| - Bilmiyordum. İnan bana! - Mazeret bulup duruyorsun, seni orospu. | Open Subtitles | ـ أقسم أنني لم أكن أعرف ـ لقد خدعتني أيتها العاهرة | 
| O orospu çocuğu cesetlere yine bizim bakacağımızı biliyor da ondan. | Open Subtitles | إبن العاهرة يعرف بأنّنا نحن اللذين نبحث عنه لذا يفعل هذا | 
| Bunu unutma. O sürtük benden bahsederse bedelini sen ödersin. | Open Subtitles | تذكّر الآتي، إن ذكرت تلك العاهرة اسمي ستدفع أنت الثمن. | 
| -Bunu bana nasıl sorarsın? -O kaltak bana tuzak kurmaya çalıştı kardeşim. | Open Subtitles | ــ عليك اللعنة لسؤلك هذا ــ أعرف أن هذه العاهرة حاولت خداعي | 
| Lanet olası, fahişe. Silikon göğüslerinin cerrah parasını ben ödüyorum. | Open Subtitles | أنتِ ملكي أيتها العاهرة سوف أنتزع منك هذين الثديين المزيفين | 
| Gözlerimin içine bak orospu çocuğu ve bana nedenini söyle! | Open Subtitles | اريدك ان تنظر لي جيدا يا ابن العاهرة وتخبرنى لماذا | 
| Küçük oğlun şeytana kıçın siktirdi, şimdi hepimiz yanacağız, seni lanet orospu! | Open Subtitles | ابنكِ العزيز نالَ منهُ الشيطان و سنحترقُ جميعنا الآن أيتها العاهرة اللعينة | 
| Ölü ya da diri, o orospu çocuğunu hiç sevmiyordum zaten. | Open Subtitles | أكان حيّاً أو ميّتاً، إبن العاهرة ذاك لا يعني شيء لي | 
| Ama bu orospu birşey söylemezse, ne anlama geliyor bu? | Open Subtitles | لكن لو لم تقل العاهرة شيئاَ فماذا يعني هذا ؟ | 
| Beni dinle seni orospu çocuğu, seni oradayken incitemem mi sanıyorsun? | Open Subtitles | استمع لي, يا ابن العاهرة تظن انه لا يمكنني اضرك هنا؟ | 
| - Tanrım! Yine aynı şeyi yapıyorsun. Pes etmiyorsun, sürtük! | Open Subtitles | تصرين على هذا مرة أخرى أنتِ لا تستسلمين ايتها العاهرة | 
| Sonraki şeyi biliyorum, benim Aston Martin'le gittiler sürtük benim anahtarımı almış olmalı. | Open Subtitles | ثم اختفوا وكذلك سيارتي الاستون مارتن العاهرة لا بد وانها قد أخذت مفاتيحي | 
| Çünkü duyduğuma göre bu "sürtük" her sabah ağzına alıyormuş. | Open Subtitles | فأنا سمعت أن تلك العاهرة إعتادت علي الغرغرة كل صباح. | 
| Sadece, doğru zamanda doğru yerde olan şanslı kaltak sendin. | Open Subtitles | أنت فقط العاهرة المحظوظة التي كَانتْ في المكان والوقت الصحيحين. | 
| Evet o kalpsiz kaltak kıçını bir kaç kez kurtardı. | Open Subtitles | نعم , لكن هذه العاهرة الباردة أنقذتك أكثر من مرة | 
| Bana kardeşinin olmadığı zamanlarda karanlıkta bu kaltak şeytanla neler yaptığından bahset. | Open Subtitles | و عن كل الأشياء التي فعلتها أنت و هذه العاهرة في الظلام | 
| Bir fahişe nispeten çok daha az paraya çok daha fazlasını veren kadındır. | Open Subtitles | العاهرة ما هي إلا إمرأة تعقد معها صفقة رائعة0 مقابل مال بسيط نسبيًا | 
| Yani, bu fahişe bir dakika önce ölü değil miydi? | Open Subtitles | أنا أعني ,ألم تكن هذه العاهرة ميتة منذ وقت قصير؟ | 
| Norbit, eğer onu tekrar görürsen, ya da konuşursan... hatta o kaltağı bir kere bile düşünecek olursan.... Onun başına gelecek şey işte bu. | Open Subtitles | و نوربت , اذا رايتها مرة اخرى او تكلمت معها مرة اخرى اذا حتى فكرت بتلك العاهرة مرة اخرى هذا ما سوف يحدث لها | 
| Eğer gökyüzündeki o sürtüğü yok etmek için sınırı aşmam gerekiyorsa aşarım. | Open Subtitles | إن توجّب علي أن أتجاوز الحد لتفجير تلك العاهرة في السماء، فسأفعل | 
| Biliyorsun, hani şu büyük kızıl kaltağın oynadığı yeni film. | Open Subtitles | كما تعلمون، إنه ذلك الفلم الجديد ببطولة تلك العاهرة الصهباء | 
| Bu utanmaz fahişeyi istemiyorum. Onu alabilirsin. | Open Subtitles | أنا لا أريد هذه العاهرة الوقحة من الممكن أن تأخذها | 
| Atını ve kılıcını getir, onları överken orospuyu da överim. | Open Subtitles | أحضر إلي حصانك وسيفك وسأثني على العاهرة كما أثني عليهما. | 
| Bu orospunun beni yere serecek kadar aptal olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | لاأظنأن العاهرة.. لم أظن أنها غبية بما يكفي لتتخلص مني | 
| Bu ufak kızına zarar veren sürtüğün karşısında durmakla ilgili! | Open Subtitles | هذا يتعلق بالوقوف في وجه تلك العاهرة التي آذت ابنتكِ | 
| Bu mesleğin yabancıları bir fahişenin düşünce tarzını kolayca anlayamazlar. | Open Subtitles | تفكير العاهرة ليس من السهل أن يفهمه الشخص العادي بسهولة. | 
| Seni hain kahpe... 6 aydır gizli görevdeyim ve şimdi açığa çıktım. | Open Subtitles | أيتها العاهرة الخائنة ستة أشهر في هذه المهمة وقمت بأفساد تمويهي الأن | 
| Bu karı Marsellus Wallace'ın karısı. | Open Subtitles | هذه العاهرة المتدهورة هي زوجة مارسيلاس والاس |