| golf arabalarımızı al ama sakın düşürme çünkü daha sonra golf oynayacağız. | Open Subtitles | خذ هذه خذ عدة الغولف لكن لا تُضِع شيئا سنلعب الغولف لاحقا |
| Saygılı kız evlat gibi mini golf oynar, gülümser, reverans yaparım. | Open Subtitles | سوف ألعب الغولف وسأكون بغاية السعادة وقمة الأدب وأكون البنت المطيعة |
| Sen golften anlamazsın, Poirot. | Open Subtitles | الــرجل لا يفقه جيــدا في أمور الغولف بــوارو |
| golfü sevdiğimi biliyorsun. Pek sık gitmiyorum. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين أنني أحب لعبة الغولف أنا لا ألعب بأوقات متقاربة |
| Basket oynamak için fazla yaşlı... golfe başlamak için fazla gençsin. | Open Subtitles | تعرف، أنت كبير السن جداً لتلعب مسرحية لليانكيس وأنت صغير جداً لأن تلعب الغولف |
| golfte berbat olan 3. sınıf aktörler kurumu değilse tabii. | Open Subtitles | ما عدا إن كان في سبيل الممثلين الفشلة في الغولف |
| Belki de en sonunda Monty Burns'le oynamaya değecek bir golfçü buldum, ne dersin? | Open Subtitles | ربما أخيراً وجدت المنافس الأجدر بي في الغولف |
| Son iki yıldır benim için çalışıyordu. golf sahamdan sorumluydu. | Open Subtitles | عملت لدي في العامين السابقين وظفتها لتشرف على ملعب الغولف |
| Bir saniye canım. golf maçını ertelemesi için sunucu Peter Jennings'i aramam gerek. | Open Subtitles | انتظري يا عزيزتي أنا أتكلم مع بيتر جيننز ليعيد ترتيب موعد لعبة الغولف |
| Omurlarım kilitlendiğinde golf oynuyordum. Biraz sancıdı ama oynamaya devam ettim. | Open Subtitles | كنت ألعب الغولف وانحشر نعلي تألمت قليلاً لكنني استمررت في اللعب |
| golf sopamı satabilirim. Eski biraz, evet ama iyi maldır. | Open Subtitles | يمكنني أن أبيع مضارب الغولف صحيح أنها قديمة لكنها جيدة |
| Önce mola zamanı ihlali, şimdi de golf sahasında oynaşmak. | Open Subtitles | أولاً قمتِ بمخالفة وقت الإستراحة و الآن تمرحين بملعب الغولف |
| Kızlar yerleşip Judy'nin kocası Mark golften döndükten sonra terasta öğle yemeği yendi. | Open Subtitles | بعد أن أفرغت الفتاتين حقائبهما و عاد زوج جودي مارك من ملعب الغولف تم تقديم الغداء على التراس |
| Beleşçi herif, golften 50 papel borçlusun bana. | Open Subtitles | أيها المتهرب,أنت تدين لي بـ 50 دولارا للعب الغولف |
| Anlattıklarımın golften daha önemli olduğunu düşünüyorsam kusura bakmayın ya da dadılardan ve diğer aptalca şeylerden. | Open Subtitles | آسفة لإعتقادي أن التكلم بهذه الأشياء أهم من الغولف أو المربيات أو أي من الاشياء الغبية التي تحدث |
| Hayır, golfü severim. Harika bir spor. | Open Subtitles | لا أنا أَحب الغولف انه رياضة عظيمة فقط أنا حقا لا أخرج كثيرا تعرف؟ |
| Evet, yangın. Özür dilerim, hep yangınla golfü karıştırıyorum. | Open Subtitles | أجل، الحريق، آسف، دائماً يختلط علي الأمر بين الغولف والحريق |
| golfe gidemem. -Dur. Okuyorum onu. | Open Subtitles | أوه، يا رجل، يبدو ذلك عظيما، لكني لا أستطيع لا أستطيع الذهاب للعب الغولف |
| Ama ondan sonra golfe bir süre ara vereceksin, tamam mı? -Tamam. -Ve demek istediğim... | Open Subtitles | لكن ربما بإمكانك أن ترتاح من الغولف لفترة، حسنا؟ |
| Seni golfte yenmek için kullanabilirim. İşte o kadar iyi kullanabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع ان استخدمهم لكى أغلبك فى الغولف هكذا سوف أستخدمهم جيدا |
| Seni golfte yenmek için kullanabilirim. İşte o kadar iyi kullanabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع ان استخدمهم لكى أغلبك فى الغولف هكذا سوف أستخدمهم جيدا |
| golfçü bir kızla konuşuyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتكلّمُ بهذا فرخِ لاعبِ الغولف |
| Bunu PGA Tur'da da yapmayı çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول المشاركة في جولة محترفي الغولف |
| Yalnız kalıp ağlamak istediğine ve annem çocukları sevdiğine göre ben de golfu sevdiğime göre... | Open Subtitles | ما دمت تحبين الانفراد بنفسك والبكاء وأمي تحب ان تكون برفقة الاولاد وأنا بالصدفة أحب الغولف |
| Dokuzuncu delikte göletin sıkıntı çıkardığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أن المياه تغرق ساحة الغولف هناك. |