| Bebeği pubis simfizinden geçirmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن اشق طريق للطفل من خلال المفصل العاني |
| Genişlemiş pubis simfizis . | Open Subtitles | اتساع في الإرتفاق العاني |
| Simfizis pubis disfonksiyonu diye bir şeyi varmış. | Open Subtitles | هي تعاني من مرض يُسمى (الاختلال الوظيفي للارتفاق العاني) |
| Maktulün dar siyatik çentiği ve kasık tarafında kısmi bacak bağlantıları var. | Open Subtitles | لدى الضحية حز شوكي ضيّق وأطراف سفلى محددة جزئياً على الجانب العاني. |
| Leğen kemiğini ölçtüm- kasık kemiği 90 dereceden daha dar. | Open Subtitles | الزاوية العاني الفرعية أقل مِنْ 90 درجةِ. |
| CSI moduna girip, senin sırt çantası dediğin o kasık çantasını karıştırdı. | Open Subtitles | تحرّت في ذلك الكيس العاني الذي تستخدمينه كحقيبة |
| kasık kıkırdak dokusuna göre kurban 20'lerinin sonu veya 30'larının başında. | Open Subtitles | الإرتفاق العاني يظهر أن الضحية كانت في أواخر العشرينات أو بداية الثلاثينات |
| Dar kasık altı boşluğu ve kasık simfizindeki şekilsiz ventral marjlarına bakılırsa... | Open Subtitles | نظراً للتقعر الضيق تحت العانة والحافة البطنية الغير مُنتظمة الشفاه في الإرتفاق العاني... |
| kasık kemiğindeki bulgular Masruk'un yaşı ve boyuyla örtüşüyor. | Open Subtitles | قوامه العاني متسق يشير إلى عمر أزالت العظم بالنسبة لـ(مرزوق) كما أنه مرتفع نسبياً |
| kasık kaynaşma yüzeyi, maktulün 30'lu yaşlarında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} يشير سطح الإرتفاق العاني أنّ الضحية كان في منتصف العقد الرابع. |
| Omuzu kasık kemiğinin altına sıkıştı. | Open Subtitles | الكتف عالق أسفل العظم العاني |