Margaret ve Mona İşçi Bayramı tatilinde Block Adası'na gidiyor. | Open Subtitles | مارغريت ومونا ذاهبتنا في جزيرة بلوك من أجل عيد العمّال |
Tapınağın inşaatında çalışan bir işçi kolundan yaralanmış. | TED | أحد العمّال في موقع بناء المعبد أصاب ذراعه. |
Ama on gündür babanın casusları İşçiler Şehrini tehlikeli bir hale getirdi. | Open Subtitles | و لكن منذ عشرة أيام و وحشية أبوك جعلت مدينة العمّال غير آمنة |
İşçiler Şehri'nden eşlerinizi alın, çocuklarınızı alın. | Open Subtitles | أخرجوا نساءكم و أولادكم من مدينة العمّال |
Yeryüzünün derinlerinde İşçilerin Şehri uzanır. | Open Subtitles | توجد في أسفل الأرض بشكل عميق مدينة العمّال |
Bu yüzden geçen hafta bütün çalışanlar ve sürücüler fazla mesai yaptı. | Open Subtitles | لذلك فجميع العمّال متوسّطي الدخل و السائقين، عملوا لأوقات إضافيّة الأسبوع الماضي |
Aklıma oradaki tüm Hintlilerin işçi olması gerektiğini yerleştirmişim. Dubai'de başarılı Hintlilierin de olduğunu unutmuşum. | TED | وترسّخ في ذهني أن جميع الهنود هناك يجب أن يكونوا من العمّال. ونسيت ان بالتّأكيد هناك هنود ناجحين في دبي أيضا. |
Siz züppeler biz işçi takımının aşağıda neler yaptığımızdan pek haberdar olmuyorsunuz, sanıyorum. | Open Subtitles | أنتم أيها الأنيقون لا تعرفون جيداً ما يحصل في عالم العمّال |
Birinci sınıfta bir başka robot daha gördüğüme şaşırdım. Çoğunluğu işçi. | Open Subtitles | تفاجئت لرؤية روبوت آخر يقيم بالدرجة الأولى فمعظم الروبوتات الذين ألتقيهم من العمّال. |
Bir kaç işçi bulalım da temel atmaya başlasınlar | Open Subtitles | إحصل علي بعض العمّال دعهم يبدأون الاساسات |
Haftaya İşçi Günü var ve biz tamamen doluyuz. | Open Subtitles | اقتربت عطلة نهاية أسبوع عيد العمّال وكل الفندق محجوز |
Gel, Freder! Hala İşçiler Şehri var elimizde. | Open Subtitles | هيا يا فريدر , مازال علينا أن نذهب إلى مدينة العمّال |
Eğer Kalp Makine yok edilirse, İşçiler Şehri'nin tamamı su altında kalır! | Open Subtitles | لو هلكت الآلة الرئيسية فسوف تضيع مدينة العمّال بأكملها |
Ancak, bu 35 kg lık garip işçiler inanılmazda. | Open Subtitles | ولكن أولئك العمّال المستلفتين للأنظار والذين يزن الفرد منهم 30 كيلوغرامًا ليسوا شِدادًا أقوياء. |
Birşey zavallı işçilerin icabına bakıyor. | Open Subtitles | شيء ما حفظ تعب العمّال الفقراء الغائبون. |
Yok, bu da olmadı. İyi. çalışanlar düğmeye bastı ve ışığı yaktı. | Open Subtitles | حسناً، العمّال ضغطوا الزر وأشعلوا الأضواء |
Kolonimiz misilleme yapsa da, daha uzakta olan işgalciler bile işçileri zorlamaya başlar. | TED | تنتقم مستعمرتنا، لكن أمواجًا من المُغيرين تأتي من مكان بعيد تسحق العمّال. |
Barış gerçekleşir gerçekleşmez, o kumaşın o kumaşın, adam başı iki buçuk metre olarak işçilere dağıtılmasını istiyorum. | Open Subtitles | بحلول السلام أريد أريد أن توزّع هذه الملابس على العمّال إثنان متر و نصف للكل |
Bu işçilerden elde ettiğim verimden memnun kalacaksınız. | Open Subtitles | ستفرح لمستوى الحماس الذي لمسته من هؤلاء العمّال |
Bütün hastaların ve personelin oldukları yerde kalmaları gerekmektedir. | Open Subtitles | يجب على المرضى و العمّال أن يبقوا في أماكنهم |
"Bronski Beat electic Ballroom'da madenciler için hazırlanan gecede sahne alacak. | Open Subtitles | فرقة برونسكي بيت في حفل لدعم العمّال في قاعة إلكتريك |
Harika. Hem madencileri doyurur hem de ilişkinizi güçlendirirsiniz. | Open Subtitles | ممتاز، يمكنُك دعمُ العمّال وعلاقتُك أيضاً |
Diğer çalışanları gönderdiler, yani sadece annem ve ben çalışıyoruz. | Open Subtitles | لقد صرفنا كل العمّال أنا وأمي فقط من نعمل هنا |
Orada dur bakalım. Kimse Emek Partisi'ni bunun için suçlayamaz. | Open Subtitles | اكبحي جماحك، لا أحد يلوم حزب العمّال على تلك المشاكل |
- Hadi Workers kulübe gidelim. | Open Subtitles | بربّك. لنذهب لنادي العمّال |
Peki, dışarıdaki barakada yer var. İşçilerle uyuyabilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا، في السقيفة هناك أرض جيّدة تستطيع النوم مع العمّال |