| ...ve o polisle dalga geçiyor, tamam mı? Bir sonraki kurbanıyla ilgili ipuçlarını polise yolluyor. | Open Subtitles | كان يسخر منه كان يرسل له القرائن عمن ستكون ضحيته التالية |
| YarasaAdam ve ben bazı ipuçlarını izleyeceğiz ancak yeterli olup olmayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | باتمان وانا سوف نبحث عن القرائن اخرى ولكن أعتقد أن هذا هو ما يكفي |
| Arkadan bıraktığın ipuçlarını bilmediğimi sanma, kolyeden başladın. | Open Subtitles | لا تعتقدي أني لا أعرف بخصوص القرائن التي كنتِ تتركينها بدءاً بهذا العقد |
| Gizli servisle işbirliği yapan raportörümüz, yabancı suikastçıların adalete teslimi için ipucu peşindeler. | Open Subtitles | هذا المراسل ، متعاون مع وكلاء سريين تابعوا القرائن ليقدموا المتآمرين الأجانب للعدالة |
| Eğer annem bir ipucu sakladıysa ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | إذا أخفت أمي القرائن أنا لا أعرف ما هذه القرائن |
| Onu havadasn bulamayız. Tüm ipuçları yerde. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع العثور عليه من الجو كل القرائن موجودة على الأرض |
| Ortada kanlı bir yapboz, gönderilen ipuçları var. | Open Subtitles | يقم شخص الأدلة الجنائية، لغز الدموي، وراءه العديد من القرائن. |
| Kütüphanecilerin aradığı dağınık şekildeki ipuçlarını o yerleştirmiş. Oyunkurucu o. | Open Subtitles | كافَّة القرائن المستقلَّة التي ينشدها أمناء المكتبة أُعِدَّت من قبله، إنه العقل المدبّر. |
| Bulabildiğim tüm ipuçlarını birleştirmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد تم تجميع كل القرائن يمكنني حول هذا الموضوع. |
| İpuçlarını ve olayları birleştirip, inanmalarını istediğimiz gerçeğe ulaşsınlar. | Open Subtitles | دعهم يجمعون القرائن والحقائق معا... إلى القصة التى نريد منهم تصديقها. |
| Ama tıpkı açıklayamadığı bir şeyle karşılaşan bir dedektif gibi kanıt toplayıp ipuçlarını takip etti ve sonunda oluşturduğu görüş o kadar güçlüydü ki Galen'in kalan sistemi de yerle bir oldu. | Open Subtitles | ،و لكن كالمحقق الذي وقع في طريقه شيء لا يفهمه بحث عن الأدلة،وجمع القرائن ،و أخيراً استطاع بناء حجة قوية،أردي بها بقايا نظام جالينوس أرضاً |
| kendine ipuçlarını sen veriyorsun, Artie. | Open Subtitles | .(لقد منحت نفسك القرائن يا (آرتي |
| Dosyaları analiz ettik ancak birçok ipucu değil, | Open Subtitles | لقد قمنا بتحليل الملفات ولكن ليس هناك الكثير من القرائن |
| - Daha çok bulmaca ipucu bırakmaya. | Open Subtitles | لاطلاق النار offsome أكثر من القرائن أمطرت بلدي، بطبيعة الحال. |
| Her suç mahallinde geriye bir ipucu kalır. | Open Subtitles | القرائن التي تُترك في كلّ مسرح جريمة. |
| - İpucu diye gördüğümüz o rezervuar... | Open Subtitles | - عندما تعني تلك القرائن ؟ - إمدادات المياه؟ |
| İşte bunun gibi nehirlerde bu dağların hammaddesi olan kayaların kökenine ilişkin ipuçları bulabilirsiniz. | Open Subtitles | و في أنهار كهذه يمكنك إيجاد القرائن على أصل الصخور المكونة منه هذه الجبال |
| Suçlular, ipuçları, şunlar, bunlar... | Open Subtitles | . أوتدرين , المُشتبه بهم و القرائن . إنها مضيعة للوقت |