| Sen uzay kamyonunla başka yerdeyken Reginald'ı gölün yanında dışarı çıkaramam. | Open Subtitles | أنا لن أخذ روجنيلد إلى البحيرة عندما تخرج على شاحنتك الفضائيه |
| Sadece bu uzay gemisi ile ilgili bilgi almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف بعض الأشياء عن هذه السفينه الفضائيه |
| Bu uzay gemisi hakkında ne biliyorsunuz? | Open Subtitles | أخبرنى ماذا تعرف عن هذه المركبه الفضائيه |
| Harry bir uzaylı. Uzaylılara bayılırım. | Open Subtitles | هارى كائن فضائى و انا أحب الكائنات الفضائيه |
| Herkesin bildiği gibi uzaylılar dünyanın her yerindeler. | Open Subtitles | كما يعرف كثيرا من الاذكياء ,الكائنات الفضائيه توجد حولنا فى كل مكان |
| Gölün öbür kenarında gördüğüm sizin uzay geminiz mi? | Open Subtitles | هل يمكننى رؤية مركبتك الفضائيه على حافة هذه البحيره ؟ |
| Bunu senin silahlarınla ve uzay geminle yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا القيام بذلك بالأستعانه بأسلحتك و مركبتك الفضائيه |
| uzay gemime dönmeliyiz. Uçmaya gücün var mı? | Open Subtitles | يجب أن نطير عائدين الى مركبتى الفضائيه هل لديك القوه ؟ |
| uzay Komutanlığı raporları olumsuz. Dünyadan yapılmış bir saldırı değil. | Open Subtitles | القياده الفضائيه تجيب سلباْ لا يوجد إطلاق |
| Tom, uyan. uzay istasyonundan bazı uydu resimleri geldi. | Open Subtitles | استيقظ توم ، لقد وصلت أخبار من المحطة الفضائيه |
| Keşfettiğimiz çarpmış uzay gemisinden bir yolcu olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يَدّعيأنه مسافر مِنْ السفينةِ الفضائيه المُتَحَطّمةِ على الكوكب الذى إكتشفنَاه |
| Öyleyse, yollarına devam etmek yeni uzay gemileri yapmak için her yeni gezegeni sömürmeleri mantıklı görünüyor. | Open Subtitles | لو صح ذلك فمن المنطقى لهم أستغلال موارد كل كوكب جديد لبناء المزيد من السفن الفضائيه . ويتمكنوا من المضي قدماً |
| Clara'nın uzay kıyafetindeki gümüşsü şeyi çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا سحب الشيء الفضي من بدلة كلارا الفضائيه |
| Vücut değiştirebiliyor ve uzay gemileri yapabiliyorsunuz ama bunu yapamıyorsunuz? | Open Subtitles | يمكنكم تغير الاجساد وبناء المركبات الفضائيه فقط |
| Bu Duran Duran'nın uzay gemisi! | Open Subtitles | لكن هذه مركبة ديوران ديوران الفضائيه |
| Dev uzay aracı parıldıyor... | Open Subtitles | وميض المركبه الفضائيه العملاقه |
| uzaylı birlikler merkez binayı ve diğer bölgeleri ele geçirdi. | Open Subtitles | القوات الفضائيه أخذت مبانى العاصمه والأخرين فى مواقعهم |
| uzaylı saldırısından sayılı saatler sonra dünya liderleri, Birleşmiş Milletler'de biraraya geldiler. | Open Subtitles | بعد ساعات من الهجوم المدمر للكائنات الفضائيه إجتمع قادة العالم فى الأمم المتحده |
| Eyalette, uzaylı hakları falan diye bir grup yok. | Open Subtitles | لا يوجد الكثير من الكائنات الفضائيه لها حقوق في هذه الولايه |
| Herkesin bildiği gibi uzaylılar dünyanın her yerindeler. | Open Subtitles | كما يعلم الكثير من الناس ذو العقول المفتوحه ان الكائنات الفضائيه تعيش حولنا |