| Bu küçük şey nereye giderse bu bok topunu da yanında götürüyor. | Open Subtitles | أترى , أين ما يذهب هذا الرجل الصغير, يأخذ كرة القاذورات معه, |
| Her yolun kenarındaki her bok yığınının başında birinin sancağı var. | Open Subtitles | كل كومة من القاذورات بجانب كل طريق بها راية شخصٍ ما |
| Her yolun kenarındaki her bok yığınının başında birinin sancağı var. | Open Subtitles | كل كومة من القاذورات بجانب كل طريق بها راية شخصٍ ما |
| Yani olduğun yerde kal pislik torbası. Böyle şeyleri yazamazsınız. | Open Subtitles | أقصد، تجمد يا كيس القاذورات لا يمكنك كتابة أشياء كهذه |
| İşte buradasın! Doğandan kartala. pislik torbası buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتك ، من الصقر إلى النسر حددت موقع كيس القاذورات |
| Tavuk kümesindeki boku temizle ve kulübenin arkasına at. | Open Subtitles | نظف القاذورات من قفص الدجاج والقيها خلف السقيفة |
| Bence, Başkanın pisliği temizlemesi lazım. | Open Subtitles | انها بحاجة الى رئيس جيد يخلصها من الفوضى التى تعانى منها. علية ان يطهرها من جميع القاذورات العالقة بها. |
| Burası dev bir bok süpermarketi gibidir. | Open Subtitles | هذا المكان واحد من أكبر مراكز تسوق القاذورات |
| Bu bok parçasını ait olduğu kodese geri götürün! | Open Subtitles | خذ هذة القاذورات من هنا إرجع الى السجن الذى تنتمى إليه |
| Bakıcıları çağırın. Şu bok çuvalını revire götürün. | Open Subtitles | أتصلوا بالاسعاف ليأخذوا أنبوبة القاذورات هذه الى المستشفى |
| Hayatımızın sonuna kadar bok mu olalım? | Open Subtitles | ونكون أغبياء؟ ونأكل القاذورات لبقية حياتنا؟ |
| Siz her nefesinizde içinize erdemlilik alıp verseniz de... benim burnum bok kokusuna karşı hassastır. | Open Subtitles | وإن كنت تتنفس الفضيلة فإن حواسي تتوق لشم القاذورات |
| Kabinden bu bok püsürü niye buraya taşıyorlar anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لم يستمرّون بسحب القاذورات من الكوخ إلى هنا |
| Eninde sonunda onlara bizim yaptığımız gibi pislik muamelesi yapacaksın. | Open Subtitles | في النهاية يجب أن تعامل هذه القاذورات شانها شان مانفعل نحن معهم |
| Seninle konuşmaktansa pislik temizlerim daha iyi. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أبحث في القاذورات على أن أتحدث إليكِ |
| Yalan pislik! | Open Subtitles | تباً لهذا ، هذه القاذورات مكانها فى الخارج |
| Kendi karanlık yuvalarında, pislik ve çürümüşlüklerinde yaşarlar. | Open Subtitles | يفضلون البقاء فى أعشاشهم متناولين القاذورات والأكل المتعفن |
| O boku görmediğini söyle istersen. | Open Subtitles | اخبرنى انك لا ترى هذة القاذورات |
| Bu pisliği dinlemeye katlanamıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق سماع هذه القاذورات كل يوم أجلس فى الخلف هناك |
| Eğer çöp alıp satıyorsan, havalı bir adrese ihtiyacın yoktur. | Open Subtitles | إن كنت ستتعامل تحت القاذورات فلا ترتدي أزهى حلاتك |
| Toprağı yok etme sorununu inşaatın başında çözmüştüm. | Open Subtitles | لقد تمكنت من حل مشكلة التخلص من القاذورات |