| Yaz geldiğinde sana verdiğim yeleği giyersin; tuğla tarhın üzerindeki hasırın altında. | Open Subtitles | عندما يأتي الصيف، إلبس الصديري الذي أعطيتك إنها أسفل الحصيرة على السرير الطوبي |
| Belki de özel okullardan arttırdığınız parayla gördüğüm yeni yapılmış çift taraflı tuğla şömineyi yaptırdınız. | Open Subtitles | ربما بالأموال التي قمت بتوفيرها بدل المدارس الخاصة، دفعت مقابل الموقد الطوبي المفتوح من الجانبين الذي شاهدته، |
| Chester Caddesi'ndeki o eski tuğla binayı bilirsin, değil mi? | Open Subtitles | هل تعرف ذلك المبنى الطوبي القديم على شارع (تشيستر أفينو)؟ |
| Eski tuğla binayı hatırlıyor musun? Chester caddesindekini. | Open Subtitles | هل تتذكر المبنى الطوبي القديم على شارع (تشيستر أفينو)؟ |