Bu yolda az direnç olması yanlış yol olduğunu göstermez. | Open Subtitles | فقط لأنه الطريق الأقل مقاومة لا يعني أنه الطريق الخطأ |
yanlış yol yoktur, yanlış yoldaş vardır. | Open Subtitles | لا يوجد ما يسمى الطريق الخطأ هناك فقط الصحبة السيئة |
Sen... Sadece geçen sefer yanlış yola saptın o kadar. | Open Subtitles | الآن أنتِ ذهبتِ إلى الطريق الخطأ المرة السابقة هذا كل شيء |
Biliyorum ama o bir yetişkin Clark insanlar bazen kendi hatalarını yapmalılar yanlış yola saptıklarını fark etmeden önce. | Open Subtitles | أعرف لكنه راشد كلارك والناس يجب أن يقوموا بأخطائهم أحيانا قبل أن يدركوا أنهم شقوا الطريق الخطأ |
Bana sakın yanlış yoldan bahsetme. Hayır, gerçekten dostum aşağılık herifler ya geri gelirse, | Open Subtitles | لا تخبرني عن الطريق الخطأ - لا ، ماذا لو عاد هؤلاء العصابة ؟ |
Charles, Yanlış yöne gidiyor ve kendini bu açık arttırmada safdışı bırakıyor. | Open Subtitles | تشارلز اختار الطريق الخطأ وتم اقصاؤه من المنافسة |
Gecenin bir yarısıydı. Yanlış tarafa dönmüşüm. | Open Subtitles | كان ذلك في منتصف الليل سلكت الطريق الخطأ |
Doğru yol da burada yanlış yol da burada. | Open Subtitles | كنت حصلت الطريق الصحيح، كنت حصلت في الطريق الخطأ. |
Bu yolun daha az uğraştırıcı olması yanlış yol olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنه الطريق الأقل مقاومة لا يعني أنه الطريق الخطأ |
Bobby son hızla yanlış yola sapıyordu ve önünde bir sürü yanlış yol vardı. | Open Subtitles | بوبي كان يشغل كامل سرعته في الطريق الخطأ . و الكثير من المسارات الخاطئة . |
- Sanırım "yanlış yol" falan dedi. | Open Subtitles | - أعتقد أنه قال شيئا عن " الطريق الخطأ ". |
Bazen yanlış yol bile, seni evine götürebilir. | Open Subtitles | الطريق الخطأ يمكن أن يأخذك المنزل أيضا. |
- Bunu sen kendin öğrendin. Ben bunun lnverary'ye giden yanlış yol olduğunu asla bilemezdim. | Open Subtitles | لقد اكتشفتِ ذلك بنفسك ، لم أكن أدري بأنه الطريق الخطأ إلي (انفراري) |
Siz dediniz bu tarafa git diye. yanlış yola döndürdünüz beni. | Open Subtitles | لقد قلتِ لن أن آتي من هنا ذهبت مع الطريق الخطأ تماماً |
Sessiz yürümek istiyorsan tamam anlarım ama yanlış yola gidiyorsun. | Open Subtitles | إن أردت السير صامتًا، فلا بأس، لكنّك ذاهب من الطريق الخطأ. |
yanlış yola sapmış olmalıyız. | Open Subtitles | كما تعلم، نحن.. نحن دخلنا في الطريق الخطأ. |
Çünkü yanlış yoldan bakıyoruz. | Open Subtitles | لأننا كنا نبحث في الطريق الخطأ |
Hiç kimse sana doğru yolu göstermediği için hep yanlış yoldan gitmişsin. | Open Subtitles | لم يرك أحد الطريق الصحيح بعبوس... لهذا أتخذت هذا الطريق الخطأ |
yanlış yoldan gidiyorlar. | Open Subtitles | انهم ذاهبون في الطريق الخطأ |
Yanlış yöne gidiyorsun Marty! | Open Subtitles | أنت تذهب إلى الطريق الخطأ يا مارتي |
Özür dilerim. Seni Yanlış yöne yönlendirdim. | Open Subtitles | آسف، لقد أخذتك في الطريق الخطأ |
Yanlış tarafa gidiyorsun ama! | Open Subtitles | ولكن أنتي تذهبين إلى الطريق الخطأ ، تعرفين هذا ؟ |
yanlış yön, bayanlar. | Open Subtitles | حتىنعرفماذاسنفعللاحقاً.. الطريق الخطأ يا فتيات. |