Doktor, insanları küçük görmenize gerek yok. | Open Subtitles | دكتور ليس هناك سبب لإرْهاق الناسِ الصِغارِ. |
Yozlaşma sokaklarda başlıyor küçük seyyar satıcılarıyla | Open Subtitles | بدايات فسادِ في الشوارعِ مَع الباعة المتجولين الصِغارِ. |
küçük palyaço odasına gitmem gerek. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى غرفةِ المهرّجين الصِغارِ. |
Sadece küçük canavarları öldürmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يُريدونَ قَتل الوحوشِ الصِغارِ. |
Şu küçük göçmen veletleri ayağa kaldır. | Open Subtitles | احضر أولئك اللقطاءِ الصِغارِ زحفاً على أقدامِهم |
Lütfen o küçük vahşilerin icabına bakın. | Open Subtitles | لا يَعمَلُ ذلك. فقط، رجاءً، رجاءً إحذرْ أولئك الهمج الصِغارِ. |
" Sonunda küçük dostlarının arasında güvende olan, | Open Subtitles | "السلامة أخيراً بين أصدقائِه الصِغارِ جداً، |
O küçük angutlar, benim bir torba dolusu balığımla eve gitti. | Open Subtitles | أولئك الأغبياءِ الصِغارِ ذَهبوا إلى البيت بي سمك ذهبي في a حقيبة. |
Ama o küçük veletleri seviyorum! | Open Subtitles | لَكنِّي أَحبُّ أولئك الأطفالِ الصِغارِ |
- Birlikte çok eğleniyor olmalısınız. - Evet, bu küçük afacan hayatıma anlam katıyor. | Open Subtitles | أنتماالإثنان يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَكُما الكثير مِنْ المرحِ سوية - هؤلاء الأوغادِ الصِغارِ يَجعلون الحياة ، حياة ذات قيمة - |
küçük vampirler gibidirler. | Open Subtitles | هم مثل مصاصي الدماء الصِغارِ. |