| Sadece yemek yemeye çıkmıştık, Harry. Sadece yarım saatliğine çıkmıştık. | Open Subtitles | فقط خرجنا لتناول العشاء فقط خرجنا نصف ساعة |
| Anne, Sadece yemek yiyelim. | Open Subtitles | دعينا نتناول العشاء فقط يا أمي ، حسناً ؟ |
| Sadece yemek yapmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أحضر العشاء فقط |
| Bugün 233. Gün. sadece akşam yemeği yediğim. | TED | اليوم هو اليوم رقم 233 الذي أتناول فيه وجبة العشاء فقط. |
| sadece akşam yemeği teklif etmiştim. | Open Subtitles | إنني اقترحت تناول العشاء فقط وكلمة العشاء كثيرة بحقه |
| Sadece yemek yiyecegiz. | Open Subtitles | سأتناول العشاء فقط |
| Sadece yemek yemek için. | Open Subtitles | لتناول العشاء فقط. |
| Yalnızca ellerini ve Sadece yemek sırasında. | Open Subtitles | يديه فقط. ولفترة العشاء فقط. |
| - Sadece yemek. | Open Subtitles | العشاء فقط |
| Sadece yemek için mi? | Open Subtitles | العشاء فقط ؟ |
| Sadece yemek. | Open Subtitles | العشاء فقط. |
| Fräulein her yemekte mi, yoksa sadece akşam yemeğinde mi bizi bu ender ve harika yeni dünyaya götürmek niyetindesiniz? | Open Subtitles | آنستي... هل سيكون هذا في كل وجبة... أم في العشاء فقط... |
| Robert, sadece akşam yemeği için geldiler. | Open Subtitles | روبرت لقد أتيا لتناول العشاء فقط |
| Tanrım, Danny, sadece akşam yemeği. | Open Subtitles | يا إلهى، داني، هو العشاء فقط. |