| - Hiç de kafiyeli olmadı. - Olmadığını biliyorum. Şiirin anlamını atlıyorsunuz! | Open Subtitles | ـ القافية مختله جدا فيها ـ أعرف، لكن الأمر متعلق بشيء آخر |
| kafiyeli güzel sözleriniz için teşekkür ederim. arabam hazır, ve yola çıkmalıyım. | Open Subtitles | شكراً على القافية عربتى جاهزة ، و يجب المغادرة |
| Bu kadar kafiyeli sözcükleri nasıl buldun? | Open Subtitles | كيف جئت بكل تلك الكلمات التي على نفس القافية |
| Bunun bir büyü olduğunu sanmıyorum, çünkü kafiye yoktu. | Open Subtitles | حسناً ، لا أظن أنها تعويذة لأن . الكلمات لم تكن على القافية |
| O kafiye ve ölçülü mısra yazar. | Open Subtitles | هو يتّبع في إسلوب كتابته على القافية و الوزْن الشِعْرِيّ المُقفّى |
| "Emellerine" kelimesine kafiye bulmak için bir hafta uğraştı. | Open Subtitles | لقد استغرقت اسبوعًا لتعثر على القافية المناسبة |
| kafiyeli konuşma derslerimin işe yaradığını görüyorum. | Open Subtitles | حسناً , ارى ان دروس القافية خاصتى تُعطى ثمارها |
| Bu bölüm pek kafiyeli değil. Biraz aceleye geldi sadece. | Open Subtitles | هذا المقطع لايتماشى مع القافية لكنه نسخة مبكرة |
| kafiyeli isimlere kancayı takarlar, sonra bilgi verici film izlerler ve hayat kurtarıcı uyarılar hepsini geri çeker. | Open Subtitles | انه الاسم الذي على القافية الذي يجذبهم والامر الاخر هي الفيديو التثقيفية ونصائح التوفير التي تجعلهم دائماً يعودون |
| - Yeteri kadar yakın. - Yeteri kadar yakın da kafiyeli değil. | Open Subtitles | اوه ,بعض متناسقة بعض الشئ لا يوجد تقارب في القافية |
| kafiyeli konuşmaya başladın. Bana gülüm mü dedin? | Open Subtitles | ،لقد اختقلتِ القافية للتوّ متى أكون في ريبة من أمري؟ |
| Yani onu son gerçek elmasa yönlendirmek için kafiyeli sözcükler kullanman gerekecek. | Open Subtitles | بينما انت تقودها الى اخر ألماسة ستبدأ بقول اي شئ على نفس القافية |
| kafiyeli söyleyemedin. Yeteneklerinden şüpheliyim. | Open Subtitles | كلامكم ليس على القافية إنني أشكك في أوراق اعتمادكم |
| kafiyeli sözcüğün gerçek bir sözcük olması gerekiyor. | Open Subtitles | استخدام كلمة لها معنى وتتلائم مع القافية. |
| Hatırladığım tek kafiye düzeni buydu. | Open Subtitles | إنها القافية الوحيدة التي أتذكرها |
| Phoebe tam zamanında küçük bir kafiye ile gelebilir umut edelim. | Open Subtitles | فلنتمنى أن تستطيع (فيبي) أن تخرج بقليل من القافية بالوقت المناسب |
| kafiye, ölçü, düşünce. | Open Subtitles | القافية ، الوَزْن الشِعْرِيّ ، المَجاز |
| Ama kafiye yapmama engel olamadım. | Open Subtitles | لكن لم استطع مقاومة القافية, اسف |
| Yapmaya çalıştığım kafiye fazlalıktan başka bir şeye yaramadı. | Open Subtitles | القافية والإبتذال لم يخدمانها جيداً |
| Tamam. kafiye sözlüğümü alayım. | Open Subtitles | حسناً، سآخذ قاموس القافية |
| uyak ustası Rahip Sharpton'dan sonra çıkacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | ولم أكن أدرك أننى سأتبع خطبة ملك القافية ريفريند شاربتون |
| kafiyeler, deneysel ve tam değiller ve tekil yazar ise 19. Yüzyıl'ın tarzı ile uyumlu, evet, bundan eminim. | Open Subtitles | القافية تجريبية وغير دقيقة، ويتوافق المتكلم الواحد مع أسلوب القرن الـ19 لذا أجل، أنا متأكد. |