| Ancak sizi temin ederim Sülükler genel olarak kesin tedavidir. | Open Subtitles | لكنني أؤكد لكِ, أنَّ العلق عموماً علاج ناجح. |
| Sülükler genelde zararsız, demiştiniz. | Open Subtitles | قلت إن العلق كان غير ضار عادة. |
| Piranhas, anakondalar, siyah kaymanlar, Sülükler. | Open Subtitles | أسماك ضارية مفترسة, أناكوندا, الكيمن الأسود ( تمساح استوائي ), العلق. |
| Ateşe sülük attığımda söylediğim söz buydu. | Open Subtitles | لقد قلت هذه الكلمات عندما ألقيت العلق في النار |
| İnsanlar pantolonlarına sülük koymaya başladığında TV seyretmeyi kestim. | Open Subtitles | أنا توقفت عن مشاهدة التلفزيون... عندما بدأ الناس وضع العلق أسفل سراويلهم. |
| Kımıldamamanı söylüyor. Sırtındaki sülükleri temizleyecek. | Open Subtitles | أنها تقول لك أن تبقى ثابتاً فهى تريد أزالة العلق من على ظهرك |
| sülükleri. Onlar da ne bileyim, fahişeleri filan simgeliyor. | Open Subtitles | العلق, انهن يمثلن لا أدري, الساقطات و مثل هذه الأمور |
| "Josephine Anwhistle, tekneden onlarca sülüğün ortasına atıldı" denmez çünkü bu yanlış olur. | Open Subtitles | لن تقولي، "جوزفين آنويسل) رُميت) من على السفينة إلى العلق"، لأن ذلك سيكون خاطئاً. |
| Gölün bir kısmında Ağlayan Göl sülükleri yaşar, ki bunlar sıradan sülüklerden oldukça farklıdır. | Open Subtitles | فجزء منها مكان استيلاد لعلق "لاكريموس"، والذي يختلف تماماً عن العلق العادي. |
| Bir anda Sülükler saldırıverdi. | Open Subtitles | وفجأة، هاجمني العلق. |
| Sülükler oldukça küçük şeyler. | Open Subtitles | العلق صغير جداً. |
| Sülükler yüzümü emiyor! | Open Subtitles | ! العلق يمصّ وجهي |
| - Sen, ben, Amy, Rory, Sülükler. | Open Subtitles | -أنت، أنا، (ايمي)، (روري)، العلق |
| Sülükler. | Open Subtitles | العلق |
| Tiksindirici kırmızı sülük! | Open Subtitles | اه العلق الاحمر مثير الاشمئزاز لا . |
| - Orada çok fazla sülük var. | Open Subtitles | هناك الكثير من العلق إلى هناك |
| Yahudiler göldeki tüm sülükleri çaldıkları için kuzenimin köyündeki Hıristiyanlar kanlarını emdiremedi. | Open Subtitles | المسيحيين في قرية ابن عمي لايستطيعون أن يحجموا أنفسهم اليهود قضوا على العلق في البحيرة |
| Ama "Josephine Anwhistle, tekneden onca sülüğün ortasına atıldı" dersem sorun olmaz yani? | Open Subtitles | لكن إن قلت، "(جوزفين آنويسل) قد رُميت من على السفينة إلى العلق"، فستوافقين على ذلك؟ |
| O tahtanın üzerinde kalmayı gerçekten istedim ve bütün o sülüklerden uzak kalmayı, ama Randy'nin mutlu olmasını istediğim kadar değil. | Open Subtitles | أردت حقاً أن أبقى فوق ذلك اللوح الخشبي ..و بعيداً عن العلق, لكن ليسبقدررغبتيفيأنيكون( راندي)سعيداً |