| Onu yatağa attığım andan beri bu anın gelmesini bekliyordun. | Open Subtitles | كنت تنتظر هذه اللحظه منذ اللحظه التي نمت فيها معها |
| İçeri girdiğin andan itibaren, ...tekrar sıradan biri oluyorsun, ama kalbinde cinayet taşıyan biri, ...ve dünyadaki hiç bir şey, seni, kurtulma fikrinden alıkoyamıyor. | Open Subtitles | مع اللحظه التي تدخل بها انت رجلٌ لمرة اخرى رجل يحمل القتل في قلبه وليس هناك شيء في .العالم يستطيع منعه من الهرب |
| Belki bunuda senden almışımdır. Oh. Anne, çocuklarım doğdukları andan itibaren, zamanım hep onları düşünmekle geçti. | Open Subtitles | ربما فرغت ذلك عليك انت امي من اللحظه التي وُلد فيها ابنائي |
| Bayanlar baylar. Hepinizin beklediği an geldi çattı. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي اللحظه التي تنتظرونها جميعاً |
| ...işte beklediğimiz an geldi.. | Open Subtitles | و الآن ، اللحظه التي انتظرناها |
| Seni sevdiğimi biliyorum. Seni ilk gördüğüm andan beri biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني أُحبكِ، أعرف هذا مُنذ اللحظه التي وقعت فيها عيناي عليكِ |
| Sammy'nin sana doğru koştuğu andan itibaren bu hep sendin. | Open Subtitles | دائماً كنتِ أنتِ منذ اللحظه التي ركض بها سامي إليكِ ذلك اليوم |
| Denizkızı, prensten hoşlanmaya başladığı o andan itibaren su kabarcığı olmak kaderiydi. | Open Subtitles | ... في تلك اللحظه التي بداء الأمير بحب الحورية كتب مصيرها بأن تصبح فقاعة |
| Gebe kaldığım andan beri biliyordum. | Open Subtitles | عرفت في اللحظه التي حملت بها |
| Günah gebe kaldığın andan itibarendi. | Open Subtitles | من اللحظه التي حملتكم فيها أنتم شر! |
| Doğduğu andan itibaren hiç pişman olmadım. | Open Subtitles | ليس منذ اللحظه التي ولِد فيها |
| Tanıştığımız andan beri öyle. | Open Subtitles | منذ اللحظه التي التقينا فيها |
| Şimdi de hepinizin beklediği an geldi. | Open Subtitles | و الآن اللحظه التي إنتظرتوها جميعاً |