| kuralları ben koymuyorum. Bu ofisi yönetmek için para alıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أضع القواعد أنا أتقاضى أجرى لأدير هذا المكتب | 
| Biliyor musun, burada oturmuş, hayat hakkında sınırsız konuşuyorsun... ..kuralları yıkmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تجلس هنا وتتحدث عن الحياة بدون حدود أنت تعلم وتكسر القواعد | 
| Ama sorun değil. Çünkü üniformalısın. Kılık değiştirmek, kuralları da değiştirir. | Open Subtitles | حسنا, لأنك في الزي الرسمي أترى, التنكر يغير كل تلك القواعد | 
| Tamam, neyin olup neyin olamayacağı hakkında bazı kurallar koymanız gerek. | Open Subtitles | حسناً، لذا عليكم أن تضعوا بعض القواعد كقواعد بالمسموحات و الممنوعات | 
| Pekâlâ, bu yaptığınız hiç hoş değildi. Bazı kurallar belirlememiz gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، ما فعلتموه لم يكن جيداً، نحتاج لفرض بعض القواعد الإجرائية | 
| Birkaç basit kural uygulayarak Uluslararası Şirketler ağınının kopyasını üretebiliyoruz. | TED | ويمكننا بسهولة نسخ شبكة الشركة الانتقالية مع بعض القواعد البسيطة. | 
| Balık tutmayan, barbi almayan babasından öğrendiği kuralları takip etti o da. | Open Subtitles | هو أتبع القواعد التي عليه ولكن بدون الذهاب للصيد وبدون شراء باربي | 
| Askeri kuralları ve terimleri kurtçuğa öğretmek için gönüllüyüm, komutanım. | Open Subtitles | سيدتى, أنا المجنده المتطوعه لتعليم هذه الحقيره القواعد والمصطلحات العسكريه | 
| İyi bir polis, kanunların çiğnenmemesi için bazen kuralları çiğner. Anlatabildim mi? | Open Subtitles | أحياناً الشرطي الجيد يحصل على القواعد الممنوعة التي تفقد ولا تكسر, أتفهمين؟ | 
| Tamam herkes yerini alsın, kuralları biliyorsunuz, dikkatli ve... ve seksi olun. | Open Subtitles | حسناً، كلّكم مكانكم كلّ شخص يعرف القواعد كي يبقى آمنا و مثيرا | 
| Ayrıca rüyanı gerçekleştirmek istiyorsan, bazen kuralları çiğnemelisin, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا أردت متابعة أحلامك أحياناً يجب خرق القواعد 0 صحيح ؟ | 
| Size fayda sağlıyorsa kuralları esnetmekte hiç sakınca görmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | ليست لديكِ مشكلة فى تحريف القواعد لتكون فى مصلحتكِ, أليس كذلك؟ | 
| Seni listeye soktu ve temel kuralları açıklamayı mı unuttu? | Open Subtitles | لقد وضعك على اللائحة و لم يشرح لك القواعد ؟ | 
| Kuantum atlaması gibi bu da atom fiziğinin garip kurallar kitabının açık sözlülüğüydü. | Open Subtitles | و مثل قفزات الكم فقد جاءت مباشرة من كتاب القواعد السحري للفيزياء الذرية | 
| Eğer seni ve Tammy'yi tedavi edeceksem, bazı kurallar olmalı. | Open Subtitles | إن كنتُ سأعالجك و تامي يجب أن نضع بعض القواعد | 
| Kusura bakma. Aynı kurallar geçerli. Bilirsin işte, koz falan. | Open Subtitles | آسف، ذات القواعد سارية، حيث بيت النفوذ وما إلى ذلك. | 
| Bu kurallar, oyunu yöneten zümre eğer isterse, makul şekilde değiştirilebilir. | Open Subtitles | هذه القواعد يمكن تصوّر تغييرها إذا رغبوا بتغيير قواعد لعبة التنس | 
| Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. | TED | لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه. | 
| kuralların ne olduğunu ya da bunun nasıl işlediğini tam olarak bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بالضبط ما هي القواعد أو كيف يسير هذا الأمر | 
| Hayatım boyunca bir kaç kuralı çiğnedim fakat hiç hapse girmedim. | Open Subtitles | لقد كسرت بعض القواعد في حياتي, ولكني لم أذهب أبداً للسجن | 
| Bugünkü işleyiş konusunda bazı temel kurallardan bahsetmek çok önemli. | Open Subtitles | أما كيف سنمضي اليوم من المهم مراجعة بعض القواعد الأساسية | 
| Bu evde, dakiklik, temizlik ve düzen bir kuraldır. | Open Subtitles | فى منزلنا القواعد هى النظام والنظافه وتنفيذ الاوامر | 
| Bir problemi ölçtüğünüzde örgütsel başarının kendine özgü evrensel kurallarına ulaşırsınız. | TED | وحين يمكننا تحديد أبعاد مشكلة ما، فإن بإمكاننا استغلال إحدى القواعد الكونية للنجاح المؤسساتي. | 
| Sistemin bir bütün olarak işleyişi birbirinden bağımsız kurallara bakarak öngörülemez. | TED | إن سلوك الجهاز ككل لا يمكن توقعه من القواعد الفردية فقط. | 
| sen burada büyüdün aynı benim büyüdüğüm kurallarla sen ne sikim olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | لكنك نشأت هنا و بنفس القواعد التي نشأت أنا عليها من تظن نفسك؟ | 
| Ve dahası kurallarımız çok katıdır. Üst Dünya'ya ait maddelerle çalışacaksınız. | Open Subtitles | القواعد صارمة جداً هنا كما تعلم ستعمل بمواد من العالم الأعلى | 
| Şimdi, bir dil sadece sözcük yığınları değildir veya bir takım gramer kuralları değildir. | TED | والآن، ليست اللغة مجرد وعاء للمعاني أو مجموعة من القواعد النحوية | 
| Karen'a yaptıklarından sonra sanırım tüm kurallarım altüst oldu. | Open Subtitles | بعد ما حدث لكارين أعتقد أن كُلّ القواعد تتحطم | 
| Artık adamları, teçhizatı, askeri üsleri... ve bir amacı vardı. | Open Subtitles | الآن لديه الأفراد المعدات, و القواعد و الدافع | 
| Şimdi gece için birkaç kuralım var. | Open Subtitles | والآن، بعض القواعد الأاساسية لهذا المساء |