"الكثير جداً" - Traduction Arabe en Turc

• çok şey
• çok fazla
• kadar çok

Hepimiz çok şey kaybettik sevdiğimiz pek çok kişi öldü.
نحن جميعاً .. فقدنا الكثير الكثير جداً من أحبابنا ماتوا

Morlar, lambri kaplı, halı döşeli ülke meclislerinde neler döndüğü hakkında çok şey biliyordu.
مورلار يعرف الكثير جداً ، عن سلطات تلك الأروقة ماذا يحدث خلف الجدران المكسوة بالخشب . خلف السجاد

Benim zamanımdan beri çok şey değişmiş.
حدث الكثير جداً من التغيير منذ أن تركنا المكان

Üzgünüm. çok fazla tasarımcı hediyesi var. Aradığın şeyi bulmak zor oluyor.
آسف، الكثير جداً من هدايا المصممين يصعب العثور على ما أبحث عنه

- çok fazla böcek oluyor. - Çiftlikte mi yaşıyordun?
ـ الكثير جداً من البق ـ أنّكِ تعيش في مزرعة

Ve o kadar çok para kaybetmiştim ki, faturalarım için babamdan 4.000 dolar borç almak zorunda kaldım,
وفقدت الكثير جداً من الأموال لدرجة أنني اضطررت لاقتراض 4000 دولار من والدي لدفع فواتير عائلتي.

Ana direğe nişan alın. çok şey ustalığınıza bağlı.
التصويب سيكون على الصارى الرئيسى لهم و الكثير جداً سيعتمد على دقة تصويبكم

Senin hakkında çok şey duydum ünlüymüşsün gibi hissettim.
يا إلهي ، سمعتُ الكثير جداً عنك اشعر كما لو انك مشهور

Algıladığım çok şey var artık ve odaklanmama yardımcı oluyor.
هناك الكثير جداً من المدخلات فتلك تجعلني أركز قليلاً

Hükümetin gizli yazılımı hakkında nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
كيف تعرف الكثير جداً عن برنامج حكومي سرّي للغاية؟

Nasıl bu kadar çok şey olabiliyor bilmediğin?
# فما زال هناك الكثير جداً # # مازلت لا تعلمة #

40 yaşıma bastığımda söylemeyi beceremediğim o kadar çok şey vardı ki.
وفاتني قول الكثير جداً عندما بلغت الـ40

Hakkında çok şey duydum. Harikasın.
لقد سمعتُ عنك الكثير جداً أنت جميل جداً

Senin de anlatacağın çok şey olması lazım.
لا بد أن لديك الكثير جداً منها

Seninle çalışırken sana çok fazla ilgi göstermeyi öğrendim.
سرني العمل معك لقد تعلمت من رعايتك الكثير جداً أنا سعيدة لقولك ذلك، هانز

Sokaklarda çok fazla çöp olmalı.
ونحن نرسل رجالنا لأخذ النفايات من الشوارع حقاً .. هناك الكثير جداً ..

Ona dokunamazlar. çok fazla şey biliyor. Her şeyi biliyor.
ولا يمكن مسّه ، إنّه يعرف الكثير جداً إنّه يعرف كل شيء

O kadar çok var ki. Takip etmesi zor oluyor.
حسناً ، ما زال هناك الكثير جداً منهم ولكن من الصعب معرفة معلومات عنهم

Hiç gökyüzünde bu kadar çok yıldız olduğunu farketmemiştim.
لم أدرك قبلاً، أنّ هنالك الكثير جداً من النجوم.

Evet, baban bana her şeyi anlattı ama neden o kadar çok paranın tek bir şirkete yatırıldığını anlamıyorum.
حسناً، نعم. والدكِ أخبرني بكل شئ عن ذلك لكن لايمكنني أن أفهم لِما الكثير جداً من المال وضِع في شركة واحدة