| aşçı çok hafif tatlı ve hamur işleri yapıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | إن الطاهية تكتسب لمسة أخف فى الحلوى ، أليس كذلك ؟ |
| aşçı, sana bir yüklemle seslenemem. Adın ne? | Open Subtitles | الطاهية ،لا أستطيع أن أناديكِ بحرفتك إسمك؟ |
| Son kek yapışımızda şef olmak istedi. şef benim. | Open Subtitles | أخر مرة عملنا الكعك أرادت أن تكون الطاهية |
| Hayır. Belki o birimiz aşçıyı öldürüyordu. | Open Subtitles | ربما أحدنا كان حينها يقتل الطاهية |
| aşçının cesedini çalışma odasına koymayı ben önerdim. | Open Subtitles | أقترح أن نأخذ جثة الطاهية إلى غرفة المكتب |
| Zelda Zelda Zelda. Benim favori aşçım nasılmış bugün? | Open Subtitles | زيلدا، زيلدا، زيلدا، كيف هي فتاتي الطاهية المفضّلةِ اليوم؟ |
| Hazırlık aşçısı,hindiyi doldurmaz, tamam mı? | Open Subtitles | الطاهية المساعدة لا تقوم بتحشية الديك الرومي, حسناً؟ |
| Hadi git ve yemeğini ye. aşçıya senin için sıcak yemek bulundurmasını söylemiştim. | Open Subtitles | اذهب و تناول عشاءك ، لقد طلبت من الطاهية أن يبقى لك على شئ ساخن |
| Aşçıyla gazetede okuduğumuza göre beyefendi uyuşturucunun dozunda hata yapmış ve kendini vurmuş. | Open Subtitles | سأكون الطاهية التي تكتب الصحف عن سيدها الذي ارتكب خطأ في المخدر وأطلق النار على نفسه |
| Kendi yerini açıp ben de yanında götürecek. Ben onun aşçı yardımcısıyım. | Open Subtitles | إنه بطريقه للقمة، ويأخذني معه أنا الطاهية الإحتياطية |
| Sonra aşçı beni çağırdı ve mutfağa geri döndüm. | Open Subtitles | لكن قامت الطاهية بمناداتي وعدت للمطبخ |
| Bu Denise, aşçı, ve Jeanette, hizmetçi. | Open Subtitles | هذه دنيس الطاهية ,و جانيت الخادمة |
| İyi bir aşçı sırlarını asla söylemez. | Open Subtitles | الطاهية الجيدة لا تكشف أسرارها أبداً |
| Ben de şöyle bir uğrayayım dedim. Bir baktım sen... - Büyük aşçı Linda Clay. | Open Subtitles | لقد كنتُ مارهـ من هنا وفجأة أراكِ في المطعم "الطاهية "ليندن كلاي - نعم - |
| aşçı Linda'nın karşısında çok rahattım değil mi? | Open Subtitles | إعتقدتُ أنني كنتُ لطيفة "بالنسبة لـ الطاهية "ليندن |
| Klasik eğitimli bir şef olan sen de onun tadım aracı olmak zorundaydın. | Open Subtitles | و أنتي الطاهية الكلاسيكية المتدربة كان من المفترض أن تكوني أداته للتذوق |
| şef sen değilsin! şef o değil! | Open Subtitles | انت لست الطاهية هي ليست الطاهية |
| Bugünün açılış haberi, ünlü şef Susanna Gabey'in davasından geliyor. | Open Subtitles | بداية تقارير اليوم في محاكمة الطاهية المشهورة"سوزانا غابي" |
| Bu doğru! aşçıyı ölü bulduğumuzda, mutfakta olmayan kişi oydu. | Open Subtitles | لم يكن بالمطبخ حين وجدنا الطاهية |
| Aslında sizin inanmanızı bekliyorum. aşçıyı siz öldürdünüz. | Open Subtitles | أتوقعأنتصدقيهأنت ، فأنت من قتل الطاهية |
| Sen de ne kadar eğitimli ve zeki olsan bile, hep aşçının kızı olarak kalacaksın. | Open Subtitles | ولا يُهم كم أنتَ ذكياً او مُتعلماً بالنسبة لهم، ستكونين دائماً إبنة الطاهية |
| Aşçınız. Ya da şimdi benim aşçım, ne de olsa bu akşamki yetkili benim. | Open Subtitles | الطاهية ،أو الآن الطاهية المساعدة لى منذ أن عملت تصنيفا |
| Ona özel aşçısı da diyebilirsin. | Open Subtitles | .يمكنكأن تدعوها. الطاهية الخاصة |
| Furber... sebzeleri mutfağa götür ve aşçıya onları pişirmesini söyle. | Open Subtitles | فاربر.. خذ الخضروات إلى المطبخ وأخبر الطاهية أن تطهيهم |
| Aşçıyla mönü hakkında konuşurken onu düşünmemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت عدم التفكير به عندما ناقشت قائمة الطعام مع الطاهية. |
| Gün Sonra yemekçi kadın kafama soktu. | Open Subtitles | "بعدها ظهرت الطاهية في مخيلتي" |