"الفرصةَ" - Traduction Arabe en Turc

    • fırsatı
        
    Sonrasında daha az bireysel hissetiler ve birine yardım etme fırsatı doğduğunda daha cömert davrandılar. TED ولكن بعد ذلك شعروا شعوراً أقل بالأنانية، بل وبدأوا بالتصرف بطريقةٍ أكثر كرماً عندما منحوا الفرصةَ لمساعدة أحدهم.
    Eline, onu kurtarma fırsatı geldi. Open Subtitles أنت أعطيتَ الفرصةَ لإخْباره ثانيةً.
    Hayır, ben, gölgelerin peşinden koşmaktansa, gerçek olan bir davayı çözmek için gereken fırsatı veriyorum. Open Subtitles لا , l'm يَعطينا الفرصةَ لحَلّ a حالة التي ملموسةُ بدلاً مِنْ أنْ يُلاحقَ الظلالَ.
    Böyle bir fırsatı geri tepmeyeceğimi bilecek kadar iyi tanıyorsun beni, ama sana söyleme şansımı... Open Subtitles وانت تعرفني جيداً, أنا لا يمكن أبداً ان ارفض فرصة مثل هذه، لكني أردت الفرصةَ لكى اخبرك...
    - Bu fırsatı geri tepme. Open Subtitles سوف أَعطيك الفرصةَ.
    Thomas'ın onlar üzerinden gücünü artırma fırsatı yakalamasına izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني أن أمنحَ (توماس) الفرصةَ ليُثبّتَ سيطرتَه عليهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus