| Bir kat şablonunu inceledi ve farketti ki, bu çok basit bir açma ve kapama yapısına sahip son derece kompakt bir paket haline katlanabiliyor. | TED | قام بدراسة النموذج المطوي و أدرك أنه يمكن طيه إلى حزمة محكمة للغاية ولها قاعدة بسيطة في الفتح و الإغلاق |
| Kaptan, çocuğun paraşütündeki açma ipi oldukça hasarlıydı. | Open Subtitles | القائد، حبل الفتح على مظلة الولدَ قُطِعتْ. |
| Zeka bir makinedeki açma kapama düğmesiyle kopyalanabiliyorsa belki de mantık yürüten akıl düşündüğümüz kadar insana has değildi. | Open Subtitles | لو أن الذكاء يتضاعف بزيادة مفاتيح الفتح والإغلاق للآلة فربما العقل المفكر ليست صفة منحصرة في البشر كما اعتقد من قبل |
| Fetih ve şandan başka bir şey düşünmüyor sanki. | Open Subtitles | يبدو أنه لايفكّر بسوى الفتح والمجد. |
| Guetamala'da merkezi hükümet Avrupa asıllı bir oligarşi tarafından kontrol ediliyordu ve asilere karşı acımasız bir kampanya yürütüyordu, ve ben Latin Amerika'nın tarihini yansıtabilecek bir fotoğraf gördüm: İncil ve kılıç yoluyla Fetih. | TED | في غواتيمالا، الحكومة المركزية -- المسيطر عليها من قلة من الأوروبيين البيض-- والذين يشنون حملات الأرض المحروقة ضد تمرد السكان الأصليين، لقد رأيت الصورة التي تعبّر عن تاريخ أمريكا اللاتينية: الفتح من خلال جمع ما بين الإنجيل والسيف. |
| Radar uzaklığı kontrolü, sesli kumanda, elektrikli cam açma, | Open Subtitles | وردار المسافات ، وتحكم الصوتي والشنطه الفتح تلقائي |
| "açma kapama düğmesi üzerinde değil." | Open Subtitles | زر الفتح و الاغلاق ليس موجوداً |
| Sakın açma. İçeride küçük dostlar var. Aman Tanrım. | Open Subtitles | {\cHFF0000\3cH00FFFF}ممنوع الفتح بعض الرفاق الصغيرين في الداخل. |
| Tamam. Küçük açma kolunu çekmen gerekiyor. | Open Subtitles | "حسنٌ، أودّكَ أن تسحب مقبض الفتح السريع للوراء" |
| Şimdi, Casey, İlk olarak senden bagajın açma kolunu aramanı istiyorum. | Open Subtitles | (كيسي) أول شيء أريده منكِ البحث داخل الصندوق عن ذراع الفتح |
| açma mührü kilitli tutuluyor. | Open Subtitles | إنه حصين ضد كتابة الفتح الرونية. |
| Kolay açma dolapları, sayı 32.. | Open Subtitles | الجحرات سهلة الفتح ، رقم 32 |
| Bu, mengeneye bir açma darbesi gönderir. | Open Subtitles | -هذا يرسل نبضة الفتح إلى الكلاب |
| Kilit açma kodu istiyor. | Open Subtitles | يحتاج لشفرة الفتح |
| Tekrar açma çalışmalarının tam ortasındayız. | Open Subtitles | نحن في وسطِ إعادة الفتح |
| Şimdi kilit açma tuşuna basın. | Open Subtitles | و الآن اضغطي على زر الفتح |
| Handles. (Tutamaklar) Biz de açma ve taşıma aksesuarları sattığını düşündük. | Open Subtitles | (هاندلز)، إعتقدنا أنّك تبيع لوازم الفتح والحمل. |