| Organı sülfür kokuyordu... ve kocaman bir fare kuyruğu vardı. | Open Subtitles | عضوه تفوح منه رائحة الكبريت وكان لديه ذيل جرد كبير |
| Ya da benimle yanacaksın ve tonlarca arsenik, cıva, sülfür de öyle. | Open Subtitles | أو ستحترق معي و كل طن من الزرنيخ و الزئبق و الكبريت |
| İçinde gördüğümüzde bizi şaşırtan üç kimyasal vardı sülfür, potasyum nitrat ve kömür. | TED | وكان فيها 3 مواد كيميائية مدهشة الكبريت ونترات البوتاسيوم والفحم |
| Bu teknik, hem elastik hem de sağlam bir malzeme oluşturmak için aşırı ısıtılmış ham kauçuğa kükürt ekler. | TED | تضيف هذه التقنية الكبريت للمطاط الخام ذو درجة حرارة عالية جدًا للحصول على مادة تتسم بالمرونة والمتانة معًا. |
| Bir mimar olarak ben, gelecekte bu ruhsuz kibrit kutularını tekrarlamamamız gerektiğini düşünüyorum. | TED | لذا، كمعماري، لا أظن في المستقبل يجب أن نعيد علب الكبريت غير الإنسانية. |
| Radyoaktif Serpinti Çocuk, 12 m yüksekliğindeki sülfürik asit duvarı yıkılıp ta her yeri yakıp yıkmadan Radyoaktif Adamın bağlarını çözeceksin. | Open Subtitles | ويسحبه إلى الأمان قبل لحظات من إصابته بحامض الكبريت على ارتفاع 40 قدم والذي سيحرق كل شئ على طريقة بشكل مروع |
| yavaşça yandı ve daha önce yaptığım içinde sülfür olan roket yakıtlarına göre hoş bir koku çıktı. | TED | اشتعلت ببطء نوعا ما، لكنها أصدرت رائحة طيبة، مقارنة بوقود الصواريخ الأخرى التي حاولت، والتي توفرت جميعها على الكبريت. |
| sülfür koyuna yaptığımız geziden topladığımız yastık dolusu midyemiz var. | Open Subtitles | أحمل كيس مخدة يحتوي صدف البحر جمعناها من رحلتنا إلى خليج الكبريت |
| Dağın cevresinde ucucam, Bakalım sülfür dioksit oranı nekadar. | Open Subtitles | صباح غد ,سأستأجر مروحية لأطير حول الجبل لكي اتفقد كمية تنائي الكبريت هناك |
| Fazla zamanım yoktu. sülfür kullanmak zorunda kaldım. - Leş gibi ama etkili. | Open Subtitles | ليس عندي الكثير من الوقت لا بد من أستخدام الكبريت , مقرف لكنه فعّال |
| sülfür ve kan kokusunun içinde, sikkeyi, kuru bir yaprağa çeviren, eminim O'ydu! | Open Subtitles | برائحة الكبريت و الدماء بالتأكيد أنه من قام بتبديل العملة بورقة الشجر |
| Bu arada siz gittiğinizde, gemi tarafından oluşturulan.... ..sülfür temelli atmosferi soludum. | Open Subtitles | بينما أنت غائب استنشقت بعض الكبريت من البيئة الأساسية قبل بناء هذه السفينة |
| Şırıngadaki sıvının bir çeşit sülfür tabanlı antibiyotik olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | تعتقد ان السائل في الحقنة هو نوع ما من المضاد الحيوي الذي اساسه من الكبريت |
| sülfür kokusunu almak istiyorum. | Open Subtitles | أريدها واقعية للغايه لدرجه أستطيع شمام الكبريت |
| Kokuyu tarif etmek için, buraya "sülfür Adası" da dendiğini hatırlatayım. | Open Subtitles | انها تعني جزيرة الكبريت ولهذا هي رائحتها نتنه |
| Kokuyu tarif etmek için, buraya "sülfür Adası" da dendiğini hatırlatayım. | Open Subtitles | انها تعني جزيرة الكبريت ولهذا هي رائحتها نتنه |
| Yakıcı ısı, erimiş kükürt dolu lav nehirleri! | Open Subtitles | .. الحرارة الحارقة الأنهار المتوقدة من الكبريت المنصهر |
| Sorun, kükürt dioksitin çoğunlukla klorla beraber içme suyana karıştırılması. | Open Subtitles | المشكله أن ثاني أكسيد الكبريت ينتج أثناء المعالجة الماء المضاف له الكلور ، لذلك |
| Bunun için gerekli olan kükürt de oksijen olmayan ortamlarda kükürt yiyen bakterilerden gelir. | Open Subtitles | و الكبريت لذلك يأن من البكتيريا التي تتغذي على الكبريت عندما لا يكون هناك أكسجين |
| Beşinci de Swedish Match kibrit ve Çakmak Endüstri. | TED | في الترتيب الخامس: شركة الكبريت السويدية. |
| Kükürdü sülfürik aside çevirebilmek için kükürde oksijen eklemeniz gerekir. | Open Subtitles | لتحويل ذلك الكبريت ، لحمض الكبريتيك تحتاج لوضع الأوكسجين عليه |
| Biraz çikolata, biraz su, Kibritler, acil durum çantası. | Open Subtitles | بعض الشيكولاتة و الماء و الكبريت و معدات الطوارئ |
| kibritleri, ayakkabının tabanında yakma alışkanlığını hatırladım da. | Open Subtitles | تذكرت عادتك الساحرة بإيقاد أعواد الكبريت بأسفل حذائك |
| Bu kadar zaman içinde beni sülfüre boğman gerekirdi. | Open Subtitles | مع ما يكفي من الوقت, انت سوف تحرقني بتلك الكميه من الكبريت. |
| Karbon izleriyle, potasyum nitrat ve sülfürle karışmış. | Open Subtitles | هذا , مختلط مع بقايا من الكاربون نترات البوتاسيوم و الكبريت |
| Onlara önümüzdeki yıl boyunca bu madenden çıkarılacak her bir parçayı ve depoda ne kadar varsa tüm sülfürü satın alacağımı söyle. | Open Subtitles | في المجوع؟ اخبرهم أود شراء كل اوقيه من الكبريت هذه المناجم تنتج طوال هذه السنة الحاليه. |
| Battaniye, tütün ve kibrite ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أجل, نحتاج لبطانيات وتبغ وبعض الكبريت |