| Sonra tiz sesli şu çığlıkları duydum. | Open Subtitles | وبعد ذلك سَمعتُ هذه الصيحات العالية النبرة. |
| Gecenin sessizliğinde, hep çığlıkları duyacağız. | Open Subtitles | في صمت الليل , سنسمع الصيحات دائما. |
| Servetlerini, son moda giysileri ucuza üreten bir şirkete harcadılar. | Open Subtitles | بنو ثروتهم من خلال شركة تنتج البسة مقلدة لأخر الصيحات |
| Son çılgınlığın, ciddi bir sağlık riski olduğundan çoğu kişi haberdar olmayabilir. Bu, yeni moda olan elektronik sigara içmek veya e-sigaralardaki e-likitlerin buharlaşmasıyla ortaya çıkan tatlı aerosolleri solumak. | TED | آخر الصيحات قد لا يتلمّسها الجميعُ كخطرٍ صحيّ محدق، وهو يتعلّق بالتدخين الإلكتروني وشعبيته الجديدة، أو تدخين الأدخنة الحُلوة التي تجري عبر تبخير السوائل المعدة إلكترونيًا في عملية تدخين إلكتروني. |
| Alevler. Derisinin yanık kokusu. Çığlıklar. | Open Subtitles | النار، رائحة إحتراق لحمه الخاص، الصيحات. |
| Oh, her zaman bağrışmalar oluyor! | Open Subtitles | هذا دائما يقدم العديد من الصيحات |
| Tüm bağırtılar, benim kalp atışımın sesinde boğuluyor. | Open Subtitles | و كل هذه الصيحات تعلو بضربات قلبي |
| Gecenin sessizliğinde, hep çığlıkları duyacağız. | Open Subtitles | في صمت الليل , سنسمع الصيحات دائما. |
| Ama ben... çığlıkları duymak istemiyordum. | Open Subtitles | ..لكنأنا. لم أرد سماع الصيحات. |
| Evliliklerinde moda anlayışı olan oydu. | Open Subtitles | كانت توّاقة لإرتداء آخر الصيحات في الزفاف |
| En son moda olmuş şeyleri takip etmeye gerek duymamak... | Open Subtitles | لا داعي لإتّباع آخر الصيحات |
| Umutsuzluk ve Çığlıklar. | Open Subtitles | اليأس و الصيحات |
| Darbe ve bağrışmalar beni uyandırdı. | Open Subtitles | الصدمه و الصيحات أيقظونى |
| Tüm bağırtılar, benim kalp atışımın sesinde boğuluyor. | Open Subtitles | و كل هذه الصيحات تعلو بضربات قلبي |