devam edebilirsiniz. Gerçek avcı ruhu budur. | Open Subtitles | إلى الجميع، واصلوا التحدث عبر هواتفكم، فتلك هي روح الصياد. |
| Ama bir avcı.. Haftanın her günü kendisi için yemek bulabilir. | Open Subtitles | بينما الصياد يستطيع أن يجد طعامه في أي يوم من الأسبوع |
| Yani balıkçı Larkin'e demiş ki askeriye onu yakalaması için tutmuş. | Open Subtitles | أعنى .هذا الصياد الذي أراه لـلاركن قال بأن الجيش أستأجره ليصطاده |
| Fakat bu küçük avcının kalbi küçük bir ritmi kaçırdı. | Open Subtitles | لكن قلب ذلك الصياد الصغير أرعب طريدة صغيرة هذا اليوم. |
| Ördek yok. Öyleyse ördek sen olacaksın, ben de avcı! | Open Subtitles | إن لم يوجـد هنـا بط، إذن أنتِ البطة وأنا الصياد! |
| O yaşlı avcı olmalı, anne. Sana bahsetmiştim ya. | Open Subtitles | ماما، انه الصياد القديم الواحد الذي اخبرتك عنه |
| Çünkü avcı, sadece bir Tuzakçı istediğinde veya yerine avlanması için, şahinin yaşamasına izin verir. | Open Subtitles | لان الصياد يترك الصقر يعيش فقط عندما يريده ان يكون طعما او ليصيد مكانه |
| İşlem devam ederken, bu seçkin restoran sınırları içinde insanlar avcı rolünü oynamak için muazzam para ödüyorlar gibi göründü gözüme. | Open Subtitles | في حين أن هذا استمر , أنها وقعت لي أن في حدود هذا المطعم الأنيق , كان الناس دفع أسعار باهظة للعب دور الصياد. |
| Bu seferlik, verilen fırsatla, avcı olan timsah oldu. | Open Subtitles | هذه المرة , عندما تتاح لها الفرصة , أصبح التمساح الصياد. |
| İşte büyük beyaz avcı kurtarmaya geldi. | Open Subtitles | هنا يأتي الصياد الأبيض الكبير إلى الإنقاذ. |
| avcı toplayıcı Neandertal adamı, yiyecek arıyor. | Open Subtitles | الإنسان البدائي ، الصياد الجامح يريد غذاءاً |
| Şu an Galile'de bir yerde, koca balıkçı dedikleri adamla beraber. | Open Subtitles | انه الان في مكان ما في الجليل يسافر مع شخص يدعى الصياد الكبير |
| Sabah buraya tanışmanı istediğim biri geldi, koca balıkçı. | Open Subtitles | لكن جاء هنا رجل هذا الصباح اردتك ان تلتقيه الصياد الكبير |
| Yunanlı köle, Yahudi balıkçı ve bizim sadık Tribün. | Open Subtitles | العبد اليوناني ,الصياد اليهودي والتربيون المخلص لنا |
| "Eminimki onları avcının tuzağından, ve iğrenç vebadan kurtaracaktır." | Open Subtitles | من المؤكد انه أنقذك من فخ الصياد ومنهذاالوباءالمثيرللإشمئزاز |
| İçinizden onu alaşağı edecek kadar şanslı olan avcının, hesabını tam olarak dolduracağım. | Open Subtitles | يجب أن يكون واحداً محظوظاً منكم فقط , يستطيع أن يقضي عليه واحرص ان ياخذ هذا الصياد المبلغ كاملا |
| O kuşun kendine has kurnazlığı var, avcıyı alt eder. | Open Subtitles | إني أستمتع بالطير الذي يُستخدم الدهاء الفطري لتغلب على الصياد. |
| Bir balıkçının Triceraquin'le olan hikayesi. | Open Subtitles | لكن يجب أن تروي الحكاية، حكاية الصياد عن تراسيركون |
| - Evet, devekuşu Avcısı. | Open Subtitles | رجل 1 : نعم , والاتحاد الاقتصادي والنقدي الصياد. مان 2 : |
| Birkaç köylü, bazı Amerikalı avcılar hakkında onlara bir şeyler anlatmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن بعض القرويين أخبروهم بشأن الصياد الأمريكى |
| Büyüdüğüm çiftliğin bulunduğu yer olan Vermont'ta bir çocuk olarak sık sık karanlık gökyüzüne bakardım ve orda 3'lü Orion ve Hunter takım yıldızlarını görürdüm. | TED | تعرفون، كطفل في فيرمونت، في مزرعة حيث نشأت، أنظر الى السماء المظلمة دائماً وارى حزام النجوم ، الصياد. |
| Şu an ailene odaklanmış durumdayız ondan sonra balıkçıyı buluruz. | Open Subtitles | علينا أن نركز على عائلتك وبعد ذلك سوف نجد الصياد |
| Bizi takip eden var mı, emin olmak istiyorum. Ava giden avlanır. Bunu sevdim. | Open Subtitles | ــ سنرى أن كنا مراقبين أم لا ــ نصطاد الصياد, أنا أحب هذا |
| Bir avcıya dönüştün, ve Lesher ile kozlarını paylaştın. | Open Subtitles | لقد اصبحت الصياد ولقد قمت بالتصويب على ليشر |
| Avına kilitlenen bir avcıyım şuanda. | Open Subtitles | لقد رأى الصياد ضحيته الآن |
| Apalaş dağlarında dünyanın dört bir köşesinden gelmiş fakir mi fakir servet avcıları varmış. | Open Subtitles | القذر و الفقير و الصياد من جميع أنحاء العالم |
| Bir Junior Karışık, bir pastırmalı Fisherman Karışık, bir çocuk menüsü, üç patates kızartması ve bir çikolatalı milkshake. | Open Subtitles | وجبة الصياد , ووجبة اللحم للأطفال بالاضافة إلي 3 من البطاطس المقلية, شراب الشيكولاتة . |