| Bugün sizle burada konuşurken, Kenya Hapishane Servisi kapsamında 63 tutuklu ve personel uzaktan öğrenme ile Londra Üniversitesi'nde hukuk okuyorlar. | TED | وبينما أتحدث إليكم اليوم، هناك 63 سجين وموظف في دائرة السجون الكينية يدرسون القانون في جامعة لندن عبر التعلم عن بعد. |
| Philadelphia Temple ve Aziz John hukuk Fakültesi New York. | Open Subtitles | ومن ثمّ معبد في فيلادفيا .. ودرست القانون في نيويورك |
| Büyük hukuk firması tecrübelerim bana diyor ki, 20 vermeye yetkilisin o yüzden 25 diyelim kapatalım bu işi. | Open Subtitles | بدون أي سنت زيادة. ترين, خبرتي في شركات القانون في وسط المدينة تخبرني أنه مصرح لكِ بالوصول الى 20 |
| Birçok ülkede kanun dışı olsa da bu çok nadir bir şey değil. | TED | وهذا ليس بشيءً نادر مع أنه ضد القانون في معظم البلدان. |
| Bak, Jim, anlamadığın, en yakın kanun adamının 200 mil ilerideki bir yerleşim biriminde olduğu. | Open Subtitles | أنظر الان، جيِم، أنت لا تدرك ذلك الأقرب الى القانون في حاضرة الإقليم، على بعد 200 ميلاً |
| CBI, Kaliforniya'nın önde gelen emniyet teşkilâtı bile benimle hem fikir. | Open Subtitles | حتّى مكتب "كاليفورنيا" للتحقيقات يتفق معي "وكالة لإنفاذ القانون في "كاليفورنيا |
| Birazdan okutacağım bölüm Yale hukuk Fakültesi'ndeki ilk yılımın ilk döneminin yedinci haftasında gerçekleşti. | TED | هذه الحلقة حدثت في الأسبوع السابع من الفصل الدراسي الأول في السنة الأولى في كلية القانون في جامعة ييل. |
| Babam gibi Oxford'da hukuk okumayı reddettiğimde... evde büyük kavga çıktı. | Open Subtitles | عندما رفضت قراءة القانون في أكسفورد كما عمل أبي كان هناك صف رائع |
| Avukat benim. West Point'te size hukuk mu öğretiyorlar? | Open Subtitles | . أنا المحامي هنا هل يدرسونكم القانون في الأكاديمية ؟ |
| Hayır, Mississippi hukuk Fakültesi. | Open Subtitles | لا، أدرس في كلية القانون في ميسيسبي القديمة |
| hukuk diplomamı gece okulunda almaya çalıştım. | Open Subtitles | لكن كنت أُحاول الحصول على شهادتي في القانون في الليل. |
| hukuk sınavına girdiği gün olmalı. | Open Subtitles | لا بُد إنه تولى إمتحانه القانون .في أسبوع واحد |
| Torek, Al Azhar Üniversitesinde hukuk eğitimi gören yarı Amerikalı bir Mısırlı. | Open Subtitles | طارق مصري امريكي يدرس القانون في جامعة الازهر |
| Northwestern'de hukuk Fakültesi'nde olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمو بأنها تدرس القانون في الشمال الغربي ؟ |
| Leonard'ın ufak kardeşi Michael, Harvard'ın hukuk bölümünde doçentlik yapıyor ve kızkardeşi, genç bir şebeğin içinde insan pankreası geliştirmeyi başardı. | Open Subtitles | حسناً ، مايكل أخ ليونارد الأصغر هو مثبت استاذ القانون في جامعة هارفارد ، وشقيقته فقط نمت بنجاح |
| Ülkedeki en iyi hukuk okullarından birisi. | Open Subtitles | هي واحدة من أفضل كليات القانون في الدولة |
| Virginia Üniversite'sinde hukuk okumuş. - Karısıyla şeyde tanışmış. | Open Subtitles | درس القانون في جامعة فرجينيا إلتقى بزوجته عندما كان يعمل في كوكب الارض الـ.. |
| Ülkenin en iyi kanun teşkilatını aramanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أظن أنه حان الوقت كى نتصل بأفضل وكالة لتطبيق القانون في البلاد |
| -Hazard'daki kanun bekçisi. | Open Subtitles | الشيء الأقرب إلى تطبيقِ القانون في مقاطعةِ هازارد |
| CBI, Kaliforniya'nın önde gelen emniyet teşkilâtı bile benimle hem fikir. | Open Subtitles | حتّى مكتب "كاليفورنيا" للتحقيقات يتفق معي "وكالة لإنفاذ القانون في "كاليفورنيا |