| Bu hazineyi onların kibirli suratlarına çarpabilirsin ve ben de bunu yapmak için şanslı olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنت يجب أن تكون قادر على فرك هذا الكنز في وجوههم المتغطرسة وأنا أريد الفرصة للقيام بذلك |
| kibirli gülüşünü atabilirsin ve her şeyi biliyormuş gibi davranabilirsin. Ama bilmiyorsun. | Open Subtitles | يمكنكَ رسم الإبتسامة المتغطرسة والتصرّف وكأنكَ تعرف كل شيء عن كل شيء، لكنكَ لستَ كذلك |
| Bu kibirli alfa erkeği olayına katlanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تحمل حركة الذكور المتغطرسة تلك |
| Ve işte kendine özgü kendini beğenmiş somurtuşuyla geliyor. | Open Subtitles | وها هو يأتي بتلك العلامة التجارية المتغطرسة |
| Bu senin kendini beğenmiş kıçınla ilgili sanıyorsun. | Open Subtitles | اوه , واو أتعتقدين ان هذا بسبب مؤخرتك المتغطرسة |
| Benim küstah Packer hayranı kız arkadaşımın lastiği patladı da. | Open Subtitles | أسف على التأخير لأن المتغطرسة مشجعة بيكر، صديقتي لديها شقة |
| Nihayet o gösterişli kadından, o küstah kızdan ve o hasta çocuktan kurtuldun. | Open Subtitles | أنت أخيراً تخلصت من تلك المرأة المتغطرسة وإبنتها سليطة اللسان وذلك الولد المريض |
| Demek ben kibirliyim. | Open Subtitles | إذاً أَنا المتغطرسة. |
| Lee Berman denen kibirli adinin ağzının payını vermek... | Open Subtitles | الخروج على ولي بيرمان، ذلك الحمار المتغطرسة. |
| Aslında kibirli olan sensin çünkü mutluluğumuzu ve rızkımızı etkileyecek olan hasatla uğraşıyorsun. | Open Subtitles | في الحقيقة انتِ هي المتغطرسة عندما تظنين بأدارتك موسم الحصاد الذي يُوثرُ على رزقنا وسعادتنا |
| Beni bayağı, kibirli bir amatör olarak nitelendirmiştin. | Open Subtitles | لقد وصفتني بالهاوية المتغطرسة والقبيحة |
| kibirli insanlar, kibirleri yüzünden ölür. | Open Subtitles | هذا الشعب المتغطرسة يموت بسبب غرورهم. |
| Asıl kibirli olan sensin! | Open Subtitles | أنه أنتِ المتغطرسة. |
| Bu ceset sayısı o kendini beğenmiş sürtüğü ofisime geri getirecek. | Open Subtitles | عدد الجثث هذا سوف يجلب من جديد تلك العاهرة المتغطرسة |
| Sadece söyle, dileğin benim için emirdir, seni kendini beğenmiş velet. | Open Subtitles | هيا, فأمنياتك هي أوامر بالنسبة لي أيتها المتغطرسة |
| Kendini oldukça beğenmiş sarılı bir kadın seni ve arkadaşlarını ona götürmemiz için büyük bir meblağ teklif etti. Çünkü sizleri öldürmek istiyor. | Open Subtitles | المرأة الذهبية المتغطرسة عرضت علينا مكافأة ضخمة مقابل تسليمك ورفاقك إليها |
| Sanki olası da. Senin kendini beğenmiş küçük fahişen nerede? | Open Subtitles | و أين سيدتك الصغيرة المتغطرسة المحتالة؟ |
| Sen kime kendini beğenmiş diyorsun serseri kılıklı? | Open Subtitles | من هي المتغطرسة يا همجي ؟ |
| Eski eşim ve yeni kocayla birlikte küstah kızım ve götlek erkek arkadaşı ile akşam yemeği. | Open Subtitles | عشاء مع الحبيبة السابقة و زوجها الجديد و ابنتي المتغطرسة و حبيبها الحقير |
| - Bu yüzden buradayım, efendim. Hem işimi hem de küstah soruları cevaplamak için buradayım. | Open Subtitles | هذا الغرض من وجودي هنا يا سيّدي ذلك وللإجابة على أسئلتك المتغطرسة |
| İnsanları affettiğim için kibirliyim ha? | Open Subtitles | َنا المتغطرسة لأنني غفرة لهم؟ |