"اللّعين" - Traduction Arabe en Turc

• lanet
• kahrolası
• orospu
• Siktiğimin
• şerefsiz
• lan
• piç
• herif
• batasıca

Çek şu lanet olası şeyi işte. Acıtıyor.
أسحبِ هذا الشيء اللّعين و حسب ، إنّه مؤلم.

Çıkar şu lanet şeyi. Canım acıyor.
أسحبِ هذا الشيء اللّعين و حسب ، إنّه مؤلم.

Neden o lanet olasıca kanepenizden kalkmıyorsunuz, sizi moronlar?
لماذا لا تطرد المدرّب اللّعين , أيّها الأحمق ؟

Kim "bu kahrolası evi temizleme" oynamak ister?
: من يريد أن يلعب لعبة تنظيف هذا البيت اللّعين ؟

Ne zaman o elimde olduğunu düşünsem orospu çocuğu üstünlüğü ele geçiriyor.
كلّ مرّة أخالني تمكّنت منه فإذا بذلك اللّعين يتفوّق عليّ

Siktiğimin parasını söz vermiştin. Siktiğimin parası nerede lan?
لقد وعدتَني بمالي اللّعين أينَ مالي اللّعين ؟

şerefsiz ailemize yeterince zarar verdi.
ذلك اللّعين إبن الزنا قام بإيذاء عائلتنا بما يكفي.

Şimdi, buradan çıkıyorum ve bu lanet köpek balığını avlıyorum.
الآن، سأخرج من هنا. وأصطاد ذلك القرش اللّعين.

Ve sen de o lanet olası çocuğu kovacaksın.
وما ستفعله هو أنّكَ ستفصل ذلك الصّبيّ اللّعين.

Eğer haklıysam, birisi bu lanet olası şeyi yapmayı cidden başardı ve şu anda bile bizi izliyor.
لقد فشلواْ جميعًا. لكن إن كنتُ محقـًّا، إذنْ فثمّة شخصٌ قد بنى الشّيء اللّعين حقـًّا، وإنّها تشاهدنا الآن.

Sırf kız arkadaşının lanet doğum günü partisine gitmek istemediğim için mi çürüyeceğim?
مجرّد عدم رغبتي في حضور حفل خليلتك اللّعين يعني أنّي أتعفّن؟

Geldim, ve seni merak etim. O lanet kapını tekmelemeden önce aç artık şu telefonu.
قد جئت، وإنّي قلقة، فردّ الآن وإلّا ركلت بابك اللّعين.

ve çatlayıp, kabuğundan çıkacak ve kahrolası duvarları yıkacak.
ثم ستتكسّر ثم ستتقشّر ثم ستسقط من فوق ذلك السّور اللّعين

Şu kahrolası şovu aldığımızı söyleyiver artık.
فقط أخبريني بأنّنا سنمتلك المسلسل اللّعين

Bundan dolayı biraz nezaket göster ve kahrolası işini yap.
لذا فلتتحلّى بالذوق الكافي في هذا الحدث ولتقم بأداء عملك اللّعين

Devam et, bayıl, seni inatçı orospu çocuğu, umrumda değilsin.
تفضّل ، لكي يُغمى عليك. أيها العنيد اللّعين ، لا يهمّني الأمر.

Seni babam gibi sevdim, orospu çocuğu.
لقد أحببتك وإعتبرتك كالأب، أيها اللّعين إبن العاهرة.

Siktiğimin Aedile'ı beni silah zanaatımdan mahrum bırakıyor. Sizin isyanınızdan korktuğu için.
المُجهّز اللّعين ينهاني عن صنع الأسلحة خوفًا من تمرّدكم اللّعين

Birisi görse-- şerefsiz Kıça-Tekme depomu yakıp adamlarımı öldürdü, Gigante.
دمّر اللّعين (كيك-آس) مستودعي وقتل رجالي يا (جيغانتي).

Bana hitaben konuştuğunda "efendim" diyeceksin Allah'ın belası İsveçli piç.
عندما تودّ مخاطبتي نادني بسيدي، أيها السويدي اللّعين.

Sus ödlek herif, yoksa döve döve ağzını burnunu dağıtırım lan senin!
لا تجعلني أضرب وجهك بالجدار أيّها السمين اللّعين!

Sayılır. Ben de yere batasıca buhar makinesini hazırlıyordum.
-الأمر منوط بذلك المُحرّك الخَرِب اللّعين .