|                Ve herkesin evindeki köpekler belirli dereceye kadar otobiyografik benliğe sahiptir.                 | TED |                 وكل الكلاب الموجوده في المنزل لديها الذهن المبرمج الى حد ما.                 | 
|                Koordinatlar olmadan uçmak zorundaydım. Sonunda kendimi köpekler Adası'nda buldum.                | Open Subtitles |                 حتى انتهى بي الأمر . بالوقوع في جزيرة الكلاب بلندن                | 
|                Her zaman bütün pilliçleri kapıyorsun. Bana da hep köpekler kalıyor.                | Open Subtitles |                 مستحيل, دائما انت تحصل علي الفتيات و انا احصل علي الكلاب                | 
|                Sen köpekleri sevmiyorsun, çünkü köpek kulübesini temizlemek hep sana düşüyor.                | Open Subtitles |                 أنت تكره الكلاب بسبب انه دائما واجب عليك تنظيف بيت الكلب                | 
|                Ona bu köpekleri veren, eminim bir yerde kafasını duvarlara vuruyordur.                | Open Subtitles |                 أراهن أن الشخص الذي أهدى له هذه الكلاب يعذب نفسه الآن                | 
|                Bu büyük bir iş. Eğer kimsenin köpeklere karşı alerjisi olmazsa avantajlı oluruz.                | Open Subtitles |                 انه أمر كبير, إن لم يشعر أحدهم بالحساسية ضد الكلاب, سيكون ذلك لصالحنا                | 
|                O köpeklerden biri beni ısırdığında ne yapmam gerekiyor, ha?                | Open Subtitles |                 ماذا عليّ أن أفعل عندما تعضني إحدى تلك الكلاب ؟                | 
|                Ama Bay Farnoux eve her geldiğinde, köpekler havlamaya başlar.                | Open Subtitles |                 لكن كل مره يأتي فيها السيد فارنو الكلاب تبدأ بالنباح.                | 
|                Bomba kokusu alan köpekler, Dünya Ticaret Merkezi'nden çıkarılır ve güvenlik görevlileri 12 saat vardiyayla iki haftayı tamamlar.                | Open Subtitles |                 تم سحب الكلاب شم المفرقعات من مركز التجارة العالمى وأنهى حراس الأمن اسبوعين من نوبات حراسة 12 ساعة متصلة                | 
|                - köpekler bir ceset buldu. Hat 219'da, dere kenarında.                | Open Subtitles |                 وجدت الكلاب جثّة بقناة التصريف عند الشارع 218 والميل الـ8.                | 
|                köpekler ve kuşlarla beraber tutsak tüm gece bağırıp çağırırlar.                | Open Subtitles |                 لو ابقيناهم مع الكلاب والطيور سوف يصيحون ويصرخون طوال الليل                | 
|                Son ayda altı köpek yavrusu dövülmüş ve boğulmuş olarak bulundu, Tanrıya şükür fotoğrafları yok çünkü ölü köpekler benim sınırımı aşar.                | Open Subtitles |                 في الشهر الماضي 6 جراء تم خنقها و ضربها و الحمد للرب انه لا توجد صور لأن حد تحملي هو الكلاب الميتة                | 
|                Fazla derine gömmedikleri için vahşi köpekler cesetleri eşeleyip çıkartmış.                | Open Subtitles |                 لم يحفروا للدفن بعمق كافٍ، لذا الكلاب البرّيّة وجدت الجثامين.                | 
|                köpekleri de bir şey bulamayınca, Ruslar temiz olduğumuzu düşündüler.                | Open Subtitles |                 وحيث الكلاب لم تكتشف شئ فسيعتقد الروس بأن هذا نظيف                | 
|                Öyle yapmamalıydım. Fakat köpekleri getirememem, zor kabullenilebilir bir şeydi.                | Open Subtitles |                 لكنّ كان من الصعب قبول انى لن أعود إلى الكلاب.                | 
|                Gerçekten şanslıyım. Büyük bir bahçemiz var ve Her zaman köpekleri koruyoruz.                | Open Subtitles |                 لدينا هذه الساحة الكبيرة في الخلف .ودائماً ما ننقذ الكلاب طوال الوقت                | 
|                Şunu da söylemeliyim, köpeklere karşı işlenmiş suçları içeren davaları takip etmek zor.                | Open Subtitles |                 لكن علي أن أخبركِ أن الجرائم ضد الكلاب من الصعب عملياً التقاضي فيها                | 
|                köpeklerden insanlara kadar tüm dünyayı bir araya getirmeye bayılıyorsun.                | Open Subtitles |                 انت تحبين أن تربطي العالم بأسره من الكلاب الى الناس                | 
|                Geriye Köpeklerin koklayabileceği hiçbir şey kalmayacak. Büyük toprak kümesi herşeyi silip süpürecek                | Open Subtitles |                 لن يكون هناك شيئا تكتشفه الكلاب كل سطح التربة يكون قد تم غسله                | 
|                Eğlenmek için, köpeklerle çocukları aynı yere kaparlar et için savaşmalarını izlerlerdi.                | Open Subtitles |                 للتسلية رموا الأطفال إلى الحفر مع الكلاب الجائعة ليتصارعوا من أجل اللحم                | 
|                Belçikalılar onları polis köpeği olarak kullandığından bu Afrikalıları rencide etmişti.                | Open Subtitles |                 'والذي اساء فورا الأفارقة 'منذ كان البلجيكيين استخدموه في الكلاب البوليسية.                | 
|                Şimdi de birkaç muhteşem ve tuhaf görünümlü safkan köpeğin geçidini izleyeceksiniz.                | Open Subtitles |                 وستشاهدون عرضاً لمجموعة رائعة وذات مظهر نادر جداً لسلالة وحشية من الكلاب                | 
|                Ben de senin kalkan oluşturan köpeklerini yiyecek dinozorumu getirdim.                | Open Subtitles |                 حسنا أنا أحضرت ديناصورى الذى يأكل الكلاب صاحبة حقول القوة                | 
|                Ne köpek, ne turne yok artık. Kendi yoluma gideceğim.                | Open Subtitles |                 لا مزيد من الكلاب و التجوال انا على سجيتي الآن                | 
|                Kimse bir köpeğe biraz biftek için salya akıtmayı öğretmez.                 | TED |                 لم يدرب أحدٌ الكلاب ليسيل لعابها عند رؤية اللحم.                 | 
|                İki yavru köpekle yanına gittik ve "kimin hayvanlarla arası iyi" dedi.                | Open Subtitles |                 اتى الينا ومعه كلبين صغار اثنين , وسالنا من يحسن تدريب الكلاب                | 
|                Polis köpeklerinin grevcilere saldırdığını ve insan haklarının çiğnendiğini görmezsiniz.                | Open Subtitles |                 لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة                | 
|                Bence bu itler uyuşturucu bulmak için.                | Open Subtitles |                 أُراهنُ أنَ تلكَ الكلاب يُمكنها أن تشُم المُخدرات                | 
|                köpekten bahsediyorsak "şöyle bir yalayıvermek" elbette önemli.                | Open Subtitles |                 الثلاث ثواني وماشابه من أجل الطعام ليس من أجل الكلاب والفئران                |