| Yoldaş Stalin nükleer bomba hakkında ne biliyorsan anlatmanı istiyor. | Open Subtitles | الرفيق ستالين يرغب بمعرفة كل شئ تعرفه عن القنبلة النووية |
| Efendim, Plütonyum, nükleer bomba malzemesi üretmek için yeniden işlendiğinde, radyoaktif bir gaz olan Kripton 85 açığa çıkarır. | Open Subtitles | حسنا سيدى .. عنما يعالج البلوتنيوم لصناعه مادة القنبلة النووية يبعث غاز مشع كريبتون 85. |
| Bugün patlayan nükleer bomba var ya teröristler onu aile şirketimizden temin etmiş! | Open Subtitles | .. القنبلة النووية التي انفجرت اليوم ! الإرهابيون حصلوا عليها من شركة العائلة |
| Şu an nükleer bombayı bulmamız için en iyi şansımız o. | Open Subtitles | حالياً فهو أفضل فرصنا لنجد القنبلة النووية |
| Aldığım emre göre, nükleer bombayı tamamlayıp Seul'un ortasında patlatmalıyım. | Open Subtitles | الأوامر التي وصلتني أن أقوم بإستكمال تجميع أجزاء القنبلة النووية وتفجيرها في سيؤول |
| Times Meydanı, gündüz yapılacak Atom bombası tatbikatından saniyeler öncesinde normal yoğunluğundaydı. | Open Subtitles | ميدان التايمز لايزال مزدحمًا كعادته قبل ثواني من تدريب القنبلة النووية النهاري |
| Kendi adamlarımızı çıkardığımızda... sana sinyal vereceğiz sen de atom bombasını patlatacaksın. | Open Subtitles | عندما نخرج زملائنا ...أعطيك الإشارة وتفجر القنبلة النووية |
| Bir atom bombasının piyasa değerini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلمى كم تساوى القنبلة النووية فى السوق السوداء؟ |
| Kaliforniya'ya atılan nükleer bomba, başkana karşı kurulan komplo bence bu yönetime karşı Amerikan halkının duyduğu kırılgan güveni korumak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | و القنبلة النووية في كاليفورنيا و المؤامرة التي كانت ضد الرئيس أنا أعتقد أننا نحتاج لإبقائها .. |
| Amacım, nükleer bomba tehdidini kullanıp Kuzey ve Güney arasında yapılacak olan zirveyi engellemekti. | Open Subtitles | لقد كان مخططي هو أن استخدم القنبلة النووية للتهديد لإيقاف حدوث مؤتمر قمة الشمال والجنوب |
| Kontrol edilmeden bırakılırlarsa bir nükleer bomba gibi patlarlar. | Open Subtitles | وبقي الأمر غير معروف سينفجر مثل القنبلة النووية |
| Kahramanlar bunu nükleer bomba kullanmadan durdurabilir. | Open Subtitles | الأبطال، ثمّة بطل على وجه الخصوص سيوقف هذا قبل أن تطلقوا القنبلة النووية. |
| nükleer bomba, yarattığı korku kadar değerlidir. | Open Subtitles | القنبلة النووية كبيرة بمقدار الخوف الذي تسببه |
| Hamamböceği gibisin son nükleer bomba patladığında bile hayatta kalabilen. | Open Subtitles | انت مثل الحشرة مازالت هناك رغم القنبلة النووية |
| Şu anda nükleer bombayı elinde bulunduran teröristlerle yaşıyorum. | Open Subtitles | في الوقت الراهن أنني أعيش مع الإرهابيين الذين بحوزتهم القنبلة النووية |
| Onların tarafında olduğumu düşündükleri sürece nükleer bombayı alma şansım var. | Open Subtitles | بما أنهم يظنون بأنني بجانبهم أستطيع الوصول إلى القنبلة النووية |
| Ama Trinity'de Atom bombası denemelerini görünce araştırmayı bıraktı ve notlarını yok etti. | Open Subtitles | ولكنه عندما راى اختبار القنبلة النووية في الثالوث اوقف بحثه ودمر جميع الاوراق |
| Amerika gerekirse, komünist orduya karşı Atom bombası kullanacağını açıkladı. | Open Subtitles | قد تستعمل أمريكا القنبلة النووية إذا لزم الأمر على الجيش الشيوعي |
| Sovyetlerin Atom bombası üretim hızları Amerika'yı şaşırtmıştı. | Open Subtitles | السرعة التي أنشأ بها السوفيات القنبلة النووية أدهشت أمريكا |
| Walter, gel bu işi atom bombasını durdurduktan sonra konuşalım. | Open Subtitles | -والتر)، لنتحدث عنه بعد أن نوقف القنبلة النووية) . |
| atom bombasının verdiği hasar dehşet verici... | Open Subtitles | الدمار الذي نتج من القاء القنبلة النووية كان مفزع |
| Nükleer bombanın nerede olduğunu bulmamın hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | ليس لدي طريقة لأكتشف فيها موقع القنبلة النووية |
| - Bombayı aktif hale getiriyorum. - John. | Open Subtitles | لذا أنا أفعل القنبلة النووية |