| O şeyi gemiye almak riskliydi. En baştan beri bunu biliyorduk. | Open Subtitles | احضار هذا الشيء على المتن كانت مخاطرة وكنا نعرفها منذ البداية |
| Bu akşam gemiye gelecekmiş ve boşanmayacakmış. | Open Subtitles | هي قادمة على المتن مسا? وانها ليست تريد الحصول على الطلاق |
| Seni gemiye geldiğinde karşılamadım, şahsi olarak da, profesyonel olarak da. | Open Subtitles | أنا لَمْ مرحباً بك على المتن شخصياً، مهنياً. |
| Gemide olmaması gereken birini bulursanız, vurun. | Open Subtitles | أنت وجدت أى شخص على المتن ليس من المفترض وجوده ، إقتله |
| Efendim, bazı kişiler Gemide güvenli hissetmiyorlar. | Open Subtitles | سيدى , بعض هؤلاء القوم لا يشعرون بالأمان على المتن |
| Gemide o klandan başka biri var mı? | Open Subtitles | هل يُوجد هُناك أحد علي المتن من هذه العشيرة ؟ |
| O zaman gemiye anlayan birini getiririz. | Open Subtitles | من ثم سوف نحضر على المتن بعض الأشخاص الذين يعرفون |
| Navigasyon haberleşmesinden gemiye rotası üzerinde çarpışma yaratacak asteroitler olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | لكن ما أمكني فعله أن أخبر نظم الملاحة على المتن أن هناك كويكبات على مسار إرتطامي معها |
| Kendi iyiliği için, tekrar gemiye bindirmeden önce sakinleştirici vurmam gerekebilir. | Open Subtitles | ، لأجل صالحها ربما أحتاج أن أخدرها كي أجعلها تصعد على المتن |
| Navigasyon haberleşmesinden gemiye rotası üzerinde çarpışma yaratacak asteroitler olduğunu söyleyebilirdim. | Open Subtitles | لكن ما أمكني فعله أن أخبر نظم الملاحة على المتن أن هناك كويكبات على مسار إرتطامي معها |
| Kendi iyiliği için, tekrar gemiye bindirmeden önce sakinleştirici vurmam gerekebilir. | Open Subtitles | ، لأجل صالحها ربما أحتاج أن أخدرها كي أجعلها تصعد على المتن |
| gemiye giden adamları rehin alan korsanlara saldırıyorum. | Open Subtitles | إذ نهاجم القراصنة آسري بقية فريق خوض المتن |
| Adamların üçü gemiye uyur vaziyette bindirildiler, daha doğrusu, uzun süreli uyutuldular: | Open Subtitles | ثلاثة رجال من الخمسة وضعوا نائمون على المتن... أو لمزيد من الدقة فى حالة سبات صناعى... ,. |
| Seni gemiye getirdiler, değil mi? | Open Subtitles | لقد أحضروك على المتن أليس كذلك؟ |
| Yarbay Carter, gemiye hoş geldiniz. | Open Subtitles | كولونيل كارتر , مرحباً بك على المتن |
| Gemide eve gitmek için taşları hiç kullanmamış tek kişi. | Open Subtitles | إنه الوحيد على المتن الذى لم يستخدم الأحجار للعوده |
| Gemide herkes yetecek yiyecekten fazlasına sahibiz. | Open Subtitles | فيها طعام يكفي لكل شخص على المتن وزيادة. |
| Gemide motoru çalıştırmayı bilen bir adam var. | Open Subtitles | ثمّة رجل على المتن يعلم كيفيّة تشغيل المحرّك بدون مفتاح. |
| Gemide virüslü biri olup olmadığını kontrol etmek istediklerini söyledi. | Open Subtitles | يودّ التيقّن من عدم وجود سقيمين على المتن. |
| On bine gelince Anakonda Körfezi'ndeki iki direkli Gemide bize katılacaksın. Anladın mı? | Open Subtitles | ستنضمّ إلينا على شراع المتن في شاطيء "أناكوندا" أتفهم؟ |
| Eğer Gemide bu yaratıklardan yüzlercesi varsa... | Open Subtitles | لو أن هناك المئات من هذه .... المخلوقات على المتن |