| Neden Lembridge'de fal baktığını söyledin? | Open Subtitles | لماذا قلتى انك كنت تقرأين الطالع فى لامبريدج ؟ |
| fal bakıyorsun. Kart numaraları biliyorsun. Seansta yapıyor musun? | Open Subtitles | تقرأين الطالع, تقومين بخدع بصريّة هل تحضّرين الأرواح أيضا؟ |
| Bu kişiler hükümdarın geleceğini görmek için fal bakardı. | Open Subtitles | ليقرؤوا لهم الطالع وينظرون في النجوم والأبراج |
| Büyükannem kahve falı bakardı. | Open Subtitles | جدتي كانت تقرأ الطالع في فنجان القهوة |
| Bu hiç hayra alamet değil. | Open Subtitles | هذا هو الطالع السيئ للعصر المظلم |
| Bunun kulağa garip geldiğini biliyorum ama falıma baktırmalıyım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا قد يكون غريباً لكني أريد أن أذهب لقراءة الطالع |
| Bu falına bakmanın en güvenilir yoludur. Kemikler asla yalan söylemez. | Open Subtitles | هذه أكثر الطرق الموثوقة لقراءة الطالع قراءة العظام لا تكذب أبداً |
| Sen arabamda ölmemeye bak. Kötü şans getirir. | Open Subtitles | لا تموتي فحسب في السيارة فسيجلب هذا سوء الطالع |
| Peki sen... dans ettiğim sürece fal mı baktın? | Open Subtitles | و أنتِ هل كان عليك قرائة الطالع خلال رقصي؟ |
| Kardeşimle birlikte fal bakarak sağda solda üç beş kuruş kazanıyoruz. | Open Subtitles | أختي وأنا نجني عدّة دولارات، هنا وهناك من قراءة الطالع. |
| Şu fal balon çıktı. | Open Subtitles | ذلك الطالع كان خرافة ...لم يحدث شيء ، ماعدا |
| Ama aynı zamanda mandal satıyorum ve fal bakıyorum. | Open Subtitles | لكني أيضا أبيع الأوتاد و اقرأ الطالع |
| - fal bakar, at çalardı. | Open Subtitles | حسنا , كان يقرأ الطالع و يسرق الأحصنة |
| Tarot kartlarıyla fal baktırmak için bugün gelin. | Open Subtitles | تعال اليوم بطاقة التارو وقراءة الطالع |
| Evet. fal bakmıştım. | Open Subtitles | نعم, كنت اقرأ الطالع. |
| - Genelde fal bakarım. | Open Subtitles | فى معظم الأوقات أقرأ الطالع |
| Orada fal bakardık. | Open Subtitles | كنا نقرأ الطالع هناك. |
| O falı ben kendim yarattım. Sadece iki üyenin güçlerini söyledim. | Open Subtitles | "الطالع كان من تأليفي، ولم أبُح سوى بقدرات عضوين" |
| - Geri veriyorum, yıldız falı yokmuş! - "Yıldız falı" nedir? | Open Subtitles | ـ خذيها ، ليس فيها الطالع ـ ما هو (الطالع)؟ |
| kötü alamet... kudretli El Chuah, sana yalvarıyoruz... oğlun Jaguar'a karşı istismarımız için bizi bağışla. | Open Subtitles | الطالع سيء نحن نتوسل إليك يا إيك-تشوا العظيم سامحنا على تخطينا حدودنا ضد إبنك الفهد |
| kötü alamet... kendine gel Sarhoş Dört. | Open Subtitles | الطالع سيء "انهض يا "السكير الرابع |
| Bunun kulağa garip geldiğini biliyorum ama falıma baktırmalıyım. | Open Subtitles | أعرف أن هذا قد يكون غريباً لكني أريد أن أذهب لقراءة الطالع |
| Çok uzun zamandır falına baktıkları çay yaprakları ellerinde veya tarot kartları yada herneyse | Open Subtitles | والتي لديها الكثير من وقت الفراغ و تعتقد أنها تقرأ الطالع أو تفتح الكتشينة .. أو أيا كان |
| Çünkü gelini düğünden önce gelinlikle görmek damada kötü şans getirir. | Open Subtitles | من سوء الطالع أن يري العريس .ثوب عروسه يوم الزفاف |