| Fakat evde bakım geride kalan aile üyeleri için pek güzel değil. | TED | ولكن العلاج في المنزل ليس لطيفاً لأفراد العائلة الذين على قيد الحياة. |
| Böylece aile Şam'ın Yermuk kampı diye bilinen bölgesine kaçtı. | TED | لذا سافرت العائلة إلى منطقة بدمشق معروفة باسم مخيم اليرموك. |
| Yaklaştıkları zaman ise iki aile üyesi arasındaki farkı bile anlayabiliyorlar. | TED | وعندما يقتربون من مصدر الرائحة، فيمكنهم التفريق بين أفراد العائلة الواحدة. |
| kaç tane kişinin hapse girdiğini, kaç tane aile üyesinin öldürüldüğünü buldum. | TED | تقصيت كم شخص منهم قد سجن. كم من أفراد العائلة قد قتل. |
| Şey, evet. Her zaman söylerim zaten aile en iyi ilaçtır. | Open Subtitles | حسناً , أجل , لطالما أقول أن العائلة هي أفضل دواء |
| Sen ve Georg aile gibisiniz. Bu yüzden evlenmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أنت و جورج مثل العائلة لذلك أريد أن أراكما زوجين. |
| Çocuk, sarhoş bir aile ferdinin şiddetine mi maruz kaldı? | Open Subtitles | هل تورط الطفل في عنف مع أحد أفراد العائلة السكاري؟ |
| Daima dünyadaki en önemli şeyin aile ile zaman geçirmek olduğuna inanmışımdır. | Open Subtitles | لطالما شعرت بأن أهم شيء في العالم، هو قضاء الوقت مع العائلة. |
| Biz de, tabii ki, çöpe atılan aile fotoğraflarını aldık. | Open Subtitles | بالطبع اخذنا صور العائلة التي رُميت في الخارج مع القمامة. |
| Raymond ve sen buraya taşındıktan sonra, birinin aile kurmanıza yardım etmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً بعد ان انتقلت ورايموند الى هنا على احدهم ان يساعدكما بتربية العائلة |
| Marilyn'e evlerini açtılar ve ona bir aile rahatlığı ve güvenliği sundular. | Open Subtitles | عائلة ستراسبيرج فتحت باب بيتها لمارلين و منحوها راحة و أمان العائلة |
| Bu ailenin içinde, ortaya çıkmayı bekleyen, daha iyi bir aile olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عجبًأ، كنت أعلم أن بداخل هذه العائلة أن هناك عائلة أفضل تحاول الخروج |
| - Artık aile sayıIırız. - Ne güzel. Bunu sizin yerinize masaya koyayım. | Open Subtitles | نحن عمليا من العائلة الآن جميل , بإمكاني وضع هذه لك علي الطاولة |
| Bu oyun olmadan bütün aile o berbat Kulelerde yaşamak zorunda. | Open Subtitles | ولولا هذه اللعبة لكانت العائلة بأكملها في الشارع تعتاش من النفايات |
| Bu bir aile geleneği, ve sen de ailenin bir parçasısın | Open Subtitles | . هذه هى تقاليد العائلة . و أنت جزء من العائلة |
| Yarın, besbelli ki tüm aile beni güldürmek için orada olacaktır. | Open Subtitles | من الواضح بأن العائلة بأكملها شتكون موجودة غداً وسيسعوا جاهدين لإضحاكي |
| Burası gerçek aile. Sizin için burada olan bir aile. | Open Subtitles | هذه هي عائلة حقيقية هذه هي العائلة التي لك هنا |
| Burada kalırsak, ailemiz için bir ev olacak ama ortada bir aile kalmayacak. | Open Subtitles | ان بقينا هنا . فسيكون لدينا منزل العائلة لكن لن يكون هناك عائلة |
| Belki de sonunda çocukluğumdan beri hasretini çektiğim aile ortamını buldum. | Open Subtitles | ربما وجدت إحساس العائلة الذي كنت أبحث عنه منذ كنت طفل |
| Ailenin hikâyesi aile fertleriyle ilgilidir, yani hastanın akrabalarıyla. Gidelim. | Open Subtitles | تاريخ العائلة يقصد به أفراد العائلة أي الأشخاص المرتبطون بالمريض |