"الماضي في" - Traduction Arabe en Turc

    • geçen
        
    • Geçmişi
        
    • geçmişte
        
    • daki son
        
    geçen yıl Las Vegas'ta da müzikli bir gösteriye çıktım. Open Subtitles و عملت في معرض الكتاب الموسيقي العام الماضي في فيجاس
    Ya da yalan söylüyorsun. geçen perşembe, seni ameliyat sonrası görmüş. Open Subtitles أو أنك تكذب علينا قابلك الخميس الماضي في كشف بعد الجراحة
    geçen kış Rutherford'da destekçilerimiz için bir resital verdik ve o oradaydı. Open Subtitles القينا كلمة الشتاء الماضي في مدرسة رذرفورد لندعم رعاتنا وهو كان موجودا
    Geçmişi, ait olduğu yerde bıraktığımızı sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت أننا وضعنا الماضي في المكان الذي ينتمي إليه
    geçmişte kumar ve diğer işlerde yardımcı olan polisler bile uyuşturucuya geldi mi yardımcı olmayacaklardır. Open Subtitles حتى دوائر الشرطة التي ساعدتنا في الماضي في القمار و غيره سترفض مساعدتنا عندما يتعلق الأمر بالمخدرات
    Toronto'daki son kışı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكرين الشتاء الماضي في تورونتو؟
    Ayrıca geçen hafta şartlı tahliye duruşmasında da ifade verdim. Open Subtitles لقد تحدثت أيضاً في الأسبوع الماضي في جلسة الاستماع المشروط
    Ben-- geçen sene çöpçatan servisinde bir cinayet olmuştu arkadaşlarınız da benimle görüşmüşlerdi. Open Subtitles كانت هناك جريمة قتل العام الماضي في خدمة المواعدة، وقمتم بإجراء مقابلة معي.
    Robert ile geçen yıl golf turnuvasında flört etmiştim. Mm, Ben... Open Subtitles العام الماضي في بطولة الغولف أفترض أنه كان يجب أن أذكر
    geçen pazar Tom'un vaftizinde şen dul Jean Teyze'nin memesine kolum değdi. Open Subtitles الأحد الماضي في تَعميد توم، رَعيتُ مقرّنَ ماضيَ جانب العمّةِ جين يَخطئ؟
    geçen sene bizim yanımızda durmak dışında hiçbir şey yapmadılar. Open Subtitles قضوا العام الماضي في عمل لا شيء غير الوقوف معنا
    geçen haftasını Tarafsız Bölge'deki Direniş'i takip ettiği gizli bir görevde geçirdi. Open Subtitles قضى معظم الأسبوع الماضي في تتبع المقاومة في مهمة سرية بالمنطقة المحايدة
    annem bu konuda hiç konuşmazdı. Ve geçen yıl beni o okula koydu. Open Subtitles لم تتحدث أبداً عن الأمر ، ثم وضعتني العام الماضي في تلك المدرسة
    Düşünüyorum da belki Geçmişi geçmişte bırakmalısındır. Open Subtitles أعتقد بأنه من الواجب أن, تعلم ذلك دع الماضي في الماضي
    Toparlanacak başka ilişkiler varken Geçmişi üsteleyerek kaybedecek zaman yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك وقت للاستغراق في الماضي في ظل الاهتمام بالشؤون الأخرى.
    Bugün, Geçmişi geçmişte bırakıp, ...birlikte yeni bir başlangıç yapmaya söz veriyorum. Open Subtitles اليوم أنا أتعهد ببداية جديدة معاً لترك الماضي في الماضي
    geçmişte ne hata yapmış olursam olayım o anda tam olarak bulunmam gereken yerdeydim. Open Subtitles بأنه مهما فعلته من أخطاء في الماضي في تلك اللحظة كنت في المكان الصحيح
    geçmişte çalıştığım işlerde, Bazı sorunlar oldu, Open Subtitles عندي بعض المشاكل في الماضي في بعض الأعمال
    Ama geçmişte bir ara kat kat biriken çökeltilerle okyanusun dibinde yatay olarak oluşmuş olmalı. Open Subtitles كانت في فترة ما في الماضي,في قاع المحيط وتشكلت من طبقات رسوبية تراصت أفقياً فوق بعضها مع الوقت
    Stamford'daki son yazımız olduğu gerçeğinin altını çizmek için dövme yaptıracağım.. Open Subtitles بمناسبة الواقع هذا (بصيفنا الماضي في (ستامفورد أنا سأحصل على وشم
    Londra'daki son evde kalmış kadın hayatımın iki aşkından biri evli, diğeri de ölü. Open Subtitles قشر جرداء الماضي في لندن... واثنين من يحب من حياتي، هو واحد متزوج والآخر ميت.
    Honolulu'daki son cezaevimde birkaç kız barışçıl protesto düzenlemişti. Open Subtitles (في سجني الماضي في (هونولولو. نظمت مجموعة من الفتيات مظاهرة سلمية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus