| İçinde farklı şeyler var, daha fazla kaynak sağlayabileceğimizi söyleyebilirim ya da tıbbi yeniliklerin giderleri daha da arttıracağını. | TED | هناك باقة من الأشياء المتنوعة هنا قد أقول أنها ربما تزيد من المدخولات أكثر أو قد تجعل الإبتكارات الطبية الإنفاق أكثر |
| İnsanlar uzun, kısa cevaplar yazdı. Binlerce insan birçok farklı dilde bu çalışmaya katıldı. | TED | ساهم آلاف الأشخاص بالعمل بالعديد من اللغات المتنوعة. |
| farklı frekanslar farklı parçacıklar üretir. | TED | و هذه الترددات المختلفة هي التي تكون الجسيمات الأولية المتنوعة. |
| Çeşitliliği kucaklayarak, çeşitli yetenekleri kucaklayarak herkese için gerçek fırsat sunuyoruz. | TED | وأنه عبر تبني التنوع والمواهب المتنوعة نقدم فرصة حقيقية لكل شخص. |
| Bu çeşitli şeylere anlamaya çalışarak bakınıyordum. | TED | هذه هي الأشياء المتنوعة التي كنت أبحث فيها و كنت أحاول أن أفهمها. |
| çeşitli kayalar aynı zamanda yüksek sıcaklıklara ve sürtünmeye farklı tepki verir. | TED | تتفاعل الصخور المتنوعة أيضًا بشكل مختلف مع الاحتكاك ودرجات الحرارة المرتفعة. |
| Ödevimiz karma tarım üzerine,yani bir çiftçi ... karışık farklı mahsul ve hayvanı nasıl idare eder. | Open Subtitles | تلك التي تخصنا هي مزرعة مختلطة, حيث يدير المزارعون.. مزيجاً من المحاصيل المتنوعة والمواشي. |
| İş ile ilgili olabilir, çünkü veriler, farklı ve çok katılımlı ekiplerin daha üretken, yararlı ve yenilikçi olacağını gösteriyor. | TED | قد يكون لسببٍ يتعلق بقضية أعمال، تظهرُ البيانات أن الفرق المتنوعة والشاملة ستكون أكثر إنتاجية وربحية وابتكارًا. |
| Bu polimer şaşırtıcı çünkü pek çok farklı organizmada bulunuyor. | TED | هذا البوليمور مدهش لأنه موجود في العديد من الكائنات الحية المتنوعة. |
| Afrika'ya ait farklı hikayeleri tüm dünyaya yayınlayan, bir Afrika televizyon kanalı olsaydı ne olurdu? | TED | ماذا لو اذا كان لدينا شبكة تلفاز أفريقية تقوم بنشر القصص الأفريقية المتنوعة في كل أنحاء العالم؟ |
| Bu durum, aslında farklı olayların tek bir ana yapıtaşından veya tek bir prensipten ortaya çıkabildiğini gösteren birçok örnekten sadece biridir. | Open Subtitles | وهذا مثال اّخر على الظواهر المتنوعة يأتى من كتل البناء التحتية أو من المبدأ الأساسى الوحيد |
| Tpkı bir polis dizisinde ırk olarak farklı bir sokak çetesi gibi. | Open Subtitles | المتنوعة العنصرية الشوارع عصابة مثل التواصل شبكة على الشرطة مسلسل في |
| O üst düzey farklı ve çeşitli konularda bir dizi yazı yazmıştı. | Open Subtitles | كتب العديد من المقالات ذات التأثير في العديد من المواضيع المتنوعة |
| Bunlar, zamanında evin muhtelif yerlerine asılmış çeşitli resimler. | Open Subtitles | هذه بعض اللوحات المتنوعة التى كانت تعلق فى المنزل في مكان ما |
| İslam Amerika'nın en hızlı yayılan dinidir ve en çeşitli olanıdır aynı zamanda. | Open Subtitles | حيث الديانة الاكثر انتشارا بها وبين مختلف الاعراق المتنوعة |
| Dinin ve çeşitli felsefi hareketin yüzyıllar boyunca ortaya attığı sorular hatalı çıktı. | Open Subtitles | معظم مشاكل الدين و الحركات الفلسفيّة المتنوعة خلال القرون قد أنتجت |
| çeşitli hizmetlerle güvenli yaşama kavuşabilirsiniz. | Open Subtitles | ان خطوطنا المتنوعة من السلع والخدمات تجعل حياتك أكثر أمانا. |
| Gögüs eti ya da diğer çeşitli şeyleri de bakkalınızdan almış olabilirsiniz. | Open Subtitles | القطع المتنوعة أو المقلية من متجرك المحلي |
| Günlerdir tüylerini ve çeşitli pisliklerini temizliyorum. | Open Subtitles | في الوقت المناسب ، لقد كنت أنظف الفرو و الفضلات المتنوعة له |
| Şanslıyım çünkü sorunumla baş edebilmemi sağlayacak çeşitli araçların olduğu bir çağda yaşıyorum. | Open Subtitles | محظوظ بالعيش في عصر حيث يوجد الكثير من الأدوات المتنوعة متوفرة |
| Bayan Shepherd'ın karışık tatlardaki aromaları özgürlükçü bir uygulama olan çeşitli pudralarla maskeleniyor. | Open Subtitles | رائحة السيدة شيبرد المتعددة النكهات مخفّفة باستعمال سخيّ لمساحيق التجميل المتنوعة |