Bilmem gereken olağanüstü bir özelliği? | Open Subtitles | أيّ شئ الغير عادي عنه أنا هَلْ يَجِبُ أَنْ يَعْرفَ؟ |
Bu insanlara olağanüstü illüzyonisti göstermek isteyebiliriz, değil mi? | Open Subtitles | لا بل سيكون هناك عرضا سحريا لا بالتاكيد, نريد معاملة هؤلاء الاشخاص من قبل المخادع الغير عادي |
Bir annenin, çok sevdiği oğlunu kurtarmak için gösterdiği sıra dışı bir gayret. | Open Subtitles | انه الجهد الغير عادي لأم تحب ابنها وتحاول إنقاذه. |
Bırakın aynı şehri dünyada böyle sıra dışı bir ismi taşıyan üç kişi nasıl olabilirdi? | Open Subtitles | كيف يكون ثلاثة أشخاص هناك بمثل هذا الاسم الغير عادي في العالم... ناهيك عن في مدينة واحدة؟ |
Sıradışı konuğunu kendine sakladığın için kendinden utanmalısın. | Open Subtitles | عار عليكِ، تبقين ضيفكِ الغير عادي لنفسكِ. |
Şey, Kroner hakkında okuduklarıma göre anormal hava konusundaki dürüst yaklaşımınız dışında başka şeyler de biliyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا، من الذي قرأت عن كرونير عندك كان عنده أكثر من سهمك العادل للطقس الغير عادي. |
Bu olağandışı olay milyonlarca izleyicinin gözleri önünde gerçekleşmiştir. | Open Subtitles | هذا الحدث الغير عادي الذي وقع أمام ملايين من مشاهديه |
Fakat bu olağanüstü günün sonunda tehlike sona ermekten uzaktı. | Open Subtitles | ولكن رجوعاً لهذا اليوم الغير عادي كان الخطر لم ينته تماماً |
Bu gece, gerçekten bu müzik kutlanıyor ve bu olağanüstü müzisyen kutlanıyor. | Open Subtitles | الليلة ستكون عن الاحتفال بالموسيقى والاحتفال بهذا الموسيقار الغير عادي |
Cidden kitabımı olağanüstü bir editörden başkasının ellerine koyacağıma mı inanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً اني اود أن أضع كتابي في يد أي شخص أخر بدلاً من المحرر الغير عادي ؟ |
olağanüstü şeyler gördüğünüzü düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | قد تعتقدون انكم رأيتم الغير عادي |
Harry Turner, olağanüstü İllüzyonist. | Open Subtitles | هاري ترنر المخادع الغير عادي |
Ama emekli olursan-- ...yine senin sıra dışı boyundan falan bahsederim. | Open Subtitles | لكن لو تقاعدت... أعتقد بأني سأضل أتحدث عن أرتفاعك الغير عادي! |
sıra dışı gösteriş meraklısı sınıfından biri mi? | Open Subtitles | في مسابقة الرجل الطموح الغير عادي ؟ |
Ve kendileri sıra dışı girişimci Varrick tarafından karşılanıyorlar. | Open Subtitles | ويرحب بهم رجل الأعمال الغير عادي |
sıra dışı bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | لاحظتَ أيّ شئَ الغير عادي عنهم؟ |
Sıradışı davranışları çekmek her zaman zaman alıyor. | Open Subtitles | لالتقاط السلوك الغير عادي دائما يأخذ وقت. |
Sıradışı olan bulduğumuz türlerin sadece sayısı değil, --gördüğünüz gibi bunun da oldukça şaşırtıcı olmasına rağmen, bu bulduklarımızın sadece yarısı-- asıl Sıradışı olan bunları ne kadar çabuk bulduğumuz. | TED | ما هو استثنائي في هذا هو ليس فقط عدد الأنواع التي نعثر عليها كما ترون هذا أمر مدهش، وهذا هو فقط نصف ما وجدناه الأمر الغير عادي هو مدى سرعة ماوجدناه. |
Sıradışı demişken şuna bakın. | Open Subtitles | بالحديث عن الغير عادي إلق نظره |
Görünüşe göre mutasyonlar temel kinestezi ve reflekslerin anormal gelişimini tetikledi. | Open Subtitles | إنها نوع قادر على إطلاق التطور الغير عادي من المضادات و المناعة |
Ama yine de sakinlerimizden eğer olağandışı bir davranış, ya da durumla karşılaşırlarsa bunu rapor etmelerini tavsiye ederiz. | Open Subtitles | بأن فيلدرز قرين يمكن أن تساوم لكننا نقترح بأ السكان يبلغون عن أي مشاهدات من السلوك الغير عادي |