| Zaman tasarrufu yaparak tüm aileye yardım eder. | Open Subtitles | إنهُ يُساعدُ العائلةَ كُلها بتفريغ شيئاً من وقتِكِ |
| aileye, sıradan ve harika olmak üzere iki haberim var. | Open Subtitles | العائلةَ تَتحرّكُ دائماً في طرقِ عظيمةِ وصغيرةِ |
| - Şu tatlı aileye bak. | Open Subtitles | إنظروا إلى تلك العائلةَ الجميلة إذاً, هل سيكونُ لوري وستيف حاضرين؟ |
| Bütün aileyi yakacağını düşündü. | Open Subtitles | لقد إعتقدَ بأنّها ستحرقُ كل العائلةَ |
| Tüm aileyi alaşağı eden gribi başlatan şey bu alerjiymiş demek. | Open Subtitles | ما ظننت أنه كان حساسيةً ! بدأ بالزكام الذي أسقط العائلةَ كلها |
| aileyi, cesete zarar vermekle suçladılar. | Open Subtitles | لذا كلّفوا العائلةَ بإنتِهاك a الجثّة. |
| Buna odaklanalım. aileye bütün bilgiyi vermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نطلع العائلةَ بكلِّ التفاصيل |
| Onların aynı aileye verilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يَحتاجونَ للذِهاب إلى نفس العائلةَ. |