| Tüm dönem boyunca, arkadaşım ağzını her açtığında benim öğrencilerim bir kadın gördü. | TED | خلال ذلك الفصل الدراسي كله، كلما تكلمت زميلتي، ما شاهدوه طلابي كانت امرأة. |
| Gül bakalım... çünkü siz soytarılar, dönem başından beri gizli çifte gözaltı cezasındasınız. | Open Subtitles | إضحكْوا الآن لأنكم يا مهرجين ستكونون على إختبارَ سريَ مضاعفَ كُلّ الفصل الدراسي |
| Bu yüzden birinci dönem, not sıralamasında sınıftaki 32 kişi arasından 31. olmuştum. | Open Subtitles | . ترتيبي كان الـ 31 من بين 32 في خلال الفصل الدراسي الأول |
| Bana yardım etmezsen, herhalde bütün sömestr burada takılıp kalabilirim. | Open Subtitles | لكَانتْ هي لا لَك تُساعدُني أنا قَدْ أَكُونُ حَسناً جداً هنا كُلّ الفصل الدراسي. |
| Bu geçen sömestr bulamadığımız program. | Open Subtitles | هذه الجداولَ نحن لا نَستطيعُ أَنْ نَجِدَ الفصل الدراسي الأخيرَ. |
| Buradayım ama sömestrın sonunda yine toplanmam gerekecekse yerleşmenin anlamı ne? | Open Subtitles | أنا هنا , لكن ما فائدة فك الأغراض عندما أعيد الأغراض في نهاية الفصل الدراسي |
| Dönemin sonunda taşındım. | TED | لذا، فقد غادرت بالفعل في نهاية الفصل الدراسي الأول. |
| Geçen dönem atletlerle tanışmak için spor terapi kursuna gitmiştim. | Open Subtitles | اخذت صف العلاج الطبيعي في الفصل الدراسي الماضي لمقابلة الرياضيين |
| dönem sonunda, Meksika'ya bir gezi düzenliyoruz, bütün masraflar karşılanıyor. | TED | في نهاية الفصل الدراسي سنأخذ رحلة الى المكسيك كل التكاليف مدفوعة |
| Kadın öğretmen: Çok fazla ölçme yapacağız çünkü bazı sıvıları ölçmemiz gerekecek, ki bunu geçen dönem yapmıştık. | TED | المُدرسة: سنجري العديد من عمليات القياس، لأننا سنعاير بعض السوائل كما فعلنا في الفصل الدراسي السابق. |
| Geçen dönem Latince konuştun diye hava atman gerekmez | Open Subtitles | لا داع للتأرجح لأنك تحدثت باللاتينية الفصل الدراسي السابق |
| dönem sonuna kadar sizi bu sınıfta görmek istemiyorum. | Open Subtitles | و اخبره أنك مطرود من الفصل حتى نهاية الفصل الدراسي |
| Geçen dönem yönetmenliğini yaptım. Üniversitede tiyatro öğretmeniyim. | Open Subtitles | أخصص لها وقت بأخر الفصل الدراسي فأنا أدرس الدراما بالكليّة هنا |
| Tahrik olmayacağım. Bu sömestr beni kızdıramayacak. | Open Subtitles | لن أغضب لن أدعهم ينالون مني هذا الفصل الدراسي |
| Bana yardım etmezsen, herhalde bütün sömestr burada takılıp kalabilirim. | Open Subtitles | لكَانتْ هي لا لَك تُساعدُني أنا قَدْ أَكُونُ حَسناً جداً هنا كُلّ الفصل الدراسي. |
| Geriye kalan sömestr boyunca hayatını bir cehenneme çevireceğiz. | Open Subtitles | سنجعل حياتك جحيماً فيما تبقى من الفصل الدراسي. |
| Buraya sömestrın sonunda dinlenmek için bol-bol gelirim. | Open Subtitles | أحب أن أخرج هنا كثيرا في نهاية الفصل الدراسي للاسترخاء. |
| Hayır. Önümüzdeki Dönemin sonuna kadar ayrılamam. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَذْهبَ حتى نهايةِ الفصل الدراسي القادم |
| Birkaç ders bırakmam gerekebilir. Ama bu dönemi atlatacağım. | Open Subtitles | ربما لن أحصل علي العلامات الكاملة ولكني سأنهي الفصل الدراسي |
| Evet, ve o resim sömestre başlamadan önce kontrol ettiğim veritabanında duruyor. | Open Subtitles | تلك الصورة في قاعدة البيانات، والتي أدققها قبل أن أبدأ الفصل الدراسي |
| Gelecek dönemki koro programı için büyük bir toplantı var. | Open Subtitles | إنهم سيجرون مقابلة هامة عن الفصل الدراسي القادم وبرامجه |
| "modern tıbbın etik problemleri" dersinde sınıf birincisi olacaktım. | Open Subtitles | المشاكل الاخلاقيه في الطب الحديث خلال هذا الفصل الدراسي |
| Ama gelecek sömestrde geri dönecek. | Open Subtitles | لكنها ستعود عند بدء الفصل الدراسي القادم |
| Buraya gel, karta bak. Bu dönemde 15 altın yıldızım var. | Open Subtitles | تعالي هنا، أنظري الى هذا المُخطط ، حصلت على 15 نجمة ذهبية في هذا الفصل الدراسي |
| Aslında, Dean, ben bu sömestrı daha çok şey olarak geçirmeyi... | Open Subtitles | في الحقيقة ، ياعميد أنا قررت أن أقضي هذا الفصل الدراسي بأن أكون أكثر |
| Bu yüzden eğitim için, sınıftaki her öğrencinin kendine has ihtiyaçlarının karşılanmasına olanak sağlayan küçük grupla eğitim üzerine odaklanmış olan bir ders verme modeli geliştirdik. | TED | لذلك، قمنا بتطوير نموذج للتدريس والذي يُركّز على تدريس المجموعات الصغيرة وهذا ما ممكّن كل التلامذة من الحصول على احتياجاتهم الفردية التي تنقصهم في الفصل الدراسي. |
| Sanırım yeni yarıyıl sizi meşgul ediyor. | Open Subtitles | أظن أن الفصل الدراسي الجديد الذي يبقيك مشغول. |
| İstediğim bütün seçmeli dersler geçen dönemden dolmuş. | Open Subtitles | كل النشاطات التي أردتها حجزت من الفصل الدراسي السابق بحقكِ هذا هو يومكِ الأول |
| En son yarı yıl tatilinde yurt dışına gittiğimde bu kadar uzak kalmıştık. | Open Subtitles | فآخر مرةٍ قطنتُ فيها بعيداً عنه كما الآن كانت في الفصل الدراسي الذي قضيته في الخارج |