| Arkadaşın yanlış yatak seçmiş. Kanun kanundur ve bu size ne kadar garip gelse de, Kanun saygıyı hak eder. | Open Subtitles | القانون هو القانون، وقد لا يكون مناسباً للبعض منكم لكن القانون يجب أن يحترم |
| Ama Kanun kanundur ve cafcaflı sözlerle değiştirilemez. | Open Subtitles | ولكن القانون هو القانون ولا يمكن تنحيته لمجرد كلمات جميلة |
| Kanun kötü adamları uzaklaştırır ve sen bu notu mahkemeye göstermek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هذا القانون هو وضع الناس بعيدا سيئة وتريد المحكمة أن تبين المذكرة؟ |
| O Yasa, bizim ilk günden beri gözümüzü diktiğimiz şeydi. | TED | تمرير القانون هو ما ركزنا عليه منذ اليوم الأول. |
| Bu da size şunu çok iyi hatırlatacaktır ki kanunun üstünlüğü her şeyi yoluna koymayı ve bu yolda devam etmesini sağlar. | Open Subtitles | وهذا تذكير ممتاز لإن روح القانون هو يتعلق بإصلاع الامور |
| Ama Kanun kanundur ve gitmek zorundalar. | Open Subtitles | لكن القانون هو القانون وهم يجب عليهم الذهاب |
| Ama Kanun kanundur ve gitmek zorundalar. | Open Subtitles | لكن القانون هو القانون وهم يجب عليهم الذهاب |
| Zaten toplumun gözündeki imajımızı yeteri kadar zedeledik Kanun neyse odur. | Open Subtitles | لقد قمنا بالمخاطرة بتشويه صورتنا العامة عن طريق ملاحقة هذا الأمر, لكن القانون هو القانون |
| Demek istediğim, Kanun adamın peşinde çünkü bir silah taşıyordu. | Open Subtitles | أقصد ، القانون هو الذي يطارد هذا الرجل لأنه يحمل مسدس |
| Hatta mağdur varsa, Herhangi bir benzerlikten yoksun ahlaki doğruluktan ve, Kanun kanundur. | Open Subtitles | حتى لو كان الضحايا مجردين من أي أخلاقيات، فيظل القانون هو القانون |
| Ben de buna katılmıyorum ama Kanun kanundur. | Open Subtitles | أنا لا أوافق على هذا، ولكن القانون هو القانون |
| En zor tarafı da, yani bir Kanun adamının bakış açısından o yaşlı adam. | Open Subtitles | والجزء الأصعب في هذه القصة من ناحية تطبيق القانون هو البائع العجوز |
| Üzgünüm size sempati duyuyorum ancak Kanun kanundur. | Open Subtitles | انا اسف سيدي انت اتعاطف معك لكن القانون هو القانون |
| Kanun, bu dünyada yaşamak için izin verir. | Open Subtitles | القانون هو تصريح الحياة فى هذا العالم |
| Kanun kanundur Bay Hancock. Sen kanunlardan üstün değilsin. | Open Subtitles | "القانون هو القانون يا سيد "هانكوك . و أنت لا تعلو عليه |
| Kanunla kavga ettin ve Kanun galip geldi gibi. | Open Subtitles | -هذا لمصلحتك يا رجل يبدوا إنك دخلت فى حرب مع القانون و القانون هو من من فاز |
| Majesteleri ne derse, Kanun odur. | Open Subtitles | القانون هو كل ما يقوله صاحب الجلالة |
| Yasa yasadır ve siz askerlerin bunu uygulamasını talep ediyorum. | Open Subtitles | القانون هو القانون، وأطالب منكم انتم الجنود تطبيقها |
| Ben, suç Yasa tasarısının birinci önceliğim olduğunu asla saklamadım. | Open Subtitles | لم أخفي حقيقة أن مشروع القانون هو أهم أولوياتي. |
| Hiç kanunun yanlış olabileceğini düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت يوما في القانون هو الخطأ؟ |
| Buradaki kanunun amacı hoşgörü. | Open Subtitles | هدف القانون هو التسامح |