| Çatıdaki aynı grup, iki ilaveyle beraber çocukları kurtaran kadın ve bir itfaiyeci... | Open Subtitles | نفس المجموعة التي كان ستصعد إلى السطح واثنين إضافيين المرأة التي أنقذت حياة الطفلين إضافة إلى رجل إطفاء |
| Git giyin ve çocukları doktora götür. | Open Subtitles | اذهب وارتدِ ملابسك وخذ الطفلين الى الطبيب |
| O güzel çocuklar da | Open Subtitles | لكن في أحدى الليالي أقدم الطفلين الجميلين |
| Eve gidin yatın, çocuklar. Yatma zamanınız geçti. | Open Subtitles | عودا إلى البيت للنوم أيها الطفلين لقد فات موعد نومكما |
| Ve bu çocukların beyin hacimlerinin yüzde 40'a kadar az olduğunu görebilirsiniz. | TED | وبإمكاننا أن نرى حجم الدماغ أصغر بنسبة 40 بالمئة بالمقارنة بين الطفلين. |
| Biliyor musun, bu çocuklara ne kadar harika davrandığını farketmekten kendimi alamadım. | Open Subtitles | لم أستطع منع نفسي من ملاحظة كم أنتِ رائعة مع هذين الطفلين |
| İkinci gece çocukların odasını boşalttık, çünkü yetimhaneye gidip tüm çocuklarla birlikte yer yatağında uyuduk. | TED | في الليلة الثانية لم نبق غرفة الطفلين ، لأننا ذهبنا و نمنا على الأرض مع جميع الأطفال في دار الأيتام. |
| Eğer iki masum çocuğu kurtaramıyorsam, hayatın amacı ne ki? Evet, bir saniye. | Open Subtitles | ,إذا لم أتمكن من إنقاذ الطفلين البرئين ماذا ستكون الغاية؟ |
| Bugün şirketin eğlencesi var. çocukları da götürmek isterim. | Open Subtitles | اليوم حفل الشركة ظننت أني سأصحب الطفلين معي |
| çocukları okuldan aldığın için sana teşekkür bile edemedim. | Open Subtitles | أتعلم، لم يتسنّى لي شكرك لإقلالك الطفلين نيابةً عنّي |
| Bir daha ararsan çocukları ne bu hafta sonu görebilirsin, ne de başka zaman. | Open Subtitles | اتصل ثانية، ويمكنك أن تنسى أمر رؤية الطفلين نهاية هذا الأسبوع أو مطلقاً |
| Bak bu, Howard'ın çocukları Dünya Kupası'na götürdüğü zaman çekilmiş. | Open Subtitles | هذه في السنة التي أخذ فيها هوارد الطفلين لحضور مباراة كأس العالم |
| Ve sonra eve koşar, çocukları yatağa yatırı ve tüm gece nasıl bir akşam geçirdiğimizle ilgili gülerek uyanık kalırdık. | Open Subtitles | ثم كنا نعود للمنزل , نضع الطفلين في فراشهما و نبقى يقظين طوال الليل نضحك على ما حدث |
| Çünkü çocukları okula bırakamıyordu. | Open Subtitles | لانها لم تكن تستطع أن اصطحاب الطفلين إلى المدرسة |
| - çocuklar olabilir. - Açsan iyi olur o zaman. | Open Subtitles | قد يكون الطفلين - من الأجدر أن تردّي إذاً - |
| Bu çocuklar 14 saattir kayıp. | Open Subtitles | هؤلاء الطفلين ما زالا فقط يَتغيّبانِ عنه ل14 ساعةِ. |
| Çünkü çocuklar ele verdi. | Open Subtitles | بسبب قيام الطفلين بإعطائي المكان , بالإضافة |
| Sence çocukların ava bu kadar erken gitmesi akıllıca mı? | Open Subtitles | هل تعتقدي أنه من الحكمة إرسال الطفلين للتخيم بهذه السرعة؟ |
| Evlilik ilişkisi ve çocukların kendi aralarında ilişkisi de vardır. | TED | والعلاقة الزوجية، والعلاقة بين الطفلين نفسهما. |
| Şu an çocuklara ben baktığıma göre çocuk bakıcısı olduğum söylenebilir. | Open Subtitles | إنّي أرعى الطفلين الآن، لذا أعتقد أنّ هذا يجعلني جليس الأطفال |
| Bu, çocuklarla ilgili değil. Sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | الأمر ليس بشأن الطفلين فحسّب أنا بحاجةٍ إليك. |
| Bana iki çocuğu okutmak zorunda olduğumu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبر بأنّ ني سيكون عندي لوضع الطفلين خلال المدرسة. |
| Onlara, kampın komutanlarının adlarını veriyor ki onların gönlünü hoş tutsun ve bebekleri çayla besleyebilsin çünkü sütü az geliyor. | TED | وسمت الطفلين على قادة المعسكر لكسب رضاهم وإعطائها بعض الشاي الأسود لإطعام الطفلين لأن حليبها لم يكن يكفيهم |
| İki küçük çocukla beraber, çocuklardan biri adamın omuzlarındaydı. | Open Subtitles | مع طفلين صغيرين، وكان الرجل يحمل أحد الطفلين على كتفيه |
| Yeni bir bebek olunca, diğer çocuklardan birinin ölmesi gerekiyor. | Open Subtitles | عند ولادة طفل جديد . واحد من الطفلين الآخرين يجب أن يموت |
| Diğer iki liseli çocukta yaptığın gibi. | Open Subtitles | مثلما فعلتى مع الطفلين من المدرسة الثانوية |
| İki anestezi monitörü, iki kalp ve akciğer makinesi, her ekipte iki bebeğe de yetecek kadar insan. | Open Subtitles | شاشتينلمراقبةالتخدير, ماكنتاللرئةوالقلب, ما يكفي من الأشخاص في كل فريق لتغطية كلا الطفلين. |
| Benli Popo, iki çocuklu Tina, Buruşuk Fugly, hediyelik eşya dükkânındaki kız. | Open Subtitles | القبيحة ذو الأرداف, تينا أم الطفلين ذات الشعر المجعد, فتاة محل الهدايا |
| Anneme, onu sevdiğimi ve bebekler konusunda iyi şanslar dilediğimi söyle. | Open Subtitles | اخبر أمي أنّي أحبّها، وأتمنّى لها التوفيق مع الطفلين. |
| X Ray Bir'den hedefin eşi iki çocuğuyla eve geldi. | Open Subtitles | لقد وصلت زوجة الهدف للمنزل بصحبة الطفلين |