| Venezuela'daki "El Sistema" öğrenmek için kemanı aletini bir araç olarak kullanıyor. | TED | اذا مشروع " إل سيستيما " في فنزويلا يستخدم الكمان كآلة تعليم |
| Üzgünüm, efendim.Küçük kız elimdeki kemanı görmüş... | Open Subtitles | انا اسف سيدي لكن كانت هناك فتاة صغيره رأت الكمان بيدي |
| Kemanın için üzgünsün ama kadının ve iki çocuğun da buna üzülüyor | Open Subtitles | صحيح, أنك مكتئب بشأن الكمان, لكن لديك زوجة وطفلان وأنت مسؤول عنهم. |
| Örneğin, kemancıların sol ellerinin sureti, kemancı olmayanlara göre daha büyüktür. | TED | كمثال، تكون اليد اليسرى عند عازف الكمان أكبر من غير العازفين. |
| Ve çok serinkanlı olan Bay Heifetz Kemanını kaldırıp şöyle dedi, ilginç, ben hiç bir ses duymuyorum. | TED | وكان السيد هيفيتز شخصاً لطيفاً للغاية لذا فقد مسك الكمان وقال، مضحك، أنا لا أسمع أي شئ. |
| Kemana bakmak için bir adam geldi. Eski olmadığını ve Avusturya malı olmadığını söyledi. Çin malıymış, fabrikada yapılmış. | Open Subtitles | لقد أترى رجل يبحث عن الكمان لقد قال بأنه ليس قديماً و ليس من أستراليا بل من الصين |
| Şu tırnaklarına bak. keman yüzünden onları kesmen gerekiyor. Defalarca söyledim. | Open Subtitles | من المفترض أن تقصيها لأجل الكمان أخبرتك بهذا , توقفو توقفو |
| Hatta kemanı bile düzgün tutamazdı. Ona ben öğrettim. | Open Subtitles | لم يكن حتى يستطيع حمل الكمان بطريقة صحيحة انا قمت بتعليمه |
| Oh! Müziği seviyor. Sadece kemanı tercih ediyor. | Open Subtitles | انه يحب الموسيقى غير انه يفضل العزف على الكمان |
| Şimdi kemanı da geri almam gerekiyor. | Open Subtitles | لدى الآن للحصول على الكمان مرة أخرى أيضا. |
| kemanı bırakmana... ve futbol oynamana da kesinlikle gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لترك الكمان ولا داعي للعب كرة القدم |
| Ama kemanı sadece özel insanlar çalabilir. | Open Subtitles | حقاً .. لكن الأشخاص الجيدين هم الذين يعزفون الكمان |
| Kemanın tüm bunları benliğine çektiğini, kendi karakterini ve tınısını yarattığını düşünüyorum. | Open Subtitles | يبدو لي كأن الكمان قد أمتص كل هذا وصنع كيانه وصوته الخاصين. |
| Ve tıpkı bir Kemanın telleri gibi, farklı motiflerle titreşerek farklı müzikal notalar üretebilirler. | TED | بالضبط شبه الخيوط الموجودة على الكمان يمكنها الاهتزاز في قوالب مختلفة منتجةً نوتات موسيقية مختلفة |
| Sakat bir tarla işçisi, melez bir kancık ve yaşlı bir kemancı. | Open Subtitles | عامل حقل مقعد و بغي مختلطة اللون و و عازف الكمان العجوز |
| Beni o şanssız kemancı gibi aynı deliliğe sürüklemek istiyor. | Open Subtitles | ليغوص في نفس حماقة عازف الكمان الذي لم يحالفه الحظ. |
| Jacque'ın Kemanını dinlemek oldukça rahatlatıcıydı. | Open Subtitles | لقد أنقذني من العوده إلى جاك و عزفه على الكمان. |
| Sen de Kemana geçersin belki. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُوافقَ عليه الكمان. |
| Sen iki hafta öncesine kadar hiç keman çalmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني انك منذ اسبوعين لم تعرف كيف تعزف على الكمان |
| Güzel. kemanım odanın bir yerinde mi? | Open Subtitles | جيد، هل الكمان موجود هنا في الغرفة؟ |
| Ama senin kemanla aran cidden iyi Bu ileride de yapmak istediğin şey mi? | Open Subtitles | لكنّك بارعٌ حقاً في العزف على الكمان أهذا ما تودّ فعله؟ |
| Genç Yo-Yo Ma'yı belki tanıyabilirsiniz ve çello veya hiperçello çalarken vücudunun izlenmesi. | TED | قد تتعرفون على يويو ما الشاب وهو يحرك جسده خلال العزف التشيللو أو الكمان الجهير. |
| Dört yaşında viyolin çalmayı öğrendi, oniki yaşında ilk eserini yazdı. | Open Subtitles | وتعلم الكمان في الرابعه قام بتأليف مقطعه الاول وعمره 12 |
| Sanırım cello sanatcıları bir suru konsere gidiyordur. | Open Subtitles | أعتقد أن عازفي الكمان يقصدون الكثير من الحفلات |
| - Çok teşekkürler. Üstelik kemanlar için parayı nereden bulacaksınız? | Open Subtitles | بالأضافة , من أين ستجلبين المال لـالات الكمان ؟ |
| Sadece sorunları olan bir kemandı ayrıca bu benim yazdığım bir şaka, sen de diğerleri gibi çaldın. | Open Subtitles | انها فقط كألة الكمان الموسيقية ولكن لديها مشاكل في الحجم, وهي ايضا نكت انا كتبتها كالنكت التي قلتها قبل قليل. |
| Konserden önce bir kemancının elini kırmamalısın. | Open Subtitles | أنت لن تكسر يدّ عازف الكمان قبل الحفلة الموسيقية |