| Toksik tarama, kanında alkol ve metamfetamine karışımı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | تحاليل الدم تبين مزيج من المخدرات و الكحول في دمائها |
| Nizamiyenin önüne gidiyorum ve üsse gelen her aracı durduracağım ve kanında yasal limit üzeri alkol bulunan her askeri tutuklayacağım. | Open Subtitles | وأوقف أي سيارة تعود إلى هذه الوحدة وسأعتقل أي جندي تزيد نسبة الكحول في دمه بواحد من الألف عن الحد القانوني |
| Bu sırada kulağına biraz alkol damlatın ve kulağındaki haham böceğini çıkarın. | Open Subtitles | ينما تقومون بهذا ضعوا القليل من الكحول في أذنه و أخرجوا الصرصور |
| Öğrencinin değerinin artık kanındaki alkol düzeyiyle değil... ..not ortalamasıyla ölçüleceği bir çağ. | Open Subtitles | عصر, الطلاب فيه أموات و لا توجد قيمة لحسبان كمية الكحول في دمائهم |
| Acil serviste yapılan kontrollere göre, kanında yüzde 10 oranında alkol bulunmuş. | Open Subtitles | حسب تقرير المعمل في الطوارئ فقد كانت نسبة الكحول في دمه 0.10 |
| Kan alkol üç köpek ve bir pembe fil gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | فحص الكحول في الدم يقول بأنك رأيت ثلاثة كلاب وفيلا ورديا |
| Şimdi göğüs ağrılı aynı hastayı alın, onu sulu ve çenesi düşük yapın ve nefeslerine biraz alkol damlatın, ve aniden hikaye aşağlayıcı bir biçime bürünür. | TED | الان خذ نفس المريض بالام الصدر, اجعلها رطبة وضع قليل من الكحول في انفاسه, وفجأة تاريخي ارتبط بالخزي. |
| Alkolmetre, son içkisini saatler önce içmiş birinin kanındaki alkol oranını sadece nefesiyle nasıl ölçebilir? | TED | كيف يمكن لجهاز قياس الكحول أن يحدّد نسبة الكحول في دم أحدهم، بعد ساعات من تناول الشراب، اعتماداً على النَّفَس وحده؟ |
| Kanına test ettik. alkol dolu. | Open Subtitles | لقد وصل الكحول في دمك إلى معدل مرتفع للغاية |
| Bütün ajanları olaydan bir gece evvel alkol aldıkları için eleştirdiler. | Open Subtitles | إنتقدوا كل العملاء لأنهم كانوا يحتسون الكحول في الليلة السابقة. |
| Büyük ada buzlu çayının içinde 5 yudum kadar alkol vardır. | Open Subtitles | هناك حوالي خمس كميات من الكحول في شاي الجزيرة المثلّج. |
| Gırtlağına alkol boşaltarak kaç tane beyin hücresini öldürdüğümü Tanrı bilir! | Open Subtitles | الرب يعلم ما عدد خلايا دماغه التي قتلتها وصب كل ذلك الكحول في فمه |
| Kurbanın kanında hiçbir alkol veya ilaç izi bulunamamış. | Open Subtitles | لا إشارة لأي من الأدوية أو الكحول في دماء الضحية |
| Kaza raporunu okudum, Jake. O gece kanında hiç alkol yokmuş. | Open Subtitles | لقد قرأت التقرير يا جيك كان معدل الكحول في دمك صفر في تلك الليلة |
| - Bu saçmalık. Onu bulduğumuzda kanındaki alkol oranı çok yüksekti. | Open Subtitles | عندما عثرنا عليه كانت نسبة الكحول في دمه عالية |
| Yasal sınırın biraz üzerinde alkol almış. | Open Subtitles | كان لديها مستوى الكحول في الدم فوق القانونية. |
| Müvekkilimin kanındaki alkol oranının yasal sınırın çok az üzerinde olduğunu görünce... | Open Subtitles | و بالنظر إلى أن مستوى الكحول في دم موكلي .كانبالكادفوق الحدالقانوني. |
| İrlanda'da söylediğimiz gibi, ...alkol sistemlerimizi, kara ciğerimizi yok edene kadar ve ölene kadar içelim. | Open Subtitles | مثل ما نقول في أيرلندا دعنا نشرب حتى يدخل الكحول في نظامنا و يدمر أكبادنا و يقتلنا |
| Kanındaki alkol oranı, yasal sınırdan beş kat fazlaydı. | Open Subtitles | نسبة الكحول في دمّه كان خمسة أضعاف النسبة المسموحة |
| Nasıl kaçırdım bilmiyorum. Kanındaki alkol oranı limitin üzerinde. | Open Subtitles | نسبة الكحول في دمك أعلى من الحد القانوني هذا هو السبب |