| Bugünlerde yardımcım gazeteden ne okursa onu biliyorum ve çok gerekmedikçe de okumasını istemiyorum. | Open Subtitles | في هذه الأيام أنا أعرف ما يقرأه لي خادمي من الجرائد فقط و أنا أحاول أن لا أجعله يفعل هذا إلا في حال الضرورة القصوى |
| Çok gerekmedikçe silah kullanılmayacak. | Open Subtitles | لا استخدام للأسلحة إلا عند الضرورة القصوى |
| İlla gerekmedikçe kimseyi öldürmem. | Open Subtitles | انا لا اقتل اي احد الا في حالات الضرورة القصوى |
| - Evet, kullanabilirim. - Mutlaka gerekmedikçe kullanma. | Open Subtitles | نعم - لا تستعمله إلا فى حالة الضرورة القصوى - |
| Belki gururdan, belki de sadece sert gözükmeye çalışmaktan ama gerçek bir cerrah asla gerekmedikçe yardıma ihtiyacı olduğunu kabul etmez. | Open Subtitles | ربما الكبرياء و ربما كي نكون حازمين لكن الجرّاح الحقيقي لا يعترف بطلب المساعدة -إلا في الضرورة القصوى |
| Çok gerekmedikçe yapamayız. | Open Subtitles | إلا في حال الضرورة القصوى |