"الغرفة و" - Traduction Arabe en Turc

    • odaya
        
    • oda ve
        
    • kalacak yer ve
        
    • odanın
        
    odaya ve eşine, eşini tatmin edecek tek kişi olduğunu gösterir. Open Subtitles ليثبة لمن في الغرفة و لزوجته أنه الأفضل ومن يستمتع هنا
    İzleyici bir nevi şüphe duymadan odaya girer ve duvarda dağınık bir kompozisyonda duran bu panellere bakış atar. TED يدخل المتفرج إلى الغرفة و هو تقريباً ليس لديه أي أدنى فكرة، و ينتبه إلى هذه اللوحات بتركيب مبعثر على الحائط.
    İşte biz de kendi çerçeve veya iskeletimizi oluşturmak için aynı pencere yapısını kullandık, bu bir odaya asılı duruyor ve her iki taraftan da görülebiliyor. TED لذا فقد استخدمنا نفس مفردات النافذة لصنع الإطار أو الشبكة الخاصة بنا المعلقة في الغرفة و التي يمكن رؤيتها من الجانبين.
    oda ve içindeki her şey tam olarak bulduğumuz gibi. Open Subtitles تلك الغرفة و كل شيء فيها هي كما وجدناها تماماً
    Geliyor. Katie, gidip bayana bir oda ve banyo bulalım. Open Subtitles كايتي ، دعينا نرشد السيدة إلى الغرفة و الحمام
    Artı kalacak yer ve yemek. Open Subtitles زائد الغرفة و الطعام؟
    Artı kalacak yer ve yemek. Open Subtitles زائد الغرفة و الطعام؟
    odanın ölçülerini aldım ve başkentin kayıtlı mimari planlarıyla karşılaştırmaya başladım. Open Subtitles لقد أخذت أبعاد الغرفة و أنا أقرانهم مع المخطوطات الهندسية للعاصة
    Bunları panolara koyarak bir odada topladılar, bu odaya da ''çirkin oda'' dediler. TED و وضعوهم جميعا في لوحة و نقلوهم جميعا في نفس الغرفة و سموها الغرفة القبيحة
    Bakın, saat 10:00'da, adam odaya girerse, ateş ederse... ..ve isabet ettirirse bizi tekrar arayın. Open Subtitles عند العاشرة تماماً، إذا اقتحم الغرفة و أطلق النار .. و إذا لم يُخطئ بعدها يمكنكِ الإتصال بنا ثانيةً.
    Ve odaya gittiğimde gördüm ki, yardıma ihtiyacı yokmuş. Open Subtitles وو صلت الى الغرفة و ادركت انها لم تكن بحاجة للمساعدة
    Ben bu odaya baktığımda, gördüğüm tek şey, seçimler. Open Subtitles أنا أنظر في هذه الغرفة و كل ما أراه هو الخيارات
    Çocuğu o odaya tıkıp, basit bir burun enfeksiyonunu ışık hızına çıkardık. Open Subtitles لقد وضعناه في تلك الغرفة و زدنا من مشكلة رشحه السخيفة
    Bir odaya alıp türlü testler uyguladılar. Open Subtitles أخذوني لهذه الغرفة, و أجروا كل تلك الأنواع من الفحوصات
    Bu oda ve Dan'in Rus enerji santraliyle alakası hakkında ne bildiğini öğrenelim. Open Subtitles لنرى إن كانت تعلم عن هذه الغرفة و اهتمام (دان) بمحطات الطاقة الروسية
    Ona bir oda ve bahçeyi gösterdim. Open Subtitles لقد أريتُها الغرفة و الحديقة
    Sana söylüyorum, bu odanın içinde gözüm kapalı uçabilirim! Open Subtitles أنا أستطيع الطيران حول هذه الغرفة و عيناى مغلقتان
    Uçamazsın. Uçamazsın! Sana söylüyorum, bu odanın içinde gözüm kapalı uçabilirim! Open Subtitles أنا أستطيع الطيران حول هذه الغرفة و عيناى مغلقتان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus