| test sonuçları gelene kadar, bu hastalıkla savaşmak için kendi kanıma bakacağım. | Open Subtitles | حتّى نصل إلى نتيجة الفحوص سنجري التجارب على دمي لنجري مقارنة للمرض |
| Bunun sebebi para değil, daha fazla test yapmamız gerektiği. | Open Subtitles | ليس بسبب المال لكن لأنني بحاجة لإجراء المزيد من الفحوص |
| Ama bu gece burada kalmami istiyorlar, sabah bazi testler yapacaklar. | Open Subtitles | كان يريدون ان ابقى ليوم غد ليجروا بعض الفحوص فى الصباح |
| testler idrar yolları enfeksiyonu ya da frengi olmadığını gösterdi. | Open Subtitles | الفحوص أظهرت أن مرضك ليس عدوى حرقان البول أو الزهري |
| Bu aralar tahlil yaptırdığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعلم أنّه يقوم ببعض الفحوص مؤخرا؟ |
| testleri yaptıracağım, ama daha fazlasına söz veremem.Tamam mı? | Open Subtitles | سأقوم بإجراء الفحوص لكني لا أستطيع الوعد بأي شيء أبعد من ذلك. حسناً؟ |
| Ama tahliller bitti. Her yeri delik deşik olmuş annenizi eve götürebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن لا لمزيد من الفحوص إذاً يمكنكم أخذ وسادة الدبابيس |
| Birçok testi kaçırdı, tam olarak istekli değil. | Open Subtitles | لقد فوت العديد من الفحوص من الواضح بأنه غير ملتزم |
| “Yağmur Adam”, kriterlerdeki değişiklikler ve bu Testlerin tanıtımının birlikteliği mükemmel bir otizm farkındalığı ve bir ağ etkisi yarattı. | TED | المزيج بين "رجل المطر"، الذي غير المعايير، وتقديم هذه الفحوص خلق شبكة من الإنطباع وعاصفة متكاملة من الوعي بمرض التوحد. |
| Birkaç test daha yapacak ama senin beklemene gerek yok. | Open Subtitles | ،سوف تجري لي المزيد من الفحوص لكن ليس عليكِ الإنتظار |
| Neyse, lobiye indim, çok mutluydular çünkü tüm test sonuçlarını henüz almıştı ve hastalıktan kurtulmuştu. | TED | ذهبت إلى قاعة الاستقبال وكنّ مسرورات لأنها تلقت جميع نتائج الفحوص وكانت خالية من أي عرض |
| Milner'ın bir dizi test ve görüşmeyle keşfettiği şeyler, hafızayla ilgili araştırmalara katkı sağlamakla kalmadı; | TED | الأمور التي اكتشفتها عبر سلسلة من الفحوص والمقابلات لم تساهم إلى حدٍّ كبير في دراسة الذاكرة فحسب، |
| Doktorların üzerimizde yapacağı 2 günlük test var. | Open Subtitles | الأطباء أعدوا لنا يومين كاملين من الفحوص |
| Bazı genetik testler istediğimi bilmek ilgini çeker sanırım. | Open Subtitles | ستكون مهتما اذا علمت أني قد طلبت بعض الفحوص الوراثية له |
| Lütfen efendim. Onu incelemek için zaman gerek. testler yapmalıyız. | Open Subtitles | أرجوك يا سيدي، يلزمنا وقت لدراستها وإجراء بعض الفحوص. |
| Seni bir süre gözlem altında tuttum ve bazı testler yaptım. | Open Subtitles | ثم انني شاهدت أكثر من أنت ، الفحوص التي أجريت عليها وبعد ذلك بعض. |
| tahlil sonuçlarını ne zaman iki kez kontrol etmem gerektiğini de bilirim septoplastinin nasıl yapıldığını da. | Open Subtitles | وأعرف متى أقوم بالتأكد مرتين من الفحوص المخبرية. وأعرف طريقة القيام بالرأب. |
| Operasyondan önce testleri bitirmek için yeterli zamanımız var, | Open Subtitles | لدينا وقت كافٍ لننهي هذه الفحوص قبل إجراء العملية |
| Onları öyle çıkaramayız. -Bir takım tahliller yapmalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا إخراجها ببساطة، علينا إجراء بعض الفحوص |
| Şu anda doktorlar tarafından muayene edilen ikizlerin ikisinin de sağlık durumu iyi. | Open Subtitles | لقد تم عمل الفحوص الطبية على الفتاتين كلا من التوأم يتمتعان بصحة جيدة |
| İIk EEG'yi yaptık, aile de kabul etti. | Open Subtitles | لقد أجرينا الفحوص الأولية والعائلة موافقة على التبرع بأعضاء المتوفى |
| Belki ona bir bir şey yapmışızdır. Belki testlerden sonra hastalanmıştır. testleri tekrarlamalıyız. | Open Subtitles | ربما فعلنا بها شيئاً ربما مرضت بعد الفحوص علينا إجراؤها ثانية |
| Geleneksel tanı yöntemi ise hiçbir bakteri izi göstermiyordu. | TED | ولكن الفحوص التقليدية لم تظهر أي بكتريا على الإطلاق. |